Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 5 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Coğrafya biliminin çağdaş dönemde ele aldığı insan-çevre ilişkisini, tarihi coğrafya dün, yani geçmişte ele almaktadır. Ancak sorun şu ki, ilgili literatürde belirtildiği üzere, çevre tarihi de geçmişteki insan-çevre ilişkisini ele alıyorsa, o zaman tarihi coğrafya ile çevre tarihinin farkı nedir? Nasıl birbirinden ayrılmalıdır? Hatta tarihi ekolojinin de bu denklem dahilinde olduğu vurgulandığında, karmaşa biraz daha genişlemekte, konular ve kavramlar iç içe geçmektedir. Buradan hareketle temelde İngilizce
Elinizdeki kitap bir "Türk iskan tarihi" araştırması değildir. "Büyük Türk göçü" adını alan ve X. yüzyılda İç Asya'da başlayarak asırlarca süren nüfus hareketleri dahilinde; İslamlaşarak batıya yönelen Türk topluluklarının, gerçekleştirdikleri uzun bir fetih, ilerleme ve iskan süreçleri üzerinde duran, "tarihi coğrafya" bakış açısına sahip bir araştırmadır. Türkistan ve çevresinden, X. yüzyıl başlarından itibaren Türk toplulukların batıya göçe başlamasıyla asırlar boyu süren Büyük Türk göçü Azerbaycan, Anad
Ülkemize girişinden itibaren ilginç bir gelişim süreci yaşayan tarihi coğrafya, özellikle son 25-30 yıldır adından sıkça bahsedilir bir saha haline gelmiştir. Bu son dönemde, Türkiye'de yeni çalışılan bir saha durumundaki tarihi coğrafya, ne yazık ki bir çoklarınca yanlış anlaşılıp uygulanmaktadır. Aslında, tarihi coğrafya aynı tarihi sosyoloji, tarihi jeoloji, tarihi dilbilim vb. örneklerinde olduğu üzere, günümüzde ait olduğu bilimin yöntemlerini sadece geçmişe uygulayan bir alt disiplinidir. Yine t
Bu kitap, Türkiye üniversitelerinde coğrafya bölümlerinde öğretime başlayan öğrenciler ile coğrafya bilimiyle tanışmak isteyen üniversiteden ve dışarıdan her okuyucuya bir davettir. Burada özellikle çağrı, çağırma anlamına gelen davet kelimesi kullanılmış olup nedeni hem gerçek anlamda okuyucuyu coğrafyaya çağırmak hem de diğer coğrafyaya giriş kitaplarından farklı bir kitap olduğunu vurgulamaktır. Gerçekten de Türkiyede şimdiye kadar hazırlanan hiçbir coğrafya kitabında, burada ele alındığı gibi bir bakış
Üzerinde yaşadığımız ve yaklaşık bin yıl önce Türkiye adını alan bu topraklar, insanlık tarihinin en erken tarihlerinden bu yana yaşamın olduğu, imparatorlukların ve medeniyetlerin kurulduğu bir sahadır. Bu denli önemli bir sahanın tarihiyle ilgili elbette yerli ve yabancı birçok çalışma yapılmıştır. Ancak bu çalışmaların yabancı menşeli olanları oryantalist önyargıdan kurtulamamıştır. Özellikle bu coğrafyanın Türkiye adını aldıktan sonraki dönemi hakkında nitelikli bilgi verecek bir çalışma yok denecek kad
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 5 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1