Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 26 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Türk ve Ermeni, asırlardan beri birlikte yaşayan iki millet, artık dostluklarına nihayet vereceklerdi. Osmanlı ordusunun bozukluğu iki millet arasında geniş bir uçurum açmıştı. Halk üzerinde zâlimâne ve gaddarâne bir nüfuz icra eden hükûmet Türkleri bîzar ettiği gibi Ermenilerde de hürriyet ve istihlâs arzuları uyandırmıştı. Bu arzuları en ziyade takviye eden Ermeni komiteleriydi. Komiteler, Ermenilerin saadetini bombadan ve kıtalden ziyade sulhen de temin edebilirlerdi; fakat onlar hırslarının tatmini için
Osmanlı’dan başlayarak devam eden ağalık sistemi feodal bir sistemdir. Ağalık; yeniçeri ve sipahilerdeki bazı rütbeleri, padişah ailesine mensup bazı kişileri ve padişahın haremini denetleyen görevlileri belirtmek için kullanılırdı. Eğitim ocakta başlar ve onların içinden uygun görülenler çeşitli ağalıklara seçilirdi. Saray ağaları, padişahtan sonra neredeyse en çok sözü geçen kişilerdi. Ağalar, bazı kişilerin göreve alınması ya da görevden alınması hatta katledilmelerinde dahi sözü dinlenecek kadar etkili
Tükendi
Ahmet Refik kitapta, Türklerin gözüyle Haçlıları ve Haçlı Seferlerini anlatmıştır. Dönemin İslam devletlerinin durumu, Kudüs kiliseleri, İstanbul ve Anadolu’daki Haçlılar, Kudüs’ün işgali ve Hristiyanlardan alınması anlatılırken dönemin Orta Doğu’sunun siyasi ve dini manzarası da göz önüne serilmiştir. “On birinci asırda Hristiyanlık büyük değişimlere uğramıştı. Kilisenin gücü ve itibarı fevkalade artmış, Papa artık imparatorun nüfuzundan kurtularak, bütün Hristiyanların ruhani lideri olmak üzere tan
Prusyalı generallerden ünlü Klavezviç, harp tarihi mütalaa etme konusunda der ki, “Birkaç savaşı ayrıntılı bir şekilde incelemek, derinlemesine gözden geçirmek birçok seferin mütalâasından daha faydalıdır.” Biz de deriz ki, birtakım tarihî ayrıntılarla uğraşmaktansa, askeri harekâtlarıyla ve fetihleriyle herkesi hayrete düşüren ve Osmanlı tarihinde başlı başına bir sayfa açan meşhur zatların hayatlarını incelemek elbette ki daha iyidir. Zira tarihî tetkiklerden elde edilecek en büyük fayda, insanlığın
Ahmet Refik Altınay, III. Murad ile III. Selim arasındaki iki yüzyıllık süreçte imparatorluğun dinî yapısına ışık tutmaktadır. Ulemadan şeyhülislama, kadılardan âlimlere, hocalardan dervişlere kadar tüm âlim ve din adamlarının devlet yönetimine etkisini olumlu ve olumsuz yönleriyle okuma fırsatı buluyoruz. Kitapta; makam ve para uğruna çıkarılan isyanların, sahte fetvaların, rüşvetlerin, tehditlerin, haksız elde edilen kazançların ve dinî duyguların sömürülmesinin, imparatorluktaki dinî, ahlakî, siya
Savaştan hoşlanmayan ve boşuna masraf olduğunu düşünen III. Ahmet dönemine denk gelen Lale Devri, 1718 yılında Avusturya ile imzalanan Pasarofça Antlaşması’yla başlamıştır. Tarihe zevk, ihtişam, sefa devri olarak geçen bu dönemin en büyük sebeplerinden biri de, Sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa’nın sanatsal ve kültürel faaliyetlere olan düşkünlüğüdür. Bu dönemde ihtişamlı mimari yapılar inşa edilmiş, İstanbul’un her köşesine binlerce cins lale dikilmiş, eğlence ve sefa âlemleri lüks içinde yapılm
Osmanlı Devrinde Hoca Nüfuzu, "Tarihi Sevdiren Adam" ismiyle tanınan ve çalışmalarını Osmanlı Devleti üzerinde yoğunlaştıran Ahmet Refik Altınay'ın kaleme aldığı en önemli eserlerden biridir. Altınay'ın, devrin önemli ve tarihî hadiselerini konu alan eserlerinin sayısı 150'yi geçmektedir. Bu dönemde başka birçok mühim hadiseler de yaşanmasına rağmen yazar, sadece muhtevaya başlık olan "Osmanlı Devrinde Hoca Nüfuzu"nu anlatmış; mevzu dışında kalan birçok hadiseyi diğer eserlerinde zikretmiştir. Osmanlı Devr
Tükendi
Ahmet Refik Altınayın Geçmiş Asırlarda Osmanlı Hayatı başlıklı bir dizi halinde Kitaphane-i Hilmi tarafından 1915-1927 tarihleri arasında yayımlanan on altı eserini Tarihe Yolculuk adını verdiıimiz dizimizle okurlarımızla buluşturuyoruz. Altınayın Samur Devri (1049-1059) adlı eserinin ilk baskısı 1927 yılında yapılmıştır. Sultan İbrahimin 1640-1648 yılları arasında süren saltanatı sırasında Dördüncü Muradın katı yönetimine nazaran daha serbest bir idare hüküm sürmüştür. Kitabına Dördüncü Muradın vefatıyla b
Tükendi
Osmanlı Devrinde Hoca Nüfuzu, "Tarihi Sevdiren Adam" ismiyle tanınan ve çalışmalarını Osmanlı Devleti üzerinde yoğunlaştıran Ahmet Refik Altınay'ın kaleme aldığı en önemli eserlerden biridir. Altınay'ın, devrin önemli ve tarihî hadiselerini konu alan eserlerinin sayısı yüz elliyi geçmektedir. Bu dönemde başka birçok mühim hadiseler de yaşanmasına rağmen yazar, sadece muhtevaya başlık olan "Osmanlı Devrinde Hoca Nüfuzu"nu anlatmış; mevzu dışında kalan birçok hadiseyi diğer eserlerinde zikretmiştir. Osmanlı D
Haseki Mahpeyker Valide Kösem Sultan Osmanlı Devletinde Hürrem Sultan ile başlayan Kadınlar Saltanatının ''Sembol'' ismi. Sonsuz bir saltanat ve servet hırsının şehvetine tutularak Otuz Yıla yakın Devletin idari gücünü bizzat elinde bulundurmuş, Osmanlı Devletinin en güçlü Valide Sultanı.. Tarihin gelmiş geçmiş en güzel ama bir o kadar da acımasız kadınının, Ahmet Refik Bey'in kaleminden, Gerçek kaynaklara dayanılarak yazılmış ''Mahpeyker Kösem Sultan'ı'' siz okuyucularımızla buluşturmanın mutluluğunu yaşı
Darüsaâde ağası diye de bilinen kızlar ağası, Osmanlı Sarayı'nın ve bütün Enderun ve Harem Ağalarının en büyüğü idi. Derecesi itibariyle sadrazam ve şeyhülislâmlardan sonra gelirlerdi. Buna rağmen şeyhülislam ve sadrazamların atanmasında başrolü oynarlardı. Elinizdeki kitapta kızlar ağalarının padişahları ve valide sultanları ne kadar etkilediklerini ve çevirdikleri entrikaları ibretle okuyacaksınız.
Baltık kıyısında Petro'nun 1703 yılında Sankt Petersburg şehrini kurmasıyla İsveç ve Rus Çarlığı arasında rekabet kızışır. Yükselen Rus tehdidi karşısında İsveç'i korumaya kararlı olan XII. Karl, çıktığı seferlerde Danimarka, Rusya ve Polonya'ya karşı arka arkaya kazandığı zaferlerle Ukrayna içlerine kadar ilerler. 1709'da Poltava'da Ruslara yenilince Osmanlı Devleti'ne iltica etmek zorunda kalır. Bender'e yerleşen ve 5 sene boyunca ülkesini buradan yöneten XII. Karl, 27 Ekim 1714 tarihinde Osmanlı ülkesind
Tükendi
Ahmet Refik Altınay'ın Osmanoğulları adlı eseri, özellikle Osmanlı Beyliği'nin bir ''Cihan Devleti''haline gelme sürecini ele alan ilk çalışmalardan biri olması münasebetiyle oldukça büyük bir önem arz etmektedir. Altınay'ın gerek Bizans gerekse İslam kaynaklarını ilmi metodlara uygun bir şekilde karşılaştırmalı olarak kullanması, eserin kıymetini artırmaktadır. Eserde Osmanlı Devleti'nin ortaya çıkış süreci öncesinde Anadolu'nun genel vaziyeti çok şümullü bir şekilde akıcı bir üslûpla ele alındıktan sonra
Tükendi
Kösem Mahpeyker Sultan, Osmanlı tarihinde en çok bilinen isimlerdendir. Birçok beylerbeyinin, veziriazamın ve hatta padişahın ismi unutulup gitmişken Birinci Ahmed'in güzel Mahpeyker Sultan'ı, Dördüncü Murad ile Sultan İbrahim'in kudretli valide sultanları, Dördüncü Mehmed'in ihtiraslı "Valide-i Muazzama"sı ve "Naibe-i Saltanat"ı Kösem Sultan'ın şöhreti asırlardır hafızalardan silinmemiş, dillerden düşmemiştir. O, kimilerine göre kendi iktidarını sürdürmek adına oğlunun ve torunun hayatına kastetmiş eli kan
Tükendi
Okuyucularımıza sunduğumuz "Felaket Seneleri" adlı bu eser, 1908'de İkdam gazetesinde tefrika edildikten sonra, ilâvelerle 1912 yılında kitap hâlinde çıkmıştır. Daha sonra 1332/1913 yılında Kitaphâne-i Askeriyye'de, İbrahim Hilmi tarafından ikinci baskısını yapmıştır. Biz, eserin bu baskısını hazırlarken, 1913'te çıkan ikinci baskısından faydalandık ve anlaşılır bir sadeleştirme yoluna giderek, müellifin üslubunu bozmamaya dikkat ettik. Bazı kısımlara dipnotları ekleyerek meraklılarının istifadesine sunduk.
"Herkese bir şeyler öğretme sevdasıyla yanıp tutuşan Ahmet Refik Altınay, okul çağındaki çocuklar için ders kitapları yazmaktan bile kendini alamamıştır. Osmanlı mekteplerinde dördüncü sınıflar için kaleme alınan Umûmi Tarih adlı eseri, adından da anlaşılacağı üzere genel bir tarih kitabı olup eski Mısır'dan, İstanbul'un Fethi'ne kadar yaşanan tarihî olayları 12 ayrı kısımda ele almıştır. Dr. Şefaattin Deniz'in kontrolünde, İstanbul Bilim ve Sanat Merkezi Tarih Birimi öğrencileri tarafından yakın zamanda Os
Tükendi
Lâle Devri, Osmanlı Devleti'nde, 1718 yılında Avusturya ile imzalanan Pasarofça Antlaşması ile başlamıştır. Bu dönemde savaştan hoşlanmayan mizacıyla bilinen III. Ahmed toplumsal huzuru sağlamaya yönelik ıslahatlar gerçekleştirmiştir. Sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa ise sanatsal faaliyetleri desteklemenin yanı sıra birçok eğlence tertip ettirmiştir. Osmanlı tarihinde zevk ve sefa devri olarak bilinen Lâle Devrine, Sadâbâdda yapılan lale sefaları ve ihtişam damgasını vurmuştur. Devrin önde gelen şair
Tükendi
On sekizinci yüzyıl yeni başladığı sırada, Kuzey ve Doğu Avrupa'daki güç dengeleri kalıcı ve kader çizici surette değişmek yolundaydılar. On yedinci yüzyılı felaketli iç çalkantılar, yabancı güçlerin istilaları ve taht kavgalarıyla boğuşarak geçiren Rus çarlığı tüm bu badireleri sağ atlatmış ve iktidara geçen Romanof hanedanı idaresinde eskisinden de güçlü hale gelmişti. Yeni çar Birinci Petro, artık batı metotlarını her cihetten benimseyerek Rusya'yı düvel-i muazzama arasındaki yerine yükseltmeye hazırdı.
Tükendi
Ahmet Refik Altınay ın "Geçmiş Asırlarda Osmanlı Hayatı" başlıklı bir dizi halinde Kitaphane-i Hilmi-İbrahim Hilmi tarafından 1915-1927 tarihleri arasında yayımlanan on altı eserini Tarihe Yolculuk adını verdiğimiz bu yeni dizimizle okurlarımızla buluşturuyoruz. Altınay ın Köprülüler adlı eserinin ilk baskısını iki cilt halinde 1915 yılında yapılmıştır. Birinci cilt Köprülü Mehmet Paşa ya, ikinci cilt Köprülü Fazıl Ahmet Paşa ya ayırlmıştır. Birinci cilt Köprülü Mehmet Paşa nın hayatını, tabiatını, dini siy
Tükendi
Tarih Vakfı Yurt Yayınları "Tarihe Yolculuk" dizisi, Ahmet Refik Altınay'ın kitaplarını yayımlamaya Tarihi Simalar ve Tesavir-i Rical ile devam ediyor. Dizinin onuncu kitabı olarak yayımladığımız bu eserlerin ilk baskısı 1913 ve 1915'te iki ayrı kitap olarak yapıldı. Bu kitapları, hacmi ve konusu itibarıyla birleştirerek tek kitap halinde yayımlıyoruz. Tarihi Simalar kitabının ilk bölümünde, Paris'te elçilik görevinde bulunmuş olan Müteferrika Süleyman Ağa, Yirmisekiz Çelebi Mehmet Efendi, Yirmisekiz Çelebi
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 26 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1