Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 38 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Ümmet Bilinci adını taşıyan, kuramsal herhangi bir iddia taşımayan bu kitabımızda öncelikle, içerisinde yaşadığımız dünyanın, içerisinde yaşadığımız tarihsel dönemin ve İslam insanıyla birlikte insanlığın vicdanı olmaya çalışılmıştır. İnsan hakları kavramı, Müslümanlar söz konusu olduğunda anlam ve önemini kaybediyor. Müslümanlar söz konusu olduğunda, otoriter liberalizm ya da otoriter demokrasiler savunulabiliyor. Emperyalist Batı, “demokrasileri” insani bir içerik taşıdığı için veya bir değer sistemi olar
Tarihsel varoluşsal sorgulamalar yapma bilincine, birikimine, iradesine sahip olamayan toplumlar kültürler, romantik nostaljik fütuhatçı söylemlerin büyüsüne kapılarak İslami gerçekliğin değil, İslami sembollerin özgürlüğü ile iktifa eder, tatmin olurken, toplumlarımızı derinden dönüştüren, kapitalist seküler liberal derin kuşatmayı muhasarayı işgal ve istilayı konuşulması aşılması gereken bir mesele olarak görmüyor, bu nedenle İslami gerçekliğin özgürlüğünü kamusal kültürel gündeme kazandıramıyor. Toplumla
Modern tarihin son üç yüz yılını insanlığın dünyası araçsal akılcılık ve araçsal rasyonalite temelinde gerçekleştirilen sömürgeci-ırkçı bir uygarlıkla sömürgeci ve ırkçı bir evrenselliğin ideolojik diktatörlüğü altında geçirdi. Bu zaman zarfında hegemonyacı güç ideolojileri kirli-sömürgeci içerikleriyle evrensel yalanları meşrulaştırdı. Evrensel yalanları meşrulaştırarak hâkim ideolojik söylem ve bu söylemin oluşturduğu yorum tekeli Batı dışı halkları-toplumları özellikle de İslam toplumlarını entelektüel/k
İslam dünyası toplumları yüzyıllardır aldıkları, hâlen ısrarla almaya devam ettikleri dinî ve politik popülizm uyuşturucuları ile yüzleşerek gerçeğe uyanma mücadelesi vermedikleri için modern tarihin farkına varamıyor. Toplumlarımızda hamaset ve popülizm dilinin, milliyetçi ve mezhepçi dilin, söylemin ve siyasetin kurumsallaşması, toplumsallaşması, mutlakiyetçi bir geleneğe dönüştürülmesi, toplumlarımızın gerçeğe uyanma konusunda istekli olmadıklarını gösteriyor. Batılı bilgi-bilim sisteminin tek referans ç
Rahman'ın Ayetleri Karşısında İslam, müminlerin hem ruhani ve hem de cismani hayatı aynı ölçülerle düzenlemelerini iste-mektedir. Bir muvahhidin hayatında mistisizme varan bir ruhbanlığa yer verilmediği gibi materyalizme varan bir dünyacılığa da yer verilmemiştir. İnsanın iç dünyasını en mükemmel biçimde dokuyan İslam, dış dünyasını da aynı mükemmellikte dokumaktadır. İslam her alanda kendisini gerçekleştirebilecek bir mükemmelliğin adıdır... İslam'ı maddi tutkular içerisinde, lüks içerisinde, konfor içeri
Harama ayarlı bir hayatın içinde müminler için bir esenlik yoktur. Kişisel tercihlerin, cemaate özgü tercihlerle bütünleşmemesi bir dağılma ve erimeye yol açmaktadır. Kişisel tercihlerle kalmak, her şeyin ve herkesin kölesi olarak kalmak demektir. Kişisürü olmaktan kurtulmak istiyorsa, güçlerin buyrukları doğrultusunda bir hayatı ve bir dünyayı işaret eden kitle haberleşme araçlarını izlemekten kurtulmalıdır. Batıla ait bir yöntemle, hakikatin sınırları çizilemez. İmanın coğrafi anlamda bir yeri,
Büyük bir kültürün inşası, kültürel bir mücadele, İslam'ı ve Müslümanları nesneleştiren tarihe ilişkin ikna edici çözümlemeler yapmak suretiyle başlatılabilir.İslam'ı tarihin dışına sürerek, onu vicdanlarda yaşamaya mahkûm eden, yanlış-sahte ideolojik-seküler mutlaklarla, zihniyet ve iradeyle nihai anlamda hesaplaşılıncaya kadar, hiçbir şekilde İslami özgürlüklerden-etkinliklerden-mücadelelerden söz edemeyiz. Bilinçli, bağımsız, onurlu kişilikli varoluşlar ve hayatlar büyük sayıların ve iktidarların yanında
Evrende her şey, öncelerin öncesinde öngörülen bir düzen gereği engin bir doğallık ve uyum içerisinde, sonraların sonrasına doğru akıp gitmektedir. İnsan, varlığını eksiksiz bir şekilde sürdürebilmek için evrende somutlaşan bu değişmez yapıyla bütünleşmek durumundadır. Bütün bir evren Allah'ın yurdudur ve bütün bir evren Allah'ın bağışlarıyla bezenmiştir. Allah vermeseydi bu bağışları, haşa başka verecek yoktu. Hiçbir gücün dünyada bir zerreyi bile halletmeye mecali yoktur. Yeryüzüne bir haberdir insan, mu
Çağdaş değer sistemlerinin yardımıyla Allah'a ve İslam'a yol aramak, Allah'ın ve İslam'ın bütün zamanlar için indirdiği bütün araçların bugün geçersiz olduğuna itikat etmek anlamına gelebilir. Allah'ın dininin modern değer sistemleri tarafından aklanmaya ihtiyacı bulunmamaktadır. Küfre karşı imanı savunmanın da kendine özgü bir yolu vardır. Küfrün itibar ettiği yollarla iman savunulamaz. Modern değer sistemlerini tevhidî bilincin rehberliği altında sürekli olarak sorgulamak gibi tevhidî bir sorumluluk duru
Dünyanın ve hayatın bütün boyutlarını kuşatan dejenerasyon süreçleri bütün hızıyla sürüyor. Bütün dünyada kitleler görsel nihilizm tarafından kuşatılıyor. Kendi ülkemizde irademiz dışında, bize ait olmayan düşüncelere maruz bırakılıyoruz. İslami varoluşumuzun, kültürümüzün, uygarlığımızın saygınlığını gereği gibi koruyamıyoruz. Farklılık haklarımızı kullanamıyoruz. İslam ve Müslümanlar bir şekilde biçimsizleştiriliyor, sevimsizleştiriliyor. Düşünsel, kültürel ve entelektüel olarak, yabancı bir istilaya uğr
Bir insan için, bir toplum için her gün, yeni bir imkandır. Her vakit, bir kevserdir. Bir vakte doğan, bir servete doğuyor demektir. Bütün vakitler, vakti verenin tasarrufundadır. Vakte girmek, vakte açılmak ve vaktin bilincini taşımak, ancak vaktin yegane sahibini tanımakla mümkündür. Vakti ihya eden, vakitleri ihya eden, hep bir anmadır. Anmak; uyanmaktır, bir sarsılmaktır, bir güçlenmektir. Bir yaklaşmadır anma, bir yakınlaşmadır. Bir alışkanlık değil, bir aşkınlıktır. Anmak; unutmamaktır, unutulmamaktır
İslam düşüncesi, evrensel bir içeriğe, kapsama, anlam ve amaca sahiptir. Rahmanın Ayetleri, evrensel insanlık sorunlarıyla, evrensel anlam ve hakikatlerle ilgilenir, bu anlam ve hakikatleri açıklar. İslam, belli bir akımla, okulla, ülkeyle sınırlandırılamaz. Geçmişe mahkum bir düşüncenin, yaklaşımın, şimdiyi değiştirmesi, dönüştürmesi düşünülemez. Geçmişe öykünmekle geçmişten dersler çıkarmak birbiriyle karıştırılmamalıdır. İslam'ın kendine özgü, evrensel mahiyeti olan erdemler dünyası var. Bu erdemler dü
Tükendi
Modern-seküler zamanlarda, İslam dünyası toplumları maruz kaldıkları çok yönlü seküler-liberal saldırılar, işgal ve istilalar sebebiyle İslami anlamda iman-amel-eylem bütünlüğünü temsil iradesini bütünüyle kaybettiler. Bugün, ne yazık ki, bu bütünlük temsil edilemiyor, bu konuda kuşatma genişleyerek/derinleşerek sürüyor, sürdürülüyor. Bu nedenle İslami kişiliği-miz paramparça olmuştur. Bir parçamız İslam'a hizmet etmeye çalışırken, daha büyük bir parçamız kapitalizme, bir başka parçamız sekülarizme ya da li
Toplumsal anlamda, sosyal anlamda, kültürel anlamda çok ciddi ritim bozuklukları yaşıyoruz. Her alanda ırkçı manipülasyonlara muhatap oluyoruz. Zihinlerimizi kitle iletişim araçları yönlendiriyor. Baskın ideolojinin mantığı, kendisini her yerde hissettirebiliyor, bireyleri edilgen alıcılar haline getiriyor. Edilgen alıcıların tercihleri, yönelişleri, hayat tarzları ve değerleri parçalanıyor. Gerçek hayatın dışında, on-line hayatlar, ilişkiler, on-line dostluklar yaşıyoruz. On-line hayatlar insanları İnsani
İslam maddi dünyayı aşan bir gerçekliğin adıdır. İslam düşüncenin ve hayatın ruhudur. Hayatla düşüncenin özdeşleşmesi inanç yoluyla sağlanabilir. Akılla kalbi uzlaştıran, bütünleştiren bireşimci bilinç İslam'ın bilincidir. İslam, insan fıtratıyla aklın sürekli ilişkisini sağlayan, insan aklını insan fıtratının değerleriyle zenginleştiren bir varoluş biçiminin adıdır. Laik tanımlar, insan fıtratına ilişkin değerler içermezler. Laik kültür bedensel zevklere hizmet eden bir kültürdür. Laik düşünce yalnızca mad
...Tarihin taşrasında yaşamanın bir kader olmadığını kanıtlayabilmek için, her şeyden önce, İslami anlamda tarihsel gündemimizin önceliği ve adı, yapısal değişim için nihai-varoluşsal çözüm, tahayyül ve tasavvur olmalı. İslam dünyası toplumları, aptallaştırıcı, ahmaklaştırıcı geleneksel uyuşturuculara-patolojilere karşı zihinsel/ahlaki direnişi gerçekleştiremedikleri takdirde, sömürgeci-ırkçı tarihe karşı direnişi hiçbir şekilde gerçekleştiremezler. Kime, hangi otoriteye yönelik olursa olsun, kayıtsız şarts
İdeolojik yapılar kurumlar sistemler hem bireyleri hem de toplumların şeyleşmeleri yanlış ilgilere neden olduğu gibi ahlaki yıkımlara neden oluyor. Şeyleşmeler hiçbir gerçekliği yansıtmıyor. şeyleşen şeyleştirilen bireyler ve toplumlar kolaylıkla yönetiliebiliyor. Şeyleştirilmiş hayatlar için geçerli değer ölçütleri ideolojik manipülasyonlardır. şeyleşen toplumlarda kendisi olan kişiliklerinkimliklerin kaybolduğunu kalbi yakınlıkların ve anlayışların kaybolduğunu sorumsuzlukların sıradanlaştığını her alanda
Tükendi
Toplumlarımız, kapitalist, seküler, liberal dünya görüşleri, hayat tarzları tarafından eksiksiz bir biçimde fethedildikleri halde, toplumlarımız kapitalist/seküler/liberal/materyalist/pozitivist fatihler tarafından konulan/kurulan yasalar, kavram ve kurumlar tarafından yönetildiği halde, bizler, Müslümanlar olarak, İslami düşünce/kültür/akademi/siyaset vb. hayatı olarak, sanki böyle fetihler hiç yaşanmamış gibi, sanki İslami bir toplumda/dünyada/hayatta yaşıyor gibi, bu büyük anormalliği fark etmeden, hiç b
İslami modelin hayatın butun boyutlarını şekillendirebileceğine dair; inancımızı, bilincimizi ve irademizi kaybettiğimiz gunden bu yana, tarihsel - siyasal - ekonomik - kulturel gerçekliği, bugunun gerçekliğini biz muslumanlar uretmiyoruz, oluşturmuyoruz. Bugunun gerçekliğini Anglo-Amerikan Oryantalist dunya uretiyor, şekillendiriyor, yönetiyor ve biz muslumanlara dayatıyor. Bizler, bizlere dayatılan bu gerçeklik doğrultusunda hareket ediyor, duşunuyor, uretiyor, örgutleniyor, hizmet ediyor ve yaşıyoruz. Ke
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 38 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1