Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 13 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Tasavvufta nefsin yedi mertebesine göre değişen hâllere etvâr-ı seb’a adı verildiği ve bu terimin daha çok Halvetiyye mensupları arasında yaygın olduğu bilinmektedir. Bundan dolayıdır ki mezkur tarikata mensup şeyhler, sâlikin mânevî yolculukta nefis mertebeleri ile ilgili ihtiyaç duyduğu husus- ları açıklamak üzere etvâr-ı seb’a adıyla pekçok eser kaleme almışlardır. İşte böylesi eserlerden birisi de 18 asır Halvetî-Gülşenî şeyhlerinden Edirneli Ahmed Müsellem Efendi’nin, mürşidi ve kayınpederi Pî
Şeyh Muhammed Vefâ Efendi, 18 asır sûfî-şâirlerinden olup, Edirne’lidir. Halvetî-Gülşenî şeyhi Pîr Hasan Sezâyî Hazretlerinin torunu, şâir-hattât Şeyh Ahmed Müsellem Efendi’nin oğludur. Velî Dede Dergâhı’nda babasından sonra posta oturmuştur. 1212/1797’de vefat etmiş ve babasının tür- besine defnolunmuştur. Kaleme aldığı nutuklarında “Vefâ” mahlasını kullanan Muhammed Vefâ Efendi’nin, hadîse dair Hadâiku’s-Salât ile Pîr Sezâyî’nin Dîvân’ını intihâb yoluyla tahmis ettiği Nüzhetü’l-İhvân adlı eseri va
Hocazâde Ahmed Hilmi, son dönemde sûfî tabakâtı sa- hasında kaleme aldığı eserlerle adından söz ettiren edip ve âriflerdendir. Erzincan Eğin (Kemaliye)’lidir. Tahsilini İstan- bul’da yapmıştır. Müderrislik vazifesinin yanında müfettişlik görevinde de bulunmuştur. Tasavvufta Nakşbendîlik yolun- dan nasiplenmiş olup, soyu Halvetiyye’nin ikinci pîri Seyyid Yahya Şirvânî Hazretlerine ulaşmaktadır. Hadîkatü’l-Evliyâ ile Ziyâret-i Evliyâ adlı eserlerinin devrin pâdişâhı Sultân II. Ab- dülhamid’in takdirin
Esas itibariyle Bayrâmiyye'nin bir kolu olan Celvetiyye tarîkatı, İbrâhim Zâhid Gîlânî (v. 700/1300) zamanında hilâl, Muhyiddin Üftâde (v. 988/1580) zamanında yarım ay ve Azîz Mahmûd Hüdâyî (v. 1038/1628) zamanında dolunay hâline gelmiş meşhur Anadolu tarîkatlarından biridir. Hüdâyî Hazretlerinin hizmetleri sayesinde Anadolu dışına da taşarak, Rumeli, Balkanlar, Ortadoğu ve Afrika gibi farklı kıta ve bölgelere yayılmıştır. Anadolu'dan neşet etmiş bu mühim tarîkat hakkında belli başlı meselelere ve tarîkat b
Hayalsiz durma öyle savrulursun, Güz yapraklarını sor rüzgâra, Bir de şu duran taşlara, Nasıl diş geçiriyor yosun, Yıldızdan yıldıza ip atsalar, Sen yine de tutkularına tutun. ...... Gölgesi olmaz ışığın, Tutuşup el ele indik iliklerimize, İner gibi derin bir mahzene, Mor yangınlardan geçtik, ezelden kalmış, Kıyısı olmayan ırmaktı içimiz, Gördük ki tenimizde söz de çağlarmış.
Tükendi
Osmanlı'nın Bilgeleri 6: Erzurumlu İbrahim Hakkı İlke Yayıncılık
Üniversite yıllarında hayal edilen ancak bir türlü yazmaya fırsat bulunamayan, on yıla yakın bir zamandır ise hazırlanan bu çalışma, Mesnevihan Es‘ad Dede'den Mesnevi ve Gülistan, Şeyhülislam Mûsa Kazım Efendi'den Varidat okuyan, Sühreverdi şeyhi Sa‘di-i Şirazi'ye, Nakşi şeyhi ata Efendi'ye, Melami-Hamzavi şeyhi Osman Kemali Efendi'ye ''şeyhim'' ve Şah-ı Nakşbend Hazretlerine ''Efendimiz'' diyen, Hatifi istehani'nin tasavvufi tevhidi, Yûnus'un bestelenmiş nutukları, Osman Şems Efendi'nin ''döne döne'' redif
Ayet, hadis, salavat, tesbih ve zikirlere bizzat tarikat müessesi pirler tarafından tertip edilen dua ve tesbihlerin ilavesiyle tarikatlara göre oluşan evrad yahut ahzab kitaplarının olduğu malumdur. Seyyid Abdülkadir Geylani, Seyyid Ahmed Rifai, Seyyid Ahmet Bedevi, Seyyid İbrahim Desuki, Şeyh Ebu'l Hasan Ali Şazeli, Şeyh Şihabüddin Sühreverdi ve Şeyh Sa'düddin Cebavi Hazretlerinin vird yahut hizbleri bunlardan ilk akla gelenlerdir. İşte böylesi evradı bulunan pirlerden birisi de 17. asrın önde gelen sufi
Bu eser, Doğu Akdeniz'in ikinci büyük adası olan Girit'in, Osmanlı döneminde Türkleşmesi ve İslâmlaşmasına, farklı din, inanç kesimlerinin birbirleriyle kaynaşıp dostça, kardeşçe yaşamasına, kültür, edebiyat ve sanat dünyasının zenginleşmesine önemli katkılar sağlayan, ancak 1897 yılındaki "Muhtariyet İlanı" ile başlayıp 30 Ocak 1923'teki "Mübâdele Protokolü" ile sonlanan tahrip, yıkım, işkence, kıyım ve göçlerle büyük bir çoğunlukla izlerini silinen Bedreddînîlik, Bektâşîlik, Kâdirîlik, Halvetîlik, Bayrâmî
Tükendi
Osmanlı İmparatorluğu'nun son demlerine, Cumhuriyet'in kuruluş devrine şahitlik eden, Üsküdar'ın muhabbet ehli şahsiyetlerinden Rifai şeyhi Hayrullah Taceddin Efendi'nin hayatı ve nutuklarını ihtiva eden bu kitap dönemin tasavvuf hayatına ayna tutuyor.
Hoca Ahmed Yesevî ile hikmetler saçn, Mevlana ile semâeden, Yunusla aşa gelip ilahiler söleyen, HacıBektaşıVeli ile hoşöünü zirvesine çıan, HacıBayram-ıVeli ile sevgi deryasıa dalan ve Dede Korkutla bilgeleşn Tük-İlam medeniyeti, Hoca Nasreddin ile tebessü etmiş güeçyüüügötermişir. O, yerine göe bir alim, bir derviş bir yöetici, bir imam, bir tücar, bir esnaf, bir aile reisi, bir çcuk kıacasıbir din ve halk adamıı. Onun hedefi insanlarıkımadan, incitmeden mizah yoluyla eğtmek, iyiye, doğuya ve güele yöeltme
O şehrin felek-veş iki kutbu var N´ola rif´ati olsa gerdun-medar Birisi enis-i dil-i aşıkan Birisi sezayi-i mu-ciz beyan Ziyaret edip ibtida anları Sevindim görüp tekyede canları Cenab-ı Enis´in alıp himmetin İşitdim Sezayi ile sobetin Cihanın gamından bulup rahatı Ederlerdi kabr içre can sohbeti Gam-ı alemi terk edip bizlerle Komşular sözü ikisi bir yere Alıp neş´esin alem-i vahdetin İçerlerdi camın dem-i vahdetin Dedim bana bir cam Allah için Derunumdaki ateşin ah için Dediler bu mey-
Hocazade Ahmed Hilmi İstanbul ve civârında mağfiret toprağına defnedilmiş olan büyük velîlerle tarîkat-ı aliyye´den Halvetiyye ve Şa´bâniyye şeyhlerinin biyografilerini ve onların en yüce menkıbelerini ihtiva etmektedir. Şeyh Ebu´l-Vefâ (k.s) Hazretleri´nin Mübârek Türbesini Ziyâret Emir Buhârî (k.s) Hazretleri´nin Mübârek Türbesini Ziyâret Sünbül Sinân (k.s) Hazretleri´nin Mübârek Türbesini Ziyâret Mevlânâ Şeyh İbrahim Halebî-i Hanefî (k.s) Hazretleri´nin Mübârek Türbesini Ziyâre Hüsâmeddin Uşşâ
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 13 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1