Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 15 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Askerî Tıbbiye-i Şâhâne'nin isyankâr ve aydınlanmacı koridorlarında başlayan upuzun bir hikâye. Çılgın ruhlu Tıbbiye talebelerini gözetip kollayan muallim muavini Hüseyinzade Ali Bey'in dört bir yanda dolaşan gölgesi. Karacaahmet Mezarlığı'nda harlatılan kıvılcımlardan Türk Ocağı doğacaktır. Bu roman bir milletin küllerinden dirilişinin hikâyesidir. Ocak, payitaht İstanbul'un bir mezarlığında tutuşturulur ve Budapeşte'den Kaşgar'a kadar sıçrayan kıvılcımlar Türk Yurdu'nu yeniden ışıtır. Yusuf Akçura'ların,
Metin Savaş, Defne Ağacını Budamak'ta, sanatın vazgeçilmez kaynaklarından mitolojiye yoğunlaşarak edebiyat eserlerinde mitosların farklı biçimlerde belirişini bir romancı dikkatiyle değerlendiriyor. Yazar, yalınkat bakış açılarının dışına çıkarak özgün yorumlara ve saptamalara gitmeye çalışıyor; tarih öncesi akıldan başlayarak göstergelere, arketiplere, edebiyat ve zaman ilişkisine, millî roman ve evrensel roman sorununa, sanatın psikolojik ve sosyolojik zeminine bakıyor ve edebiyatın alt metinleri arasında
Tükendi
Bu romanda vatandaş ile devlet arasındaki ilişki sorgulanıyor. Takiyettin Mengüşoğlu devletin kendi başına bir varlık olmadığını söyler. Vatandaş kendi başına bir varlık mıdır? Sistem kendiliğinden mi yürür yoksa vatandaşın tavrı mı sistemi besler? Hem itaat hem direniş vatandaşla devletin gizli bir uzlaşması mıdır?
George Orwell'ın kült romanı. 1984 evreninde iktidar bütün ağırlığıyla gündelik hayatın her anında hissedilir. Vatandaşların özel ve mahrem hayatlarını kısıtlayan iktidarın ideolojisi asla sorgulanamaz. Vatandaş gibi görünen insanlar aslında köledir. 1984'ün devleti, bir canavardır. Lidere tapınma elzemdir. 1984'te tasarlanan Okyanusya toplumu, yabancı toplumlar karşısında, kendine tapınma hakkına sahiptir. Okyanusya ülkesi bütünüyle tapınaktır. Burada sadece liderin iradesi geçerlidir. Günümüzde çok iyi b
Tükendi
"Ruh Adam romanını çalışırken Carl Gustav Jung'dan Franz Kafka'ya, Hilmi Ziya Ülken'den Henri Bergson'a, Mihail Bahtin'den Mircea Eliade'ye kadar farklı tecrübelere giriştim ve Selim Pusat'la beraber Nihal Atsız'ı da anlayıp kavramaya gayret ettim. Kâh kantarın topuzunu kaçırdım kâh Ruh Adam romanını çok değişik boyutlara çekmeye cesaret ettim. Bütün bunları yaparken de başvurduğum kaynakları olabildiğince sınırlı tutmaya çabaladım."
Tükendi
Ve şüpheli tavırlarıyla mühendis Tansel Bey. GZS-3 ne demektir? Derdiyok Fakültesi'nin tekinsiz dekanı, Ve senaryosunu kimlerin yazdığı bilinmeyen "ÇARŞAMBA KARISI CİNAYETLERİ" adında bir televizyon dizisi. Metafizik bir kurmaca karakter olarak "ÇARŞAMBA KARISI" senaryonun içinde mi yoksa dışında mı? Kâinatın sınırlarını zorlayan el yazması, Ve kitapların muhafızı Kebikeç. Dede Korkut evreninden Alfred Bester'e... İSTANBUL'DA KARNAVAL ÜÇLEMESİ çözülen ve çözülemeyecek olan sırlarıyla bu kitapta tamamlanıyor
Efendi Dayının ölümü çevresinde gelişen masum bir aşk duygusunun bazı tesadüflerler umulmadık boyutlara ulaşması bu romanın asıl konusudur. Erguvan Yokuşu'nun insanları arasında oluşan duygusal bağlar, Bursa ve İstanbul arasında yaşayan nostaljik duygular, aile ilişkileri ve gençlerin kendilerine özgü bir gelecek tasarlamaları romanı ilgi çekici kılıyor. Bir genç kızın ağzından yazılan roman dil ve anlamtımdaki farklılık, olayları ve kişileri kendine özgü tavırla verme çabasıyla dikkat çekiyor. Kaybolmay
Durumdan vazife çıkarmayı kendine şiar edinmiş, kökü kadim zamanlara dayanan gizli bir teşkilâtın ve bu teşkilâta rakip olan unsurların peşinden koştuğu gizem dolu bir mukaddes emanet... Söz konusu mukaddes emaneti aramak ve bulduktan sonra da ehil ellere teslim etmek gayretkeşliği içindeki birtakım insanların şahsî hayat tecrübeleri ve dramları... Mukaddes emanetle kendi yazgılarının kesiştiğini öğrendiklerinde geçmişlerindeki sırları da açığa çıkıyor...
Melendiç nedir? Gölgesinde neler olmaktadır? Metin Savaş "Zemheri Kuyusu" etrafında kurduğu gizemli dünyanın insanlarına bu kez dokuz dallı Melengicin altından sesleniyor; taptaze bir nefes ve yepyeni sözlerle. Mahalli ile evrensel, kadimle aktüel, tarihle an buluşuyor. Perde aralanıyor; birbirine kayıtsız kaldığı zannedilen alemler birleşiyor. Köhne bir konak… Konağı sarıp sarmalayan bir mahalle… Mahalleyi sarıp sarmalayan bir yatır… Temsil ettikleri hususiyetlere sadık kalmaya gayret eden canlı ve eş
Batı Anadolu'da gizemli bir şehir: Balıkesir şehrin altındaki esrarengiz tüneller... Türk Kurtuluş Savaşını başlatan kuvayı milliyecilerin yitik hazinesi... Böyle bir hazine gerçekten var mıdır yoksa halk muhayyilesininin kurguladığı alelâde bir şehir efsanesinden mi ibarettir bu hazine? Bir zamanlar Balıkesir'de faaliyet göstermiş olan gizli bir teşkilât... İstiklâl Harbi'nin binlerce yıl öncesine dayanan kolektif şuuraltı kodları... Zağanos Paşa Camisi'nin ön cephesindeki sembolik mermer saatin çözülemeye
Edebi çalışmalarını rahat bir ortamda sürdürebilmek amacıyla İstanbul'u terk edip Balıkesir'e yerleşmiş olan bayan bir yazar. Bayan yazarın şizofreni belirtileri gösteren apartman komşusu. Farklı karakterlerdeki bu iki komşu arasında duygusal yakınlık baş gösterdiğinde Suat Katran adında mazisi meçhul bir üçüncü şahıs ikisinin arasına girer. Suat Katran bayan yazarın yarattığı bir hikaye kahramanıyla aynı adı taşımaktadır.
İstanbul'un en köklü alışveriş merkezi DEHŞET PALAS AVM'nin beş büyük katında, helikopter pisti olarak tasarlanmış yeleğen terasında, safir mavisi badanalı gazinosunda, atlıkarıncalı ve vanilya kokulu yeraltı katında neler olup bitmektedir? Curcuna, keşmekeş, gırgır, kargaşa, velvele, dağdağa, patırtı, gulgule, şaklabanlık, soytarılık, madrabazlık, hırgür, cümbüş ve şamata mı? Bu romanda postmodern zamanları bütün çıplaklığıyla bulacaksınız. Deve Dongur adında bir yeraltı canavarı, Tahtakoz künyeli ecinni,
Bir ruh hekimi ile hastası arasında yaşanmış bir başka zamanla bugün arasında gidip gelen bir gönül mâcerası… Romanın ilgi çekici bir kurgusu var; yakın geçmişte yaşadığımız Körfez Depreminde “zaman” yarılmış ve Fuat bir başka zamanda sevgisinin kökenini bulmuştur… Romanda mistik esintiler arasında serbest şuur akımının başarılı bir uygulamasını okuyacaksınız. "Türkiye Yazarlar Birliği"nin 2005 yılı "roman" dalındaki ödülü "Zemheri Kuyusu" adlı eseriyle Metin Savaş a verilmiştir. Yorumlar: Metin Savaş’ın b
Beni o büyük çocuklar karşında koruyan diyemem ama hiç olmazsa teselli eden bir kız vardı: Polika! Kasabaya taşındığımız gün gavur diye horladığım için bana darılmasının ardından artık çok zaman geçmişti. Aramızda sarsılmaz bir dostluk kurulmuş, adeta ayrılmaz ikili olmuştuk. Nasıl bir kızdı Polika? Kara saçlı, kara gözlü, hafiften esmer tenli, kâh mahmur bakışlı, kâh kahraman duruşlu, bazen delişmen ve bazen uysal garip bir Rum dilberiydi. Kasabamız düşman işgaline uğradığında şehvet düşkünü palikaryalara
Mihail Bahtin şöyle der: Karnaval, kutsalı cismanî olanla, yüceyi aşağı olanla, önemliyi önemsizle, bilgeliği aptallıkla bir araya getirir. Metin Savaş'ın kaleminden, İstanbul'un görünenlerine ve görünmeyenlerine, bilinenlerine ve bilinmeyenlerine dair heyecan dozu yüksek bir roman.Dört dörtlük bir sosyolog olmayı hedefleyen ve çiçeği burnunda bir araştırma görevlisi olan Tatar Adnan, bunaltıcı yaz sıcaklarının hüküm sürdüğü 2014 Temmuz'unda Şebboy Sokağı'ndaki Suna Apartmanı'nın teras katını kiralar. Ne va
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 15 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1