Hayatın içinden bir yolculuğa çıkmak ister misiniz? Gözlerinizi kapatıp, kemerlerinizi bağlayın, ilk durağınız, Hayaller Ülkesi Amerika, melekler şehri Los Angeles, ışıltılı dünyası ile Las Vegas, San Diago... Okurken buraları görmüş kadar heyecan duyacaksınız.

Kitabı üç bölümde ele alabiliriz. Birinci bölümde, hikayenin aynı zamanda sonunu öğrendiğinizi düşünmeye başladığınız anda, bunun böyle olmadığını öğreniyor ve merakla konunun içine girmeye çalışıyorsunuz. Hikayede bir anne oğul hesaplaşmasından ziyade kişilerin birbirini tanıyamamaktan kaynaklanan sevgisizlikleri ve hataları, bu kısırdöngüden çıkmak için çabalayan genç bir kadının umutsuz çırpınışları anlatılıyor. İçinde bulunduğu çıkmazdan kurtulmaya çalışırken karşısına çıkan yanlış bir insana aşık olur.

Hepsi de bir ana babanın çocuğuydular. Farklı kaderler yazmıştı tanrı onlara, kimi doktor oldu, kimi mühendis, bir diğeri şarkıcılık hayallerinde bir ev kadını, biri bebeyken el kapılarında öldü, bir diğeri çatışmada bir terörist olarak can verdi. Kader her birini bir yere savurdu. Birbirlerini bilmeden yaşayıp gittiler uzun yıllar Anadolunun en doğusundan bir kürt ailenin, dalları Amerikanın Los Angeles´inde hayat buldu. Kader bu...işine akıl erer mi?

Güneydoğu Anadolu'nun tarihi zenginliklerine sahip en önemli şehirlerinden Urfa'da doğmuş büyümüş bir genç kız ile Kafkasya'dan göç ederek Türkiye'ye gelmiş genç bir adamın hayatlarının, bir noktada kesişmesi ile ortaya çıkan bir ailenin öyküsüdür bu kitapta anlatılanlar. Farklı kültürlere sahip iki insanın yaşadığı kültür karmaşasının yaşamları üzerine oynadığı roller, çocuk yaşta evlendirilmiş ve peşpeşe evlat sahibi olmuş bir çocuk annenin dramatik yaşam öyküsüdür... Okuması, yazması olmayan bu çocuk ka

Kırk yıl birbirlerinden hiç ayrılmayan anne ile kızının hikayesi var bu kitapta. Kız annesine ilahi bir aşk ile bağlı, anne ise evladını gözünden sakınmış. Ömrünün son birkaç yılında diyaliz makinelerine muhtaç yaşamak zorunda. Anne ile kızın hayata tutunmak için yaptıkları mücadele gücü anlatılıyor. Ne zaman düşünsem seni Anlatılmaz bir sızı içimde Ben yalnızlar yalnızı Bu hayat treninde Sensizliğe ağlayan bir zavallı Hayatın ötesinde Yitirilmiş bir ömür var önümde Bul beni yine emzir yüreğinde

Hangi milletten, hangi ırktan olurlarsa olsunlar dünyadaki bütün anneler evlatları için aynı sevgiyi aynı hissederler. Sevgi ve acı evrensel bir duygudur, Irak savaşınsa çarpışan askerlerin ve gerillaların annelerinin haleti ruhiyesinin birbirlerinden farklı olmadığını yürekleri evlat sevgisiyle titreyen annelerin evlatlarını kaybettiklerinde duydukları derin acının birbirlerininki ile aynı olduğunu anlatıyor bu kitap. Bir de savaşların saçmalığını. Veda Richardın Duyguları Kevinin doğumu Bağdat akşamı Man