Gözlerimizi kimsenin gelmeyeceğini bildiğimiz alacakaranlık yola dikmiş bekliyoruz. Akşam. Güneşin hükmü artık hiçbir yerde geçmiyor. Gölgeler uzun ve koyu. Kuytular gitgide daha serin. Acıkmış kediler çöp eşeliyor karşı arsada. Bulduklarından mutsuz, çekip gidiyorlar sonra.
Arsa, çocukluğumun arsasına benziyor: Top koşturduğumuz, çelik çomak oynadığımız, kızları kızdırıp saçlarını çektiğimiz. Her gün bir başkasına âşık olduğumuz...
Çok yaşlıyız, diyor sevgilim, vakit çok geç.
Gitmek için mi, kalmak için
Daha önce iki öykü kitabını yayımladığımız Kadri Öztopçudan bu kez bir roman. Yara, sert, acımasız bir çocukluk öyküsünü anlatıyor. Romanın anlatıcısı, alabildiğine renkli bir babanın, bir tombalacının oğludur. Baba, mahalle kahvelerinin vazgeçilmez simasıdır. Başı bir türlü beladan kurtulmayan, sürekli içeri girip çıkan tombalacının öldürülmesiyle birlikte, oğulun yaşamında da ağır, çocuk ruhuyla altından kalkamayacağı bir dönem başlar.
Kadri Öztopçu, Yarada anlattığı çevrenin insanlarının tüm hallerine v
Kadri Öztopçu, Köprü Kitaplar için yazdı! Dünyanın insan eliyle hoyratça yok edilmesini destanlaştıran bir roman.
Farklı okuma denemeleri sunarak gençleri edebiyatla buluşturmayı amaçlayan Köprü Kitaplar dizisinin yedinci kitabı yayımlandı. Editörlüğünü Semih Gümüşün üstlendiği, Müren Beykanın
yayına hazırladığı dizinin yeni kitabını, Türk edebiyatının gerçekçi öykülerle öne çıkan ustalarından Kadri Öztopçu, bu dizi için yazdı. Dünyanın insan eliyle hoyratça yok edilmesini imgelerle yüklü, şiirsel bir di
Izbandut, Hani şu limana yeni gelen şilep var ya, yük boşaltan, dedi, görmüşsündür belki. İngiliz. Tayfa arıyorlarmış. Muharrem Abi, liman idaresinde çalışıyor, tanımazsın, o söyledi. Beni de yazdır, dedim, olur, dedi. Yazdıracak. Yazdırınca da; ta Mek¬sikaya kadar gidecekmiş şilep; ver elini Meksika. Barmene döndü, kaygılı bir sesle, Bu sefer yazdırır, değil mi? Yazdırır, dedi barmen, iç çekip. Niye yazdırmasın. Madem Muharrem Abi, abimiz... Madem tayfa lazım Madem şilep taa Mek¬sikaya
Okurlarımızın Yanlış
Kadri Öztopçu, ilk kitabı Yanlış Hikâyelerle edebiyat dünyamıza giriyor. Adam Öykü dergisinde yayınladığı öykülerle dikkatleri üzerine çeken Öztopçunun öyküleri, öykü dünyamızın son dönemde yaşadığı canlılığın bir verimi gibi. 1990 yılından başlayarak ülkemizde öykü dergileri yayınlanmaya başladı. Elbette öykü dergiciliğinin öncesi de vardı ancak 80 sonrası edebiyatın bu alanı bir durgunluğa girmişti. Bu dönemde genç öykücüler önce öykü dergilerini, sonra büyük yayınevlerinin kapısını zorladı. Can Yayınla
Toplam 5 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.