“Gerek başlangıçta genel olarak belirlenmiş ana çizgilerinden gerekse tarihsel süreç içerisinde ortaya çıkmış bulunan hukuk okullarının dolaylı hukuk sosyolojisi anlayışlarından yola çıkılarak bir hukuk sosyolojisi tanımı yapılabilir. Ancak burada hemen belirtilmesi gereken önemli nokta şudur; yaklaşım farklılıkları nedeniyle hukukun kesin bir tanımının yapılamayışına koşut olarak, hukuk sosyolojisi alanında da aynı güçlük ortaya çıkmakta, bakış açısı ayrılıkları nedeniyle birbirinden çok değişik hukuk s
Prof. Dr. Cahit Can'ın Türk Hukukunun Kökenleri ve Türk Hukuk Devrimi kitabı, Cumhuriyet Devrimi'nin karakterini, onun yarattığı hukukun beslenme kaynaklarından biri olan "resepsiyon" (dıştan alma) üzerinden incelemektedir. Kitap bu bakımdan, türünün en kapsamlı, en özgün ve en başarılı örneği olarak, hem Türk hukuk tarihi çalışmaları içinde çok önemli bir yere sahiptir hem de Cumhuriyet Devrimi'nin siyasi ve toplumsal karakterini, beslendiği ve kendi toplumsal koşulları ile birleştirerek içselleştirdiği hu
Hukukun doğuşu devletle değil, insanın doğası gereği ortak bir yaşama geçmesiyle
olmuştur. İnsan, sadece fiziksel ihtiyaçlarını karşılayan ve mantık yürütebilen bir varlık
değil, kendisi için uyulması gereken değer yargıları (iyi, kötü, adil olan ve olmayan)
üreten tinsel bir varlıktır. Bu değer yargıları vasıtasıyla bazı davranışları özgür
bırakırken, bazılarına yasak koyar. Bunun anlamı normların ve hukukun oluşmasıdır.
Dolayısıyla hukukun niteliğinin kavranması, insanın ve insan eğilimlerinin
araştırılma
Prof. Dr. Cahit Cannın, Cumhuriyet Devrimi ve Öngörülmeyen Bugünü adını taşıyan kitabı, bir devrim ve karşıdevrim tarihidir. Sözkonusu olan devrim, kitabın adından da anlaşılacağı üzere, kökleri Meşrutiyet devrimlerine dayanan ve 1923te zafere ulaşan Türk Mili Demokratik Devrimidir.
Kitapta Cumhuriyet Devriminin karakteri, kendine önce gerçekleşen uluslararası devrimlerin düşünsel temelleri ve pratikleri ile karşılaştırmalı olarak incelenmektedir. O devrimlerin deneyimi olan devrim teorileri ışığında değer
Bu kitabın yazılmasının başlıca amacı, biyolojik insanın konumundan giderek uzaklaşmaya başlayan toplumsal insanın kimi evrensel; yapma, düşünme, duyumsama biçimlerinin olup olmadığının saptanması ve bu biçimlerin kültürel kurumların yönünü ne ölçüde etkilediklerinin sorgulanmasıdır. Kültürel tüm kurumların eş süremli ve art süremli tüm gelişmeleri araştırılamayacağı için, biyolojik cinsellik ve ondan kaynaklanan cinsel suçlar, araştırmada temel öğe olarak ele alınmışlardır.
Tarih, sosyoloji, felsefe, p
Bu kitap insana, topluma, kültüre ve kültür ürünlerine salt akılcı, sosyolojik ve normatif bir
yaklaşımla, aynı konulara; antropolojinin verileriyle zenginleştirilmiş bir bakış arasında
ortaya çıkmış olan hesaplaşmanın ürünüdür. Öte yandan bu kitap, yazarının otuz beş yıllık
akademik yaşamının ilk yirmi beş yılında öğrenmiş ve öğretmiş olduklarıyla, son on yılına
sığdırmaya çalıştığı birikim arasındaki uzlaşmazlıktan kaynaklanmış olduğu için, bir reddi
miras olarak da algılanabilir.
Toplam 6 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.