Şiirlerinde yeryüzünü, bitkileri, çiçekleri, toprağa düşer düşmez eriyen çığlıklarla, sessiz yaralarla birlikte düşünen, sözcükleri onların hüzünlü gölgeleriyle açıp kapayan usta şair Mustafa Köz yeni şiir kitabı İki Yüzlü Zar‘da yeryüzü acısını görkemli bir güle dönüştürmenin yeni yollarını arıyor.
Düşünce, ruhun mayınıdır; dil ise toprağı. Yazar, bu mayını nasıl ve kimin için patlatacağını bilmelidir. Gölgenin Külü'ndeki sözleri yazarın yeni mayınlar arayışı diye görebilirsiniz. Sizleri de bu çetin toprakta gezinmeye çağırıyor Gölgenin Külü.
sen dalgın bir yağmursun, içli bir yağmur
bense açılmayı unutmuş ıpıssız bir şemsiye
Aşkın içinden geçen şiirler yazmış Mustafa Köz. Mektep kaçkını bir aşk üstelik. Serçeler, akasyalar, gün ışığı, kibrit çöpleri, geceler, kediler, bahçeler ve Alaaddin'in lambası, hepsi tanık. Arada bir yağmurda duruyor, düşleri ıslansın diye. Bu kitabı okuyun derim; yalnızlığınıza iyi gelir...
(...)
Şairin düş gücü, kuduz köpek gibidir. Önce sahibini ısırır, sonra herkesi.
Ancak bu şiirsel trajedide düş gücünü "gerçeklik" de kışkırttı.
Bir kadın, iki erkek.
Bir güz akşamı, bir içki evinde, ölü bir balığı didikler gibi vicdan azaplarını didikleyen iki sevgili.
Ve uzaklarda, kırılmış, örselenmiş ölü bir adam.
"Hangisi sizsiniz?"
Şair, bu soruyu kendisi için de soruyor:
"Hangisi benim?"
"Sevgili mi, ölü mü?"
Bu "sessiz düğüm"ü kim çözecek?
Şiir mi, hayat mı?
Mustafa Köz'den haiku şiirleri kitabı
Sesler, renkler, kokular, görüntüler "boş doğa"da çırçıplaktır. Her şair, onlara kendi sözcükleriyle giysiler diker. Kimi görüntüler, sözcüklerle örtündükçe kimileri de onlardan arınır. Geriye ise yine görüntüler kalır. Birkaç yalın sözcükle yeryüzü yeniden yaratılabilir. Haiku, işte o sessiz, taze sözcüklerin uğuldayan gölgeleridir.
I.
İlk sis sonrası-
Yalanıp duruyor ay
bir kedi gibi
II.
Dağa uzanmış
kartalın gölgesinde
miskin karınca
III.
Bu güz gecesi
kararmış
Sizin de bir gökyüzünüz olsun!
Her şiir eksiktir, onu okuru bitirir. Bitirir mi dersiniz?
Sözcükleri kaza kaza bir yere varır belki. Nereye mi?
Kendi şiirine ya da ışıl ışıl bir gökyüzüne...
Zaman Prelüdü VII
Saklar yarasını
Sarıasma kuşu
Kanadının duldasında,
Dokunmaz bu kadar yara kuş olana.
Göğün kumunu çizer
Bir uçtan
Bir uca
Erinmeden, upuzun.
Gün ışığının şarkısını
Söyler şen şakrak,
Ateşin ve suyun
Hercümercinde bir daha.
Ülkem günyüzüdür,
Eşkalim belli
Serin sedirlerin
Orada
Vuracaklar beni
Lamı cimi yok.
Bir ikindi yağmuru gezdiriyor cebinde Hayati
bir gök, bir sessizlik, eski bir sinema bileti
Potemkin Zırhlısı, Erten Bahçe Sineması, 1977
Hayati Mısır'a sultan olmamış daha, yoksulluk diz boyu
bir Roman kızına yangılı, kızın gözleri bir demet yasemen.
Elleri altıpatlar, gözleri mitralyöz Hayati'nin
bir çılgınlık gelip gelip oturuyor şurasına
gençliktir deli akar kan dediğin
grev çadırlarına şimşekler taşıyor geceleri
yakasında bir rüzgârgülü, fırıl fırıl yeryüzü
Toplam 9 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.