Zeynep Uzunbay, rotasını şiirden hikâye ve romana çeviren bir kalem işçisi. Acı Bir Kuş onun ilk kurgu eseri. Yazar bu kitapta kendisiyle, çocukluğuyla, ailesiyle, toplumla ve hayatla derin bir hesaplaşmaya giriyor. Romanın başkişisi Turna'nın '80 darbesini izleyen karanlık zamanlardaki gençliğini, bir işkencehanede çağırdığı ışıklı çocukluk anları eşliğinde okuyoruz. Gökyüzü gibi bir şey çocukluk, hiçbir yere gitmiyor, diyen Cansever'in izleğinde Uzunbay, kendini tanımak isteyenin önce çocukluğunu tanıması
Çağdaş şiirimizin özgün seslerinden Zeynep Uzunbay, bin yaranın bahçesinde hemderdimiz oluyor, falımıza bakıp dermana uzanıyor. Başkasına değmenin keskin ama neşeyi de elden bırakmayan şiirini yazarken neşter dönüyor avcunda...
senin yaran geç kalmak biriktirmiş içine
hem sen niye böyle alıp attın kendini içine?
-bir şiire kadar çıkacaksın deyip geçsem mi?-
sen bir ömür aldıracaksın, niye?
üstünde hep aşk olacak, olsun
kimi görünmez kılacak seni, kimi çıplak...
sen bir ömür aldanacaksın Kim'e
Zeynep Uzunbay, yeni öykülerinden oluşan Çoğunluk Dersleri'nde, çoğunluğun uğultusunda kendine yer açmaya çalışmaktan yorulanların yalın sesi olmaya devam ediyor.
Suskun karakterler, yaşadıklarından ziyade başa çıkma biçimleriyle birbirlerine değdikçe, bıçak daha da derinlere saplanıyor. Pusula hayatın akışını gösterdiğindeyse, gerçekler kurgunun sınırlarını galebe çalıyor.
Çoğunluk Dersleri; terleyerek atılacak illetin, kabuğu düşse kapanacak yaranın, yürekten kâğıda akacak zehrin, dile geldikçe az gınla
Başlarındaki dumanı kahkahalarıyla dağıtan, öfkelerini, deliliklerini madalya misali göğüslerinde taşıyan kadınlar. Bazen sokaklarda söylenen şarkılarda buluşan, bazen sadece bakışarak anlaşan, dibe vurdukları yerlerde birbirlerini anlatan kadınlar...
Zeynep Uzunbay, erk dilini lügatten silen üslubuyla, yalnızca bir cins olmaya indirgenen kadına, güçlü sesini bir kez daha anımsatıyor. Kamçılanma Mesafesi'nin müstakil görünen öyküleri, tıpkı bir nehrin kolları misali birleşip bütün ayrı akışların, savruluşl
"Evini kendin bulmak zorundasın kirpicik. Sesleri dikkatlice dinle, kokuları hatırla, ayak izlerini bulmaya çalış."
Kentin doğanın sınırlarını zorlayarak gün be gün genişlediği bir dünyada bir kirpi ailesi: Mamma ve iki yavrusu Erina ile Korda. Bir yanda doğada değişen yaşam koşulları, bir yanda iki kardeşin sevgi yarışı...
Bir kardeş kavgasının ardından bilinmeze doğru yola çıkan Erina, evin yolunu bulabilecek mi? Peki, kardeşler birbirlerinden ayrı kaldıkları zamanda ne öğrenecekler? Büyümek tam olarak
Bahçesinde bir limon ağacı, çatısında güvercinleri olan, şehrin kıyısında bir evde yaşıyor Ali. Limonları her derde deva annesi ve sadece güvercinlerle arkadaş babasıyla... İmkansızlıkların ortasında kendi küçük renkli dünyasını kuruyor. Hayallerinin peşinde koşarken bir yazarla yolları kesişiyor. Yazarın hediyesi bir kalemle yepyeni ışıklı bir pencere açılıyor önünde.
Zorlukların sevgi ve dayanışmayla aşıldığı bir dünyadan sesleniyor Konuşan Kalem. Zeynep Uzunbay`ın yalın ve açık yürekli cümleleri hayatın
"Adım diye demiyorum, bağırsan bağırmaya yakışır fısıldasan fısıldamaya. İsmimi taşıyan cisim, dertliye çare, bunluya neşedir. Gizli derdine derman arayan, "Bir arkadaşım var, adı Ayşe," diye girer lafa. Bizim muhabbet kuşu bile, her şeyden önce "Ayşe" demeyi öğrendi. Gelip geçtiğim şu dünyada, bir devletimiz sevmedi beni."
Özgün bir dilin duyarlığıyla kaleme aldığı "Kamçılanma Mesafesi" adlı ilk öykü kitabında Zeynep Uzunbay hayatın eril yüzünü sorguluyor. Öykülerdeki kadınları belki yıllardır tanıyor gib
Genç bir anne ve tanınmış bir şair ve yazar olan Zeynep Uzunbay, bu kitapta yer alan öykülerinde küçüklerin gözüyle dünyaya ve olaylara bakıyor.
Bir çocuğun dünyasında neler gizlidir?
Çocuk dünyasının görünen ve görünmeyen yüzlerinde neler vardır?
Çocuklar nelere üzülür, nelere sevinir?
Çocukların en çok istedikleri şeyler nelerdir?
Bu soruların ve daha başkalarının yanıtlarını yazarın düş ve yaşam ortaklığıyla yarattığı bu öykülerde bulacaksınız.
Yalnız çocuklar için değil, anne ve babalar için de önemli b
Günümüz şairlerinden Zeynep Uzunbay, tatlı dilli anlatımıyla bir kez daha çocukların dünyasına eğiliyor.
Yedi yaşındaki Umay, anne ve babasıyla paylaşamadıklarının eksikliğini evin Miya adlı kedisiyle kurduğu dostlukla giderir.
Ancak kedilerin de kendilerine özgü bir dünyaları vardır ve iç sesleri onları yeni serüvenlere çağırır.
Böylelikle kendimizi çocukların, büyüklerin ve minik hayvanların arasında eğlenceli bir öykünün içinde buluruz.
Kitaba eşlik eden resimlerin hayal gücünü coşturucu etkisiyle de Ked
(...)
içtim içtim öküzüm
bulamadım o tadı
yine oraya gitsek
duruyor mudur köprü
duruyor mudur o günkü adımız?
anlamayalım, caymayalım artık
uzak dursun bizden insan sarraflığı
senden ve içimdeki iskeletten başka
bir arkadaşım daha olsun isterdim
dans eden kartal masalı uyduralım
dilimizi burnumuza değdirmece falan
çaktığım kibriti üfleyip kaçsın
isterdim
sokağı tersine çevirdim
sesi tersine
böyle daha güzel oldular
sen öküzüm, neden
benim ruhumu köze tutuyordun
sonra gömüyordun k
Toplam 10 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.