Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin kaleme aldığı Risale-i Nur eserleri bugüne kadar ülkemizde en çok okunan kitaplar arasında yer almış olmasına rağmen, etrafındaki tartışmalar hiç bitmemiştir. Bu tartışmaların başında da “Risale-i Nurların dili ağır. Tercüme edilse de herkes okusa” şeklindeki temenniler gelmektedir. Risale-i nur eserleri gerçekten iddia edildiği gibi anlaşılmıyor mu? Buna genel olarak “evet” demek haksızlık olduğu gibi, tamamıyla anlaşılıyor demekte yanlıştır. Bu durum Risale-i Nur ese

Gülen, gizlenme (Takiyye) sanatının gelmiş geçmiş en büyük ustalarından biridir. FETÖ/PDY isimli örgütün lideri olarak tanınan Fetullah Gülen, asker değil ama "Darbelerin Efendisi" gibi davranıyor. 17 / 25 Aralık 2013 tarihindeki başarısız darbe girişimi daha soğumadan 15 Temmuz 2016 darbesini kotarmaktan çekinmedi. Kendisini yıllardır "İslam âlimi" maskesi altında sakladı ama gerçeğin hiçte öyle olmadığı ortaya çıktı. MİT, "Gülen CIA'nın Orta Asya ayağı." derken, Sibel Edmond, "CIA Gülen'i kullanıyor." a

"Alperenler, çelik bilekli, cesur yürekli, bilge Türklerdir." "Bir kar tanesi olsam, Mekke'ye düşmek isterdim." Diyen Muhsin Reis, bizim gibi, "Kendini vatanı ve milleti uğruna feda etmekten çekinmeyen bir neslin" Muhsin abisiydi. Derin milletin temsilcisi olarak hep mazlumların yanındaydı. Haksızlıkların karşısında dimdik durmasını bildi. Yirminci asırda Sahabe ruhu taşıyan alperendi. "Alperenler, çelik bilekli, cesur yürekli, bilge Türklerdir." sözünün sahibi şehit Muhsin Yazıcıoğlu, bir devrin vicdan

Allah (cc), insanlığa örnek olarak peygamberleri lider göndermiş ve onlardan bu güzel örneklere uymalarını istemiştir. Kur'an'ın ifadesiyle Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) bu liderlerin en büyüğüdür. Peygamberimiz (sav) daha peygamberlik gelmeden önce bütün Mekkelilerin gönlünde yer ederek herkesin güvendiği bir "Emin insan" olmayı hak etmiştir. Bir lideri lider yapan bütün özellikleri Hz. Muhammed (sav) üzerinde taşımıştır. Bugün insanlığın her zamankinden daha çok Hz. Muhammed (sav) gibi bir lide

“Mutluluk nerededir” diye sorarsanız: Mutluluk,belki annenin tatlı bir okşayışında..Belki bir babanın sevgi dolu bakışında… Belki küçük bir çocuğun sevimli gülüşünde..Belki bir sevgilinin dokunuşundadır.Kim bilir belki de dostlarla birlikte içilen demli bir çayın tadındadır. “Mutluluk ve Aile Bağları”,mutluluğu aile sıcaklığı içinde yakalamış bir insanın,mutluluğun nerede olduğuna ve özellikle aile içinde nasıl yakalanacağına dair küçük ipuçları verdiği bir çalışma sadece.Bu ipuçlarını takip ederek mu