Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 9 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Küreselleşme modernleşmeye, teknolojik ve bilimsel ilerlemeye bağlı ve tersine çevrilemez sosyolojik bir olgu mu; yoksa 'Yeni Dünya Düzeni'nin diğer bir adı mıdır? - Bu süreçte ulusal kimlik kayıp mı olmakta, yoksa yeni bir form mu kazanmaktadır? - Kimlik siyasetinin ve kimlik pazarlıklarının yoğunlaşması, maddeci modernizmin başarısızlığı olarak mı görülmelidir? - Kültür ve kimlik, sadee 'Medeniyetler Çatışması' söyleminde olduğu gibi yeni bir ayrımcılığın; Balkanlar'da olduğu gibi siyasal parçalanmanın ve
Türkiye'de Sosyal Teoride Din başlıklı bu kitabın amacı, Türkiye'de son bir asırlık din düşüncesinin, dine teorik yaklaşımların, bu teorik yaklaşımların genel sosyal teorilerle ilişkilerinin, din araştırmalarında benimsenen yöntemlerin ana hatlarıyla bütüncül bir betimlemesini yapmaktır. Kitap baştan sona kronolojik olarak okunabileceği gibi, ideolojik/teorik/metodolojik zıtlıklar ve benzerlikler üzerinden de okunabilir. Okuyucu, Gökalp-Sait Halim Paşa karşılaştırmasıyla milliyetçilik ile İslâmcılığın din y
Bu kitap, eğitim kurumunun son birkaç yüzyılda geçirdiği dönüşümü anlama çabasının bir ürünüdür. E. Gellner'in ulus-devletin meşru eğitim tekeline sahip olduğu tezi ile E. Durkheim'ın devletin ahlâkî disiplinin en kusursuz organı olduğu tezi modern toplumlarda devletin eğitim aracılığıyla değer belirlemede başat konumda olduğunu gösteriyor. Modernitede devletin bu başat konumunu dikkate alarak, modernleşme, post-modernleşme ve küreselleşme olguları gibi büyük dönüşümler bağlamında siyasal sosyalleşme, vatan
Tükendi
Rich Fromm, refah toplumunun insanını homo consumens olarak tanımlar. Bu yeni insanın dini tüketim, mabetleri ise alış-veriş merkezleridir. Modern insan kendisiyle baş başa kalmaktan korkmaktadır. Bu nedenle ya işle ya da eğlence ile meşguldür. Her iki durumda da ekonomik bir eylemde bulunur; iş yaparken üretir, eğlenirken tüketir. Eğlenceden alınan zevk, harcanan paranın miktarıyla ölçülür. Homo consumens için her şey tüketim ürününe dönüşür. Bu insan kültürü yaşamaz tüketir, kitapları okumaz tüketir. Mod
Tükendi
Ziya Gökalp Kitabı Gökalp'in millî sosyoloji anlayışını ve Türk sosyolojisindeki yerini belirlemeye çalışan yazılara yer vermektedir. Kitaba katkıda bulunan yazarlar, Gökalp'in sosyolojisini, düşüncesini, ideolojisini ve aydın kişiliğini yeni bir değerlendirmeye tabi tutmaktadırlar. Gökalp'in kısa dönemler içinde önemli değişiklikler gösteren din, siyaset, kültür, medeniyet, tarih, edebiyat, eğitimvb. alanlardaki görüşleri bütüncül ve sistematik okumalarla analiz edilmiştir. Okuyucu kitapta Gökalp'in Osmanl
Din düşüncesi veya olgusu felsefe, sosyoloji, psikoloji, antropoloji, siyaset bilimi gibi birçok disiplinin temel konuları arasında yer almaktadır. Bu kitap Kant, Hegel, Comte, Marx, Frazer, Durkheim, Weber, Gökalp, Freud ve Jung gibi önemli kuramcıların ve bilim adamlarının dinin doğası hakkındaki düşüncelerini ve din olgusu üzerine bilimsel gözlemlerini, diğer bir ifadeyle klasik sosyal teoride dini betimlemeyi amaçlamaktadır. 1790'lardan 1930'lara kadar süren sosyal teorinin klasik dönemi, din eleştirisi
Sosyal ve siyasal sorunlara yaklaşımlarındaki farklılıklar, doğal olarak aydınlar arasında bölünmelere neden olmuştur. Her kimlik sınır çizer; içeride tutulmak istenenlere yapılan her vurgu, dışarıda tutulacakları da belirginleştirir. Osmanlıda ondokuzuncu yüzyılda oluşan siyasal kimlikler sırayla Batıcılık, Muhafazakârlık ve İslâmcılık olmuştur. Bu üç kimliğin ortak özelliği, Osmanlıcılık kimliğini de içermeleridir. Yirminci yüzyılın başlarında bu kimliklere Türkçülük de eklenmiştir. Bu düşünceler arasında
Tükendi
Belli bir medeniyetin elinden kayıp giden bir şey olarak geleneğin farkına varılması, modern dönemlerde ortaya çıkan bir durumdur. Batı toplumunun yu?zyıllardır sahip olduğu ku?ltu?rel ve entelektu?el mirası terk etmesinin acısını yaşayanlar, Batı'da ilk defa geleneği keşfetmişler ve ezelî olduğuna inandıkları geleneği ya da ondan kurtarabildiklerini insan hayatına dâhil etmenin yollarını aramışlar. Yine Batı'da modern uygarlığın yönelimini tehlikeli bulunlar, modernliğin risklerinin kaynağında gelenekten k
20. yüzyılın önemli bir düşünür ve bilim adamı olan Erich Fromm, bir aydın sorumluluğuyla yarım yüzyıldan fazla bir süre yukarıdaki soruları gündemde tutmaya ve cevaplandırmaya çalışmıştır. Bu kitap, sosyal bilimcilerin, toplumsal olayların gözlemcisi olmaktan öte, insani sorumlulukları olduğunu hatırlatan Fromm´un sesini kalıcı kılma çabalarına küçük bir atkıdır. Fromm, yirminci yüzyılın refah toplumunun insanını ´homo consumens´ (tüketen insan) olarak tanımlar. Bu yeni insanın dini tüketim, mabetleri ise,
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 9 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1