Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 11 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Şu anda Türkiye'ye egemen olan cehalet yönetimi, toplum olma bilincimizde büyük yaralar açmıştır ve açmaya da devam etmektedir. Öncelikle, toplumun bir grup olarak rasyonel düşünme yeteneğini silip süpüren yobazlık ve düşünceye değil korkuya dayanan cemaat yaşamının hortlatılması, toplumsal dokumuzu derinden yaralamıştır. Buna ilaveten eğitimimizde yaratılan kargaşa ve kalitesizlik, bir toplum olarak bilgi edinme ve değerlendirme yetimizi ortadan kaldırmak üzeredir. Tüm bunları yapanların eleştirilmesine
Bilim dışında bilgi kaynağı olduğunu iddia edenler yanılmaktadır, ki bunun tarihte sayısız örneği mevcuttur. Ne mitolojiler ve dinler ne büyü ne de falcılık bilgi kaynağıdır. Tarih boyunca bilim adı altında "yalancı bilimler" (psödobilim) diyebileceğimiz; kehanet, astroloji, sihirbazlık, "gizli" (okült) bilimler gibi konular insanlara bilim diye sunulmuştur. Ama bunların hiçbiri bilim değildir; arkalarında ya safdil inanış ya da düpedüz sahtekârlık vardır. İnsan, düşünmeye başladığı andan itibaren merak ed
Türkiye bir bilim ülkesi değildir. Ürettiği bilim de birkaç kişisel istisna dışında dünya ölçeğinde tamamen ihmal edilebilir düzeydedir. Türkiye'nin bu bilim fakirliği, sanayisine ve ticaretine de yansımıştır. Özgün hemen hiçbir sanayi ürünü olmayan Türkiye; ticarette de, tarımda da gariban olup; örneğin yazılım oluşturmak gibi akıl ve bilgiden başka hiçbir sermaye istemeyen, son derece kolay ve getirisi büyük bir işi dahi yapamamaktadır. Türkiye'de (askerlik hariç) hemen hiçbir konuda bir ehil insanlar sın
Atatürk hâlâ önemli mi bizim için? Çok önemli. Peki, akıl bizim için önemli mi, aklımızı kullanmak zorunda mıyız? Buna verilecek cevaptan, Atatürk'ün bugün bizimle ilgili olup olmadığı, onun adını hatırlayıp hatırlamamız, onun yaptıklarından ders alıp almamamız gerektiği ortaya çıkacaktır. Atatürk bize aklın neler yapabileceğini göstermiştir. Bunun mümkün olduğunu göstermiş; ama, "Ben böyle diyorum, böyle yapın," dememiştir. Bilakis, "Ben hiçbir şey söylemiyorum, sadece aklınızı rehber edinin," demiştir. Ya
Bu kitapta bilimin ışığı; antik çağ düşünürlerinden Fransız İhtilali'ne, evrim kuramından C-47 uçaklarına, YÖK'ten Anadolu-Avrupa ilişkilerine kadar hayatı neredeyse bütünüyle kapsayan bir alana; 3. Selim'den Mustafa Kemal'e, Hasan Âli Yücel'den Ömer Hayyam'a, 2. Mahmut'tan Cahit Arf'a, Kropotkin'den Sırrı Erinç'e, hatta "coğrafyanın müzisyeni" Barış Manço'ya kadar bilim, sanat, kültür ve siyaset alanında var olmuş birçok önemli adın üzerine düşüyor. Bilimin ışığı, hayatı ve tarihi bilimsel düşünce yöntem
Bu kapkara tabloya rağmen neden Türkiye'de yaşamaya devam ediyorum ve elinizdeki gibi yayınlar yapıyorum? Bunun cevabı benim bilim tarihine olan sevgimde ve o sevginin bana sağladığı yararlarda yatmaktadır. Ne kadar bedbin olursam olayım, bilim insanlarının yaşamlarını okuduğum, tavsiyelerini öğrendiğim zaman, bana bir iyimserlik ve güç geldiğini hissediyorum. Belki bu yazılar onları okuyacak bazı vatandaşlarıma da benzer hisler verir ve belki, bir gün, hep birlikte, bu kapkara tabloyu yırtacak gücü bir ara
Tükendi
Avrupa Bilimler Akademisinin ve Amerikan Bilimler Akademisinin ilk Türk üyesi, Rus Bilimler Akademisine Fuat Köprülüden sonra seçilen ikinci Türk, Türkiye Bilimler Akademisinin en genç kurucu üyesi, TÜBİTAK Bilim Ödülü kazanan en genç bilim adamı... İki şeref doktorası, Pariste Collège de Franceda profesörlük, ulusal ve uluslararası otuz bir adet şeref payesi ve ödül. Tüm bu nitelikleri şahsında toplayan Prof. Dr. A. M. Celâl Şengör halen İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Böl
Milletvekili, Milli Eğitim Bakanı, Tercüme Bürosu ve Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları'nın kurucusu, Köy Enstitüleri'nin fikir babası, tarihçi, musikişinas, edebiyatçı, eğitimci ve gazeteci... Cumhuriyet tarihinin en önemli isimlerinden Hasan-Âli Yücel'in hemen sıralanabilecek unvan ve özelliklerinden sadece birkaçı. Prof. Dr. A.M. Celâl Şengör, bu çok yönlü Cumhuriyet aydınını akademisyen titizliğiyle kaleme aldığı Hasan-Âli Yücel ve Türk Aydınlanması kitabında derinlemesine inceliyor ve tartışıyor. Mus
Türkiye bir bilim ülkesi değildir. Ürettiği bilim de birkaç kişisel istisna dışında dünya ölçeğinde tamamen ihmal edilebilir düzeydedir. Türkiye'nin bu bilim fakirliği, sanayisine ve ticaretine de yansımıştır. Özgün hemen hiçbir sanayi ürünü olmayan Türkiye, ticarette de, tarımda da gariban olup, örneğin yazılım oluşturmak gibi akıl ve bilgiden başka hiçbir sermaye istemeyen son derece kolay ve getirisi büyük bir işi dahi yapamamaktadır. Türkiye'de (askerlik hariç) hemen hiçbir konuda bir ehil insanlar sını
Tükendi
Ben de ülkemdeki pek çok aklı başında, görgülü ve bilgili insan gibi, Tayyip Bey ve partisinin Türkiye'yi artık geri dönülmesi bence pek mümkün olmayan fecî bir âkıbete mahkûm etmiş oldukları kanaatindeyim. Bu âkıbetin, Türkiye'nin artık bugünkü sınırlarına sahip olmayan bir ülkeler topluluğu şeklinde tecellî edeceği kanaati bende her geçen gün kuvvetleniyor. Bu fikrimin temelinde de ülkemizin başındaki büyük sorunun ne AKP ne de Tayyip Bey olduğu inancı yatıyor. Tayyip Bey de, AKP de, Türkiye'nin yakasına
Tükendi
Atatürk hâlâ önemli mi bizim için? Çok önemli. Peki akıl bizim için önemli mi, aklımızı kullanmak zorunda mıyız? Buna verilecek cevap neyse, Atatürk'ün bugün bizimle ilgili olup olmadığı, onun adını hatırlayıp hatırlamamız, onun yaptıklarından ders alıp almamamız gerektiği ortaya çıkacaktır. Kendisinin de söylediği budur. Atatürk bize aklın neler yapabileceğini göstermiştir. Bunun mümkün olduğunu göstermiş; ama "Ben böyle diyorum, böyle yapın" dememiştir. Bilakis, "Ben hiçbir şey söylemiyorum, sadece aklın
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 11 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1