Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 21 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Osmanlı Dünyasında Üretmek, Pazarlamak, Yaşamak Sureiya Faroqhi, Osmanlı tarihçiliğinin temellerini atan Ömer Lütfi Barkan ekolünün günümüzdeki en yetkin temsilcisi. Kitapta Faroqhinin Ticaret Bağlantıları, Bursada Üretmek ve Yaşamak, Osmanlı Dünyasında Kadın Olmak ile Meşrulaştırma Davaları başlıklı dört bölümde topladığı on dört makalesi yer alıyor. Bu makalelerde 15-18. yüzyıl arası zaman dilimindeki Osmanlı toplumsal tarihinin değişik cephelerine bakış yer alıyor. Tadımlık ESNAF AĞLARI VE OSMANLI ZA
Osmanlı İmparatorluğu, askeri ve ekonomik faaliyetlerin merkezi olmanın ötesinde canlı ve gelişen bir kültürel alanı da bünyesinde barındırıyordu. Önemli bir Osmanlı tarihçisi olan Suraiya Faroqhi, Osmanlı'nın pek de bilinmeyen kültürel ve sanatsal dünyasını aydınlatan maddi kültür kalıntılarının en şaşırtıcı ve en çarpıcı örneklerini inceliyor ve bu örnekler üzerinden Osmanlı'daki kültürel hayat hakkında önemli toplumsal, politik ve ekonomik sonuçlara varıyor. Faroqhi'nin gerçekleştirdiği titiz çalışma, Os
Ekmek Aslanın Ağzında, Osmanlı tarih çalışmalarında uzun süre ihmal edilmiş bir alana, Osmanlı coğrafyasında el emeğiyle üretim yapmış ve hayat mücadelesi vermiş "zanaatkâr"ların hayatlarına odaklanan araştırmalardan oluşuyor. İktisat tarihinin coğrafi bilgi sistemi gibi yeni araştırma yöntemleriyle, sosyal tarih ve arkeolojiyle yaratıcı şekillerde birleştirildiği bu makalelerden, İstanbul'dan Şam'a, Kahire'den Kütahya'ya kadar Osmanlı şehirlerinin sokak ve çarşılarında yüzyıllarca faaliyet göstermiş terzi
Selçuklular döneminde Anadolu'nun İslamlaştırılması sürecinde ortaya çıkan Bektaşilik Anadolu'dan Balkanlar'a doğru yayılmış ve o topraklarda güç kazanan en önemli tarikat halini almıştır. Ama belki de halkla en fazla iç içe geçen tarikat konumundaki Bektaşilikle ilgili bilimsel çalışmalar ne yazık ki ancak XX. yüzyılın ilk yıllarında başlamıştı. Selçuklu Anadolusu'ndaki dini akımlar bir ölçüde aydınlanmışsa da, Bektaşiliğin erken dönemine ilişkin bilgiler çok yetersizdir. Elinizdeki kitapta başlangıç dön
Tükendi
Her ne kadar şeriata göre dünya tarif edilirken Darülislam ile Darülharb arasında kesin bir ayrıma gidilse de, gerçekte bu iki toprak arasındaki sınırlar daha gevşekti. Özellikle erken modern dönemde Osmanlı ile "öteki" arasında uzun zamandır süren bir diplomatik, ticari, mali, kültürel ve dinsel bir lişkiler ağı vardı. Bu ağ Asya imparatorluklarına, Avrupa'nın burjuvalaşan modern devletlerine kadar uzanıyordu. Seyyahlar, hacılar, sanatçılar, tüccarlar hep gelip gittiler. Padişahlar belirli malların Osmanl
Zanaat gerektiren malları üreten ve alıp satan insanlar ?dökümcüler, seramikçiler, ipek dokumacılar, fesçiler, demirciler, vd? Osmanlı İmparatorluğu'nun ekonomik olduğu kadar sosyal dokusunu da oluşturmuşlardır. Faroqhi, mamülleri, XVI-XX. yüzyılları arasında ve üretiminden ticaretine dek kapsamlı bir şekilde anlatırken tarih, siyaset ve kültür üzerinde duruyor. Üretim yöntemleri, loncaların örgütlenmesi ve Osmanlı ekonomisinin yapısını ayrıntılı bir biçimde inceleyen Faroqhi, Osmanlı zanaatkârlarının çoğun
Anadolu köylülerinin hoşnutsuzlukları neden kırsalda isyanlara yol açmadı? Ya da uzak bölgelerin beyleri neden, en zayıf anında bile bağımsızlığını ilan etmek yerine padişaha bağlılığını sürdürdü? Suraiya Faroqhi Devletle Başa Çıkmak'ta bu soruların etrafında dolanıyor. Ama üretim tarzı tartışmalarından ziyade halkın devlete işi düştüğünde, nasıl bir şekilde devletten şikâyetçi olmadan, kötü şeyin sultana rağmen olduğuna dair incelikli bir üslup geliştirdiğini hikâyelerle anlatıyor. Çünkü eğer komşu kavga
Tükendi
Şunu kendimize hep sormuşuzdur: Neden bunca Osmanlı tarihçisi, onca yıldır inceledikleri Osmanlı İmparatorluğu'nun kimliğini ve ideolojisini inşa eden, yönlendiren, ana zeminini oluşturan bu sorun-sal üzerinde durmuyor, tartışmıyor, kısaca bu karınca yuvasına neden girmeye teşebbüs etmiyorlardı? Bazı büyük Osmanlı tarihçilerinin bile bu meseleye dair muhakkak ki söyleyecekleri çok şeyleri olmakla beraber, neden söylemiyorlardı?
Tükendi
Cambridge University Press Cambridge History of Turkey başlığıyla muazzam bir yayın projesi başlattı. Dört ciltlik bu tarihin ilk üç cildi Türklerin Anadoluya girdiği 11. yüzyıl sonundan başlayarak Osmanlı devletinin kuruluşunu, 15. - 16. yüzyıllarda doğuda İran sınırından batıda Macaristana, güneyde Kuzey Afrika ve Arap yarımadasına kadar uzanan muazzam toprakları olan güçlü bir imparatorluk haline gelişini kapsıyor. Son cilt ise imparatorluğun I. Dünya Savaşı sonrasında parçalanışına ve modern Türkiye dev
Tükendi
Son yirmi beş yıldır kültür tarihinden ne anlaşılması gerektiği hakkındaki düşünceler değişti. Artık bu kavaramla sadece sanat, bilim ve edebiyat kastedilmiyor, gündelik kültür de işin içine katıldı. Gündelik kültür geniş bir kavram: Komşu ziyaretlerinde dikkat edilmesi gereken nezaket kurallarından yemeğin nasıl hazırlandığına kadar pek çok öğeyi içeriyor. Osmanlı tarihçileri de yeni çalışmalarında "sıradan" insanın kültürünü ele alıyorlar. Suraiya Faroqhi, Osmanlıların gündelik yaşamlarını, zaman, mekân v
Tükendi
İnsanlar evlerini yapış tarzlarıyla kültürleri hakkında önemli şeyleri ifade ederler, yeter ki bizler bu ifadelerdeki şifreleri çözmeyi bilelim. -S. Faroqhi- Ankara ve Kayseri'deki zengin ve yoksul mahallelerin dar sokaklarında, asırlık konaklarında, güzel evlerinde çıkılmış bir zaman/mekân yolculuğunun ürünü olan bu önemli eser, yerleşik kalıpları sarsıp tarihe farklı ve yaratıcı bir gözle bakmanın keyfini de okuyucuyla paylaşıyor.
Tükendi
'House of İslam' and the 'House of War' with the Ottoman Sultan - successor to the early Caliphs - as supreme ruler of the Islamic vvorld. However, in this ground-breaking study of the Ottoman Empire in the early modern period, Suraiya Faroqhi demonstrates that there was no 'iron curtain' between the Ottoman and 'other' worlds but rather a long-established network of connections - diplomatic.trading and financial, cultural and religious.These extended beyond regional contacts to the empires of Asia and the
Tükendi
Ages to the early 20th century and examines the interaction among the diverse popula-tions and classes of the Empire, with their varying religions and ethnic backgrounds. Even the banalities associated with the everyday are brought to life: bathing, the market, loving and grieving are ali explored for the first time vvith scholarly rigour and fascina-tion for a disappeared world. Delving into personal letters, court documents, wills, correspondence vvith Sufi masters and the travel records of seafarers an
Tükendi
Suraiya Faroqhi, bu çalışmasında Geç Ortaçağın ve Erken Modern Çağın en güçlü imparatorluklarından birinin tarihini özlü ve renkli bir üslupla sergiliyor. Osmanlı İmparatorluğu Tarihinde Osmanlıların 14. yüzyıldan İmparatorluğun I. Dünya Savaşı sonundaki dağılışına kadar geçen dönemdeki siyasi tarihi; iktisadi, sosyal ve kültürel tarihi de kapsayan dengeli bir yaklaşımla inceleniyor. Sonuçta ortaya çıkan; İran,Rusya ve Venedikle yapılan savaşları, sanatın korunması da dâhil olmak üzere İstanbuldaki saray ya
Tükendi
Değerli tarihçi Suraiya Faroqhi bu kitaptaki kendi deyimiyle sıradışı çalışmasında, Osmanlı İmparatorluğu çerçevesinde sultanları, paşaları, ulemayı ya da tacirleri değil, Osmanlı tarihinin ihmal edilmiş bir zümresini, zanaatkârları anlatıyor. Demirciler, çiniciler, ipek ve halı dokumacıları, fesçiler, camcılar, hatta berberler, imparatorluğun hem toplumsal hem de ekonomik kalbinde yer alıyorlardı. Çalışma, zanaatları ve zanaatkârları 16. yüzyılın başından 20. yüzyılın başına kadar izlerken tarih, siyaset v
Tükendi
Osmanlı hanedanı isyanlar, savaşlar, tahttan indirmeler gibi görünüşte ölümcül krizlere rağmen hükümranlığının sürekliliğini nasıl korudu? Ciddi krizler karşısında bile kesintiye uğramaması başlı başına kayda değer bu sultani hükümranlık hangi yollarla meşrulaştınhyordu? Osmanlı tarihçisi Suraiya Faroqhi, ordunun bir değer olduğu kadar bir yüke dönüştüğü durumlarda bile korunan bu istisnai ikbali anlamak amacıyla meşrulaştırma mekanizmalarına yakından bakıyor. Padişahlar, vezirleri ve diğer yöneticileri ta
Fikret Adanır ve Suraiya Faroqhi'nin derlediği Osmanlı ve Balkanlar kitabı kendi alanlarında uzman on ayrı tarihçinin incelemelerinden oluşuyor. Her bir makale, farklı dillere dayalı arşivlere ve tarih yazımına bakarak Osmanlı tarihini ve Balkanların geçmişini irdeliyor. Tarih yazımı sorunsalı kadar, klişeler, süregelen ve tartışılmayan olguları yeniden düşünmeye sevk eden zihin açıcı yorumlar bunlar. Hepsinin ortak noktasını, milliyetçi ve tahrif edilmiş bir kronolojik tarihçiliğe karşı verilen bir mücadel
Tükendi
Osmanlı hanedanı isyanlar, savaşlar, tahttan indirmeler gibi görünüşte ölümcül krizlere rağmen hükümranlığının sürekliliğini nasıl korudu? Ciddi krizler karşısında bile kesintiye uğramaması başlı başına kayda değer bu sultani hükümranlık hangi yollarla meşrulaştınhyordu? Osmanlı tarihçisi Suraiya Faroqhi, ordunun bir değer olduğu kadar bir yüke dönüştüğü durumlarda bile korunan bu istisnai ikbali anlamak amacıyla meşrulaştırma mekanizmalarına yakından bakıyor. Padişahlar, vezirleri ve diğer yöneticileri tar
Avrupalı sefirler, tacirler, gezginler Osmanlı diyarında nasıl karşılandıklarını yazıya dökmeyi 15. ve 16. yüzyıllardan itibaren iş edindiler. Osmanlı vakanüvisleri de imparatorluk sınırları dışındaki dünyayı yok saymamışlardı. Seferler, fetihler hepsi de savaşla bağlantılı bu karşı karşıya gelişler, dış dünya ile bir ilişki kurma biçimiydi. Ama öte yandan yabancı tacirlerin ihraç edebileceği ve edemeyeceği mallara ilişkin çok sayıda padişah fermanı, İmparatorluk toprakları dışından gelip Mekke´ye gidecek h
Tükendi
Türkiye Tarihi`nin amacını şöyle açıklamaktadır: "... Türkiye`de okullarda ve üniversitelerde okutulan tarih genellikle yüzeysel bir tarihtir. Okullarda öğrenciler için tarih en çekilmez, ezbere dayalı, anlamsız ders durumundadır. Üniversite tarih bölümlerinin puanları, yani tarihçiliğe rağbet, çok düşüktür. Tarih, birçoklarımızın gözünde gerçeğin araştırılacağı, heyecan verici bir bilim dalı değil, kabul edilmiş belirli ideolojik ya da siyasal tutumları destekleyecek kanıtların derleneceği bir alandan ibar
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 21 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1