Safevi Kızılbaş Devleti, tarikattan devlete doğru bir süreç izlemiştir. Şah İsmail'in büyük
dedesi Şeyh Safiyüddin Safi tarafından 1301'de Erdebil'de kurulan Safeviyye tarikatı İlk
dönemlerinde daha çok Azerbaycan, İran, Anadolu, Suriye ve Irak bölgesinde hem elitler
hem de halk kitleleri üzerinde oldukça etkili olmuştur. Safevi tarikatı başlangıcından Şeyh
Cüneyd'in tarikat postuna oturduğu 1447'ye kadar İslam dünyasının hemen her köşesinde
rastlanan Hz. Ali sevgisine dayanan standart Sufi bir tarikat
1954 yılında Şarkışla ilçesi Beyyurdu köyünde doğdu. İlkokulu köyünde, orta ve
lise öğrenimini Ankara ve Kütahya'da tamamladı. Hacettepe Üniversitesi Edebiyat
Fakültesi'nde (Uygarlık Tarihi, Bilim Tarihi, Siyasal Düşünceler Tarihi, Türk Tarihi,
Türk Kültür Tarihi, Bizans Tarihi, Selçuklu Devletleri Tarihi, Anadolu Beylikler Tarihi,
Osmanlı Tarihi, Osmanlı Kültür Tarihi, Tarih Metodolojisi, Türk Edebiyatı Tarihi, Türk
Halk Bilimi, Sosyal Bilimler ve Felsefe bölümlerinde) özel öğrenci statüsünde eğitim
aldı.
Batı edebiyatıyla ilgili müstakil bir kitap yazma fikri "Homeros'tan Yaşar Kemal'e Özlü Sözler ve Yaşam
Öyküleri" adlı iki ciltlik çalışmamı yaparken oluşmuştu. Bu çalışma, hem ortaöğretim hem de
yükseköğretim öğrencileri ve Batı edebiyatı meraklıları için hazırlandı. Hazırlamış olduğum bu kitap,
yaklaşık
olarak
iki
bin
yedi
yüz
yıllık
tarihi
süreci
kapsamaktadır.
Uzunca bir hazırlık aşamasından sonra, adı geçen ülkelerin edebiyatlarının başlangıcından bugüne
kadar geçirmiş oldukları evreler (dönemler) ele
Bilimin Öncüleriyle ilgili müstakil bir kitap yazma fikri "Homeros'tan Yaşar Kemal'e Özlü Sözler ve Yaşam
Öyküleri" adlı 2 ciltlik çalışmayı yaparken oluşmuştu. Bu çalışma, hem orta öğretim hem de yükseköğretim
öğrencileri ve bilim meraklıları için hazırlanmıştır.
Uzunca bir hazırlık aşamasından sonra, bilimsel etkinliklere temel teşkil etmesi açısından çalışma Taş Çağı'ndan
itibaren ele alınmış, yerleşik insan toplulukları incelenmiş, bilimsel etkinliklerin dönemleri, dönem içerisinde öne
çıkan bilim insan
Âşık Veysel'in hayatı, yaşadığı coğrafyayı ve tarihsel süreci çok yönlü ele alan Cengiz Yıldırım, Veysel'i, Veysel yapan koşulları, yani yoksulluğunu, çiçek hastalığını, eşinin kendisini terk etmesini, Halkevlerini, Köy Enstitüleri'ni, cumhuriyeti ve cumhuriyetin toplumsal önemine vurgu yaparak yazmış.
Titizlikle hazırlandığı hissedilen bu eserde, görüyoruz ki; Veysel adı acıdır, ıstıraptır, dirençtir, her "şeye rağmen var" olmaktır.
Gözleri görmeyen Âşık Veysel'in, saza "şeytan" dendiği bir d
"Üç bin yıllık geçmişinin hesabını yapamayan insan günübirlik yaşayan insandır."
- Johann Wolfgang von Goethe
Alman şair, roman ve oyun yazarı, doğa filozofu Goethe'nin yukarıdaki sözü, bu çalışmayı hazırlamam için en önemli esin kaynağım oldu. 2002 yılında başladığım bu çalışmanın sonucunda ise dünyayı, dünyanın kimlerle ve nasıl şekillendiğini daha iyi bilmemi ve görmemi sağladı.
Bu çalışmada yaklaşık üç bin yıllık tarihi süreç içerisinde dünyanın farklı bölgelerinde yaşayan din, felsefe, tarih, politi
411916"Üç bin yıllık geçmişinin hesabını yapamayan insan günübirlik yaşayan insandır."
Johann Wolfgang von Goethe
Alman şair, roman ve oyun yazarı, doğa filozofu Goethe'nin yukarıdaki sözü, bu çalışmayı hazırlamam için en önemli esin kaynağım oldu. 2002 yılında başladığım bu çalışmanın sonucunda ise dünyayı, dünyanın kimlerle ve nasıl şekillendiğini daha iyi bilmemi ve görmemi sağladı.
Bu çalışmada yaklaşık üç bin yıllık tarihi süreç içerisinde dünyanın farklı bölgelerinde yaşayan din, felsefe, tarih, po
Eğitim fakültelerinde yapılanma çalışmaları neticesinde 2006 yılı sonunda tüm eğitim fakültelerinde okutulan dersler yeniden oluşturulmuştur. Bu süreçte çevre bilimi adı altında eğitim fakültesi ilköğretim bölümü sınıf öğretmenliği ana bilim dalında okutulan ders, yerini çevre eğitimi dersine bırakmıştır. Yeni programda çevre eğitimi dersinde; bireyleri çevreye daha duyarlı hale getirmek, ekolojik kavramları öğretmek, çevre kirliliğini daha yakından tanıtmak gibi temel konular ele alınmaya çalışılmıştır. Bu
Yaşlı dünyamızın ve bu dünya üzerinde binlerce yıldan beri akıl almaz bir serüven insanın, evren denilen o sarsıcı sonsuzluğun bir parçası olduğunu ortaya koyabilir miydik? Bu serüven içerisinde bizim yerimiz neresiydi? Kimdik, nerden gelip nereye gidiyorduk? Bu sorulara az çok yanıt verebilmek için düşünce okyanusunda -kısa da olsa- bir yolculuğu göze almak gerekiyordu. Düşünceye yolculuk böyle doğdu.
Toplam 9 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.