Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 19 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Türk kültür tarihinin oluşumu ve gelişimine dair yepyeni bir bakış ilk kez Hilmi Ziya Ülken'in yorumlarıyla gündeme geldi. Anadolu kültürünün kaynaklarına indiği bu çalışmasında Ülken, Orta Asya'dan Anadolu'ya İran üzerinden geçen ve yerleşen Türk boylarının, Türkmen obalarının bu yeni yurtlarında binlerce yıllık kültür değerlerinden sağladıkları zengin özleri birleştirip nasıl yeni bir öz, yeni bir kimlik yarattıklarını irdeledi ve bu yeni özün, yeni kimliğin niteliklerini araştırdı. Mevlâna, Hacı Be
İslâm felsefesinin özgün tarafına nüfuz etmek ne zaman mümkündür? İslâm felsefesini sadece Meşşaîlik olarak adlandırılan okul ile, yani El-Kindî, Fârâbî, İbnSînâ, İbnRüşd gibi filozoflar ve onların felsefi mülâhazaları etrafında dönen tartışma ve yorumlar ile sınırlı tutmak doğru mudur? H. Ziya Ülken, ?İslâm felsefesinin kaynakları ve etkileri ile birlikte Batı düşüncesinin bir halkası gibi ele almak ve ?filo¬zoflar' diye sınırlanmış kadroyu mümkün olduğu kadar aşmak"tan bahsederken, alanında artık bir klas
Tükendi
"Medeniyet sürekli bir yürüyüştür. Her ulus, büyük medeni akışla birleşen ve ona karışan yeni bir sudur. O kendinden bir şeyler getirir; fakat onu büyük akışa katmasını bilmezse hiçbir şey yapmış olmayacaktır. Medeni akışa ayak uydurmak demek ona karıştığı yere kadar bütün fikir mahsullerini tanımak ve onlarla yoğrulmak demektir. Kendi içine kapanmış, başkalarından habersiz ve kendi kendine doğup büyüyen, devresini tamamlayan medeniyetler yoktur. Eski Sümer ve Mısır Yunan'a, Yunan Latin'e ve İslam'a, İslam
Tükendi
Ülkenin Seçme Eserleri kapsamında yayınladığımız Ziya Gökalp, Millet ve Tarih Şuuru ve iki ciltlik Felsefeye Giriş eserinin ardından Aşk Ahlâkını okurlarımıza sunuyoruz. Bu kitabın amacı, Demokrasi ahlâkına yükselten Eğitim yollarını aramaktır. Demokrasi, araç-değerlerde eşitlik, ideal değerlerde hürlük isteyen çağdaş sistemdir; sosyal adalet ancak böyle bir sistemde gerçekleşir. Bu kitap, siyaset ahlâkına hazırlayan bir Eğitim yolu sayılmalıdır.
Tükendi
(1901-1974) İstanbul'da doğdu. Mülkiye'den mezun oldu, 1924-33 arasında çeşitli kentlerin liselerinde tarih, coğrafya, psikoloji ve sosyoloji öğretmenliği yaptı. 1933'teki Üniversite Reformu ile İstanbul Üniversitesi'nde görevlendirildi. 1940'ta felsefe profesörü oldu. Sosyoloji Bölümü'nün kurulmasını ve kurumsallaşmasını sağladı. 1944-48 yıllarında İTÜ'nün daveti üzerine sanat tarihi dersleri verdi. Çalışmalarını uluslararası platformda da sürdürdü. UNESCO Üyeliği'nin ardından ISA'nın (Uluslararası Sosyolo
Hilmi Ziya Ülken'in felsefi sistemini taçlandıran Hâkimiyet adlı son kitabı uzun bir süre sonra ilk defa okuruyla buluşuyor. Eser, "hâkimiyet" (souveraineté) ve "tahakküm" (domination), yani "zorlama hâkimiyet" kavramla-rının felsefi, antropolojik, sosyolojik ve tarihsel bir incelemesidir. Tarihsel anlamıyla bütün toplumlarda "iş organizasyonu" olarak şekillenen hâkimiyet, "kültür-tabiat bütünlüğü"dür, yani kültür ve tabiat birleşmesi siyasi felsefenin temel kavramı olarak "hâkimiyet"i ve bunun organlaşmış
Hilmi Ziya'nın tenkitleri, tatmin edilmemiş ihtiraslar sergilemiyor, samimidir. İçtimai yaralar karşısında tecrübeli bir doktor soğukkanlılığıyla hükümler verebilmesi, hadiseleri ezeli bir akış halinde etüd etmesinin bir neticesidir. Tenkidin küfre ve garaze alem olduğu bir devirde Hilmi Ziya'nın Şeytan'la Konuşmalar'ı objektif, nezih ve feyizli bir polemiğin ilk esaslı numunesidir. Fikir hayatımızdaki hareketsizlikten şikâyet edenlere candan tavsiye ederiz. Cemil Meriç, 1942
Tükendi
H. Z. Ülken'in kendisine özgü tasnifi ile Ahlâk kuramlarının izahını ve eleştirisini yaptığı, üniversitede öğrencilerinin ve genel okuyucunun yararlanması için hazırladığı bir kitaptır ?Ahlâk". Eski Yunan'daki sofistik atışmalardan Kant'ın görev ahlâkına, Stoacı ataraxia'dan Darwin'in evrimsel ahlâk anlayışına, Epikuros'un yanlış algılanan haz düşüncesinden Scheler'in değerler etiğine vb. ahlâk konusunda etkili olmuş düşünürlerin görüşleri ele alınırken, ahlâk felsefesinde iki esaslı konu beliriyor: ahlâki
Hilmi Ziya Ülken'in felsefi yolculuğu Nietzsche'nin tanımlamasıyla bütün ?değerlerin yeni baştan değerlendirilmesi?ne denk düşen bir farklılığı içerir. Bilginin kökeni ve değerlerin doğasına ilişkin acaba ne biliyoruz? Tüm bildiklerimizi bir yana koyup onları felsefi düzlemde gözden geçirebilecek bir sorgulama ve cesarete sahip miyiz? İşte bu konuda Türk düşüncesinde yazılan ilk kapsamlı eser-dir, Bilgi ve Değer. Eğer bir düzen arayışı ya da ilk ilkenin, olgunun araştırılması ve temellendirilmesi bizi bilgi
"Mısır, Asur-Keldan, İran, Anadolu-Yunan, Roma (Bizans), İslâm, Hıristiyan, Yahudi, Modern Avrupa medeniyetleri birbirine karşılıklı tesir eden, birbirini tamamlayan ve gittikçe inkışaf ederek dünya medeniyeti halini alan içtimai bir inkışafın halkalarıdır." Hilmi Ziya Ülken, İslâm uygarlığını Akdeniz uygarlığının bir parçası olarak ele alırken, kendinden önce ve sonraki tarihsel oluşumu içinde dinamik ve etkileşimsel süreçte değerlendirir bu coğrafyadaki insani olayları ve düşünsel mirası. İşte bu amaçla
Hilmi Ziya Ülken'in 1962-63 yılı "ders notları"nın bir araya getirilmesiyle oluşan Yeni Zamanlar Felsefesi Avrupa felsefesinin Rönesans'tan başlayarak Kant'a kadar geçirdiği evrimi "buradan bir gözle" inceliyor. İlk defa yayımlanan bu eserde Ülken, Rönesans döneminin genel karakterini ve öncülerini kısaca değerlendirdikten sonra, dünya algısını kökten dönüşüme uğratan Copernicus ve Giordano Bruno'dan modern felsefenin temel taşları Spinoza, Leibniz ve Kant'a kadar "yeni çağ"ın filozoflarını özgün bir bakışl
Tükendi
Bu kitapta Hilmi Ziya Ülken'in, Samir Amin'in, Sadık Usta'nın ve Hasan Aydın'ın hem birbirinden farklı hem de birbirini bütünleyen dört makalesi yer alıyor. Ünlü felsefecilerimizden H. Ziya Ülken, "Batı Uygarlığının Temelindeki Doğu" başlıklı makalesinde, Doğu uygarlığının bilimsel atılımlarını inceliyor. Sonra da bu atılımların Batı'yı nasıl ve hangi giriş kanallarından etkilediğini açıklıyor. Ülken'e göre Doğu, Batı'yı 12. yüzyıldan itibaren biçimlendirmiştir. Ünlü siyaset bilimci Samir Amin ise "Doğu F
Tükendi
"Hilmi Ziya Ülken (1901-1974), Yakup Kadri Karaosmanoğlu'ndan sonra, Kemal Tahir'den önce, imparatorluğun yıkılışından başlayıp yeni Türkiye'nin kuruluşuna kadar uzanan büyük bir yorum bileşiği olan 'İnsan Meddücezri' dizisini 1939 yılında kaleme almaya başlar. Posta Yolu adlı romanı İnsan Meddücezri Dizisi'nin üçüncü kitabıdır. İlki Bağbozumu ve ikincisi Yarım Adam'dır. Bağbozumu o yıllarda yayımlanmadığı gibi henüz taslağı da bulunamamıştır. Dizinin yayımlanan ilk kitabı olan Yarım Adam mütarekenin ilk
Tükendi
Çocukluk insan gerçeğinin en önemli safhasıdır. İnsanlığın bütün gücü ve tohumu onda yaşamaktadır. Çocuğu tanımak, tarihi, medeniyeti, Kültürü tanımak kadar güçtür. Bunun için çocuğun yetişmesinden başka bir şey olmayan eğitim insanın kendisi için yeryüzünde yaptığı işlerden en büyüğüdür. Dinler, ahlak sistemleri, felsefeler, her biri kendilerine göre bir eğitim tarzı ileri sürmüşlerdir. Dinlerin ilâhi emirle ilen sürdüğü eğitim şekilleri felsefe sistemlerinde düşünceler ve tavsiyeler halini almıştır. Bi
Millet ve Tarih Şuuru, Ülken'in Cumhuriyet'in kuruluş yıllarından itibaren, kitabın adında yer alan kavramlar ekseninde ve felsefeden siyaset bilime, antropolojiden toplum bilime dek pek çok disiplinin ortak çerçevesinde kaleme aldığı özgün metinlerden oluşuyor. Bu metinler, uluslaşmaya sadece Avrupa uluslarından değil, Osmanlı İmparatorluğu'ndaki diğer milletlerden de sonra başlayan genç Türkiye için adeta bir program taslağı: Ülken, okuyucuları önce modern çağın toplum, millet, kültür, tarih, özgürlük v
Tükendi
Hilmi Ziya Ülken (1901-1974), Yakup Kadri Karaosmanoğlundan sonra, Kemal Tahirden önce, imparatorluğun yıkılışından başlayıp yeni Türkiyenin kuruluşuna kadar uzanan büyük bir yorum bileşiği olan İnsan Meddücezri dizisini 1939 yılında kaleme almaya başlar. Dizinin yayımlanan ilk kitabı olan Yarım Adam mütarekenin ilk aylarında geçer. Okur daha ilk sayfalarda henüz Anadolu hareketinin başlamadığı karanlık bir tedirginliğin içinde bulur kendini. Koca saltanatın yerinde yeller esiyor. Harp dönüşü, bir mahşer. B
Tükendi
Ülkemizin yetiştirdiği önemli düşünce adamlarından birisi olan Hilmi Ziya Ülken bu kitabında dünyada ve Türkiye´de Sosyolojinin kısa tarihini vermektedir. Sosyal bilimlerin diğer disiplinleri göz önüne alındığında yeni bir disiplin olan sosyoloji, Türkiye´de pek çok ülkeden daha önce kurumsallaşmıştır. Şüphesiz bunda Hilmi Ziya Ülken´in katkısı büyüktür. Milletlerarası bilimsel kurumlar nezdinde saygın bir yere sahip olan Hilmi Ziya Ülken bu eseriyle Türk okuyucusunu sosyoloji sahasında dünyadaki gelişme
Tükendi
Ziya Gökalp (1876-1924) kısa ömrüne ve Cumhuriyet'in ilk yılında vefat etmesine rağmen, çağdaş Türk düşünce dünyasında kalıcı izler bırakan bir sosyal bilimcimiz ve düşünürümüzdü. Ord. Prof. Dr. Hilmi Ziya Ülken'in Gökalp hakkında kapsamlı ve eleştirel bir sunuş yazısıyla hazırladığı bu monografi, Ziya Gökalp 'in büyük bölümü güncelliğini hâlâ koruyan metinlerinden oluşuyor. Ziya Gökalp'in özgün terimleriyle büyük bir titizlikle işlediği bu temel metinler, hem asıl haliyle hem de günümüzün dilinde yenide
Tükendi
Varlık ve Oluş adlı yapıt derin bir arayışın ürünü, bir yönüyle Türk düşüncesinde yaratıcı bir düşüncenin evrimi sayılır. Kitap çağdaş felsefenin krizlerini ve tereddütlerini aşama aşama dile getirir. Ontolojik meseleler gündeme geldiği andan itibaren varlığın değişken, çok boyutlu yapısı insanda sürekli bir gerilim yaratır. Çevremizde seyrettiğimiz yüzlerce çelişkinin insanda tek başına kendini aşma çabası uyandırması gibi bir sonuç çıkar ortaya. Bu kadim çatışma felsefenin bütün dalış ve uyanışlarında gör
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 19 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1