Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 7 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Gazzâlî sonrasında tasavvuf iki alanda geniş bir literatür ortaya çıkardı: Birincisi nazari düşüncenin işlendiği mensur metinlerdir. Bu alanın en önemli isimleri İbnü'l-Arabî ve Konevî'dir. İkinci literatür ise şiir ve hikaye diliyle ortaya çıkan ve ilkine göre yaygın ve etkili olan bir literatürdür. Bu alanda Arapça yazanlar arasında İbnü'l-Fârız, Farsça yazanlar arasında Celaleddin Rumi, Feridüddin Attâr, Türkçe yazanlar arasında Yunus Emre en iyi bilinen örneklerdir. Şiirle düşüncelerini anlatan sûfîler
Ekrem Demirli, başta Fusûsul-Hikem ve Fütûhât-ı Mekkiyye olmak üzere Ekberî geleneğin sistemleştirilmesinde rol oynayan mutasavvıfların eserlerini tercüme eden ve bu sebeple Türkiyede İbnül- Arabî dendiğinde akla gelen ilk isimlerdendir. İbnül- Arabî Metafiziğinde, Ekrem Demirlinin Şeyhül-Ekberin nazariyesinin temel unsurlarını teşkil eden varlık, bilgi ve insan görüşleri hakkında kaleme aldığı makaleleri okuyacaksınız.
Sufiler insanı anlatmak için ibnü'l-vakt, yani "vaktin oğlu" demişlerdi. Önemli bir düşünceyi içeren bu ifadenin, çağımızda geçmişten ve gelecekten soyutlanarak yaşadığı anda hapis kalmış ve bu anın dışındaki her şeyi önemsiz sayan insanı anlatacağını hiç düşünmemişlerdi herhalde. Çağdaş insanı anlatan en iyi ifadelerden biri, onu insanlık ailesinden kopartarak, belirli bir zaman dilimine hapseden bu "yaşanan ana ve şimdiye" hapsedilmişlik ve kuşatılmışlık olabilirdi. Bu durum tarih anlayışının ve düşünceni
Karanlık odada bulunan insanlar bir fili nasıl tanıyabilir? Soruyu ?körlerin fili anlama çabası' olarak da kurgulayabiliriz. Körler bir fili nasıl tanır? Hiç kuşkusuz duyularının verisiyle! Peki sonra ne olur: Herkes kendisine göre ?fil şudur' diyecek ve bitmez tükenmez bir tartışma başlayacak. Ta ki odanın dışındaki birisi filin bütünü hakkında bilgi getirene kadar tartışma devam eder. Dini düşüncede odanın dışındaki veya gözleri açılmış olan kişi peygamberdir. ?Dini düşünce' peygamber rehberliğinde mutlak
Kitapta İslam düşüncesinin ve bilhassa tasavvuf düşüncesinin olgunluk devri olarak nitelenen 12-14. asırlarda Anadolu'daki düşünce hayatının başlıca temsilcileri ve literatür hakkında değerlendirmeler yapılıyor. Bu bağlamda özellikle İbnü'l-Arabî, Sadreddin Konevi ve takipçileri, görüşleri ve etkileri açısından inceleniyor. Sadreddin Konevi'nin tasavvufa teorik çerçeve kazandırarak tasavvufu metafizik haline getirmesi, tasavvuf ilmini bilim hiyerarşisinin zirvesine yerleştirmesi inceleniyor.
Bu gelenek üzerinde söylenmesi gereken ve kendisine gösterilen ilgide ihmal edilen bir yön, geleneğin teorik kaynaklarıdır. Başka bir ifadeyle bu geleneğin nasıl bir teorik zeminde ele alınması gerektiği sorunu, çağımızdaki araştırmaların en büyük sorunudur. İbnül-Arabî ve takipçileri, İslam düşüncesinin takipçileridir ve bu düşünce göz ardı edilerek onların düşüncelerinin anlaşılması hiçbir şekilde mümkün olamayacaktır. Bu nedenle İbnül-Arabîyi anlamak, Farabi, İbn Sina gibi İslam filozofları veya Eşari,
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 7 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1