Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 9 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Toplumsal çatışmalarda şiddete ve şiddetsizliğe başvurmanın siyasi ve etik boyutlarını tartışan Butler açıkça şiddetsizlikten yana tavır alıyor. Butler, meşru şiddet tekelini elinde tutan aktör olarak devletin şiddet tanımındaki muğlaklığı kendi amaçları doğrultusunda nasıl kullanabildiğini gösterirken, bir yandan da şiddetsizliği savunmak için yeni bir tasavvur geliştiriyor ve şiddetsizliği toplumsal eşitliğin bir gereği olarak temellendiriyor. Şiddetin özsavunma olarak meşrulaştırılmasında sorunlu bulduğu
Tükendi
Hayat meselesinin bazı yönlerden feminist teorinin büyük kısmının merkezinde durduğunu söylemek isterim. Hayata ilişkin soru farklı şekillerde sorulabilir: İyi hayat nedir? Nasıl bir iyi hayat tasavvuru söz konusu olmuştur ki kadınların hayatları bu kavramsallaştırmaya dahil edilmemiştir? Kadınlar için iyi hayat nedir? Ama hepsi de önem taşıyan bu sorulardan önce gelen başka bir soru var belki: sağ kalma sorusu. Sağ kalma ile ilişkisi içinde feminist düşüncenin ne olabileceğini düşündüğümüzde farklı bir sor
Tükendi
Biziz, Halk! politik ve ekonomik tahakküm altındaki halkların kamusal alanlarda toplanmasının ne anlama geldiğini, nasıl bir işlev gördüğünü soruşturuyor. Bu toplanmaları çoğul performatif eylemler olarak alan Judith Butler, performatiflik kuramını genişleterek, prekaryalığın şimdilerde sık sık yaşanan halk hareketlerinde temel bir motif olduğunu belirtiyor. Butler, belli nüfusların toplumsal ve ekonomik destek ağlarından uzak kaldıkları ve yaralanma, şiddet ve ölüme daha yakın düştükleri, siyasi nedenlerde
1990´da yayımlandığında feminist kuramda ve toplumsal cinsiyet araştırmalarında çığır açan, queer kuramın öncü metinlerinden sayılan Cinsiyet Belası nihayet Türkçede. Judith Butler´ın cinsiyetin ne ölçüde "doğal" olduğunu sorgulayarak cinsiyetin performatif yapısına dair kışkırtıcı savını ilk kez ortaya koyduğu bu metin, birbiriyle bağlantılı pek çok tartışmayı birden barındırıyor. YAZAR HAKKINDA: 1956 doğumlu. Yüksek öğrenimini ve doktorasını Yale Üniversitesi´nde tamamlayan Butler´ın feminist kuram, fels
Tükendi
1990´lardan bu yana feminist kuramın önde gelen isimlerinden biri olan Butler, ABD´ye yapılan 11 Eylül saldırısının ardından gelen yas ve şiddetin kamusal alandaki kısıtlayıcı etkilerini değerlendiriyor. ABD hükümetinin hukuk dışı uygulamalarını Michel Foucault ve Giorgio Agamben´in "egemenlik", "iktidar" ve "yönetimsellik" kavramları ışığında tartışan yazar, uluslararası yasaları ve yurttaşlık haklarını çiğneyen bir iktidarın getireceklerine dair uyarılarda bulunuyor. Kimi yaşamların yaşam sayılmadığı, kim
Tükendi
Doksanlardan bu yana toplumsal cinsiyet, cinsel kimlik, psişe, özne oluşumu ve beden üzerine yaptığı çalışmalarla düşünsel hayata yön vermiş son derece önemli bir düşünür olan Judith Butler; Foucault, Deleuze ve Lacan gibi düşünürlerin açtığı ufukta yürümüş, ele aldığı konuları bu düşünürlerin ışığında tartışmıştır. Çalışmalarıyla feminist düşünceye yeni boyutlar kazandırmayı amaçlayan düşünür, özellikle toplumsal cinsiyetlerin tartışılmasında kadın-erkek kutupsallığının mutlak olarak alınmamasını savunur.
Tükendi
"Bu orijinal ve provokatif kitap, siyasi şirinliklerin ötesine gecip, dini fark meselelerini açık yüreklilikle tartışmak için bir davet. Akademik olduğu kadar angaje de olan bu çalışma modern kamusallıkların inşasında, din ve sekülerizmin birbirine nasıl dolandığını açımlayan, kamusal tartışmanın seviyesini yükselten bir müdahale." - Veena Das, Johns Hopkins Üniversitesi Sekülerizmin tüm vaizleri karikatürlerin sadece temsil olduğu, İslam'a saldırmadığını söylüyor. Müslümanlara çocuk muamelesi yaparak, bu
Tükendi
Türkiye'de de yayımlanan Kırılgan Hayat'ın devamı olarak okunabilecek Savaş Ter-tipleri günümüzün ABD güdümlü savaşlarına cevaben yazılmış beş kuramsal ma-kaleden oluşuyor ve savaş algısının nasıl bir çerçeve/tertip dahilinde yönetildiğine odaklanıyor. Kimi hayatları değerli sayıp kayıplarının yasını tutarken kimi hayatları da hayattan saymamıza engel olan bu çerçevelerdir. Butler, savaş tertiplerinin dışına çıkan, çerçevelerin kırıldığı Guantanamo şiirleri, Ebu Garip fotoğrafları gibi örneklerden hareketle
Bugün queer kuramı ve feminizmin en önemli ismi olarak anılan JudithButler,BelaBedenler adlı bu kitabında "Cinsiyet Belası" çalışmasında başladığı toplumsal cinsiyet kuramını geliştiriyor ve bu kuramı iktidarın cinsiyet ve cinsellik kavramları üzerindeki işleyişini irdeleyerek daha da derinleştiriyor. Platon, Irigaray, Lacan ve Freud'un maddesellik ve bedenin sınırlarının oluşumu üzerine metinlerinin değerlendirmesini ve yeniden okumalarını içeren metin bugün alanında en temel kaynaklardan biri olarak göste
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 9 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1