Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 8 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
“Fakat bir gün, işte tam da bir gün, bir şey aniden değişiverecekmiş gibi oldu. Bir his ya da yepyeni bir gelecek gibi Ne olduğunu tam olarak kestiremiyor, ümit ediyordum sadece ve bunun da oldukça faydalı hatta belki de gösterişli bir his olarak iş göreceğini, bambaşka bir hayat yaratmakta değilse bile bu hayatı yaratacak insanı düşünmekte bir işe yarayacağını, küçük, çok küçük bir parça olarak muazzam büyüklükte bir başka hayale ekleneceğini ve nihayet saf bir arzudan ibaret kalacağını zannediyordum.”
İlk oyunu 1997 yılında yayınlanan Funda Özşener'in oyun metinleri, çoğu zor oluşlarıyla nitelendi; insanoğlunun dile getirilmeyen, gizli ve tuhaf yönleriyle kuşanmış oyun karakterleriyle anıldı. Bu kahramanların bazıları tutkularının, bazıları boş hayallerinin, bazıları başka hayatların ya da imkansız olanın peşindeydiler. Ama hep bildik bir yerde, bizim gerçek dünyamızda yaşadılar. Hepsinin ortak yanı, soru sormaları konuşmak istemeleri. İşte, ne olursa olsun konuşmak, böylece varlık bulmak, yola çıkmak, d
Tükendi
"Tarık Günersel'in piyesleriyle gerçek anlamda ilgilenmeye başladığımda Yarım Bardak Su yayınlanmıştı. İlk şiir kitabı Otmopoli'de Akşam'ın 1982'de, öykü kitabı Bedenlere İnanır mısınız'ın 1999'da yayınlandığı, uzun zamandır Birikim Dergisi'nde şiirlerinin yer aldığı, besteci Selman Ada'nın 1989 senesinde tamamlanan Alibaba & 40 operasının 1991'den günümüze hem Türkiye hem de dünya sahnelerinde yer bulduğu düşünülürse çağdaş bir sanatçıya yönelik bilgimin çok zayıf kalmış olduğu görülür. Bu açığı zaman iç
Tükendi
İlk oyunu 1997 yılında yayınlanan Funda Özşener'in oyun metinleri, çoğu zor oluşlarıyla nitelendi; insanoğlunun dile getirilmeyen, gizli ve tuhaf yönleriyle kuşanmış oyun karakterleriyle anıldı. Bu kahramanların bazıları tutkularının, bazıları boş hayallerinin, bazıları başka hayatların ya da imkansız olanın peşindeydiler. Ama hep bildik bir yerde, bizim gerçek dünyamızda yaşadılar. Hepsinin ortak yanı, soru sormaları konuşmak istemeleri. İşte, ne olursa olsun konuşmak, böylece varlık bulmak, yola çıkmak, d
Onları Eve Getir Irak'ın işgalinden hemen sonra, asker tabutları birer birer Amerika'ya gitmeye başaldığında ortaya çıkan bir slogan. Irak işgali, hem Doğu'da hem batı'da sadece ekonomik dengeleri değiştirmemiş, asıl zararı, etik ve metafizik dünyamızı toptan yıkarak vermiştir. Onları Eve Getir, savaşın stratejik bir eylem planı değil, bir lanet olduğu yerden söze başlamış ve sanki ölüler diyarından yazılmıştır. Oyuncular: 5 erkek, 3 kadın.
Tükendi
Daha önce Konstantiniye'nin Güneşi oyununu yayınladığımız genç yazar bu kez, Ege Denizinin iki yakasında Kurtuluş Savaşı sonrası yaşadıkları topraklardan koparılan Mübadiller'in hüzün dolu yaşamlarından aşk öyküleriyle ve rembetiko müziği eşliğinde lirik dramatik sahneler sergiliyor.
Tükendi
Oyuncular: 3 Kadın / 2 Erkek "Kayalıklar Meryemi, bir Üçleme'nin ilk oyunudur. Fakat üçüncünün ne olacağı henüz belli değil. O halde bu üçleme iki tane iki ve bir tekliktir diyebiliriz. 1. Kayalıklar Meryemi, 2. Kaplumbağa Terbiyecisi, 3. İki tane iki, Modernizmin çeşitli safhalarından iki tanesine denk düşer. İlk olan da öyle. Fakat yine de bir serim özelliği vardır. Kayalıklar Meryemi, klasiklerin artık modernizmin bağrında yaşamadığına ve modernizmin klasik yaratmaya hiç de elverişli bir zemin olmadığına
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 8 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1