Dünyaca ünlü biliminsanı Albert Einstein'ın başarılarının sebebini çoğu insan doğuştan gelen zekasından kaynaklandığını zannetmektedir. Oysa Einstein kendi ifadesiyle "Çok zeki olduğumdan değil, sorunlarla uğraşmaktan vazgeçmediğimden başarıyorum." diyerek başarısındaki sırrın aslında "vazgeçmemek" olduğunu söylemiştir. Gerçekten de dünyaca ünlü başarılı insanların hayatlarına baktığımızda hepsinin aslında çok büyük zorluklarla karşılaştıklarını ama bir şekilde bu zorluklardan güçlenerek çıktıklarına şahit

Kitap Tanıtım Yazısı (Arka Kapak): İnsan beyni, gerçekten de en büyük mucizedir... İnsanı insan yapan beyindir. Beyin sırlar âlemidir. Beynin gizemi günümüzde hâlâ çözülememiştir. Üzerine o kadar araştırma yapılmasına rağmen insan beyninin ancak çok küçük bir kısmı çözülebilmiştir. Hissetmek, aşık olmak, hatırlamak, yaratıcılık, liderlik, karar vermek gibi yaşam tarzımızı belirleyen her şey beynimizin kontrolü altında... Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, beyin gücüyle hastalıklardan dahi kurtulmak mümkün

Onlar dünyanın bilim, tarih, edebiyat, kültür ve sanat tarihine yön verenleri. Hepsi sıfırdan başladıkları yaşamlarını insanlığın onur tablosunda yani zirvede noktaladılar. İsimleri, geçmiş kadar geleceğin de sayfalarında yer alacak. Bu kitabı mutlaka okuyun, dünyanız değişecek! Çünkü bu kitaptakiler, acılar içinde yaşayanların ibret dolu başarı hikâyeleri! Onlar nasıl yaşadılar, nasıl başardılar! Ve siz nasıl başarabilirsiniz... Hipokrat, Gazali, Alfred Nobel, Abraham Lincoln, Goethe, Stephen Hawking,

"Yapabildiğimiz her şeyi yapsaydık, buna kendimiz bile şaşardık." -Thomas Edison-

Ömer Faruk Reca dostumun 1 Mayıs'ın Gözyaşları isimli bu çalışması hakikaten 1 Mayıs İşçi Bayramı'nın bilinmeyen yönleri açısından bir ilk diyebilirim. Kitabın basımından önceki çıktılarını incelediğimde ilginç bilgilere rastladım. Ömer Faruk, 1 Mayıs'ın ana damarını yakalamış; emeğin ve emekçinin ne olduğunu tarafsız olarak gözler önüne sermiş. Hayatın sadece siyasetten ibaret olmadığını, acısıyla, hüznüyle, dayanışmasıyla hayatımızın sosyal bir yönünün de olduğunu duygulanarak anlıyorsunuz. Yeryüzünde tüm

İnsanlar alıştıkları hayat koşullarına göre farklılık gösterirler. Yoksul yaşamaya alışmış biri, fazla bir gelire ihtiyaç hissetmez. Zengin yaşamaya alışmış biri ise geliri çok yüksek değilse mutsuz olur. Çağımızda bir üçüncü etken vardır ki, o da "Dikta-modeller"dir. Örneğin siz kendi halinizde kendinize ait mutluluğunuzla huzur içerisinde yaşayıp gidiyorsunuz. Fakat, karşınıza "Dikta-modeller" çıkıyor. Bu modeller insanda istikrarsız duygu oluşumuna sebep oluyor. Örneğin, onun var, benim niye yok türünden

Ömer Faruk Reca dostumun 1 Mayıs'ın Gözyaşları isimli bu çalışması hakikaten 1 Mayıs İşçi Bayramı'nın bilinmeyen yönleri açısından bir ilk diyebilirim. Kitabın basımından önceki çıktılarını incelediğimde ilginç bilgilere rastladım. Ömer Faruk, 1 Mayıs'ın ana damarını yakalamış; emeğin ve emekçinin ne olduğunu tarafsız olarak gözler önüne sermiş. Hayatın sadece siyasetten ibaret olmadığını, acısıyla, hüznüyle, dayanışmasıyla hayatımızın sosyal bir yönünün de olduğunu duygulanarak anlıyorsunuz. Yeryüzünde tü

Atatürk: Hangi istiklal vardır ki, yabancıların nasihatleriyle, yabancıların planlarıyla yükselebilsin? Tarih böyle bir olayı kaydetmemiştir! Yarabbi! Sen Türk Ordusunu muzaffer et... Türklüğün, Müslümanlığın, düşman ayakları altında, esaret zincirinde kalmasına izin verme! Ömrüm vefa ederse Musulu geri alacağım. İki sebepten; birincisi zengin petrol yatakları; ikincisi bölgedeki Kürtleri yarın bize karşı kullanmaları riskinden dolayı Amerikan Gizli İstihbaratı: Atatürk, Ortadoğudaki çıkarlarımız önünde