Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 9 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Armağan Öztürk, çalışmasında siyaset felsefesi ve siyaset teorisiyle ilgili makalelerini gözden geçirip tek bir metin içerisinde topluyor. Siyaseti Düşünmek yazarın entelektüel geçmişini yeniden notlandırdığı bir eser. Yürütülen tartışmaların odağındaki temel mesele ise siyaseti düşünmenin klasik ve çağdaş yolları arasındaki ilişkileri çözümlemekle ilgili.Öztürk'e göre entelektüel hayatın hemen tümüyle makale odaklı bir içerikle üretilmesi her şeyin hızlı bir şekilde akıp gittiği yoğun akademik tüketimi düş
Tükendi
Demokrasi fikri, topluluk içerisindeki iktidar ilişkilerini şekillendirmede yurttaşlık kavramlaştırmasına ihtiyaç duyar. Özneleri eşitlikçi bir düzlemde bir araya getiren ortak bir uzamın varlığı, demokrasinin ön koşuludur.Öte yandan yurttaşlık kavramlaştırması demokrasinin yeterli koşulu olmadığı gibi, demokrasi de onun zorunlu bir sonucu değildir.Bu iki kavram arasında bundan çok daha çetrefilli bir ilişki bulunmaktadır. Bu çetrefilli ilişkinin araştırılması ise bugün her zamankinden elzemdir. Zira günümü
Tükendi
Armağan Öztürk, çalışmasında cumhuriyetçilik ile liberalizm arasındaki ilişkinin mahiyetini sorunsallaştırıyor. Skinner, Pettit ve Viroli gibi düşünürler ile ortak iyi, özgürlük ve katılım gibi belli tartışma eksenleri metnin açımlanması noktasındaki yapısal sınırları karakterize etmekte. Yazara göre liberal bir cumhuriyetçilik var. Pek çok varsayım, kuram ve aksiyom bu iki gelenek arasındaki düşünsel akrabalığın içeriğini ortaya koyuyor. Yürütülen tartışmanın temel dayanak noktalarından biri res publica ka
Tükendi
İzlenimler, Armağan Öztürk'ün 2011 ile 2015 arasındaki dört yıllık dönemde çeşitli gazetelerde yayınlanmış olan yazılarından oluşuyor. Gittikçe otoriterleşen Türkiye'nin eleştirel bir analizi olarak görmemiz gereken bu çalışma, CHP'den Kürt meselesine ve oradan Ortadoğu'ya, dış politikaya dek uzanan oldukça çeşitli temaları içeriyor. Türkiye'nin bugününü "kurumların YÖK'leşmesi" olarak niteleyen Öztürk, "ileri demokrasi" söyleminin temellerini sorguluyor. AKP'nin muhafazakarlaştırıcı politikalarını üç çocu
Tükendi
Antik Yunan'dan günümüze iyi bir toplum idealinin ideal yönetim tarzı olarak düşünülen res publica'nın, yani cumhuriyetin temel özellikleri ve ilkelerine dair farklı yorum ve anlayışların tartışıldığı kitapta, Machiavelli'den Kant'a, Rousseau'dan Spinoza'ya ve gene çağdaş yazarlardan Arendt'den Pettit'ye, Skinner'a dek bu konuda önemli tespitlerde bulunmuş düşünürlerin rehberliğinde demokrasi, anayasa, bireysel hak ve özgürlükler, devlet-toplum-birey ilişkileri, sosyal adalet, ortak refah, hukukun üstünlüğ
Armağan Öztürk, liberal siyaset felsefesini Rawls, Hayek ve Nozick gibi teorisyenlerin çalışmaları üzerinden ve adalet nedir ya da adil olmayanı adil olandan nasıl ayırt edebiliriz gibi sorularda kristalize olan kadim bir meselenin izdüşümünde ele almaya çalışıyor. Soruşturmanın arkasındaki temel kaygı ise gündelik hayatla ilgili. İktisadi ve siyasi liberalizmin modern yaşamı katı bir şekilde belirlediği bir dünyada liberal pratiklerin ne ölçüde adil olduğunu soruşturmaya çalışmak aslında insanları tarihin
Tükendi
Büyük anlatılara karşı mikro sosyoloji çizgisi ile yapının ve tarihte sürekliliğinin reddi gibi metodolojik tutumlar akademisyenler arasında oldukça popüler. Ayrıca yaşama ve politik yaşama yönelik kayıtsızlık hemen her türlü ilişkiyi belirliyor. Post-nihilist bir çağda yaşadığımız gerçeği toplumsal normali karakterize eder hale geldi. Bu kitaptaki makaleler ise ideolojik pozisyonları ve kullandıkları kavram setleri gibi kıstaslar bakımından karşı aydınlanma çizgisiyle taban tabana zıt bir konumu içselleşt
Tükendi
İdeolojiler öldü önermesi 20. yüzyılın ikinci yarısında formüle edildi. Bu tezin savunucularına göre mevcut paradigmalar işlemiyor, vaatler ile gerçekler arasındaki makas her geçen gün biraz daha açılıyordu. Ne yapmalı sorusu böyle bir ortamda soruldu. Yeni sağ ile yeni solu besleyen kültürel ortam ve bu bağlamda eskiden köklü bir şekilde kopuş, yine bu dönemde belirgin hale geldi. Kapsayıcı çözümler ve toplumcu kurtuluş düşüncesi bir kenara bırakıldı. Sağdan veya soldan, kendi meşreplerine göre yeniyi aray
Tükendi
Postyapısalcı metodoloji önemli ölçüde özne sorunu etrafında şekillendi. Postyapısalcılar yapısalcı düşünüşün öznenin önemini gizleyen bir anlamlandırma tarzına karşılık geldiği iddiasındaydılar. Yapısalcılığın sunduğu analiz çerçevesi bir dizi ciddi etik ve epistemolojik sorunu beraberinde getiriyordu. Örneğin nesnel süreçlere aşırı şekilde değer verilmesi özneyi değersizleştiriyordu. Ayrıca gerçeği yapı olarak örgütlemek oldukça sorunlu bir uğraştı. Kesinliği elde etmek uğruna yapılanlar oluşu ve çokluğu
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 9 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1