Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 10 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Türkiye'de eğitim niteliksiz, fırsat ve olanak eşitliğinin uzağında sürdürülürken, yoksunluklarla boğuşan köy çocuklarını birer eğitim meşalesine dönüştüren Köy Enstitüleri, yakın tarihimizin en büyük eğitim atılımı olarak her geçen gün daha da parıldıyor. Köy Enstitüleri üzerine uzun yıllardır araştırmalarını sürdüren eğitimci Mustafa Gazalcı, 81. yıldönümünde 21 Köy Enstitüsünün tarihçesini, sistemin can alıcı yanlarını, enstitülerden çıkan 81 çınarın anlattıklarıyla sonsuzluğa taşıyor. Çınarların tanık
Türkiye'nin topraklarında doğup dünya çapında ses getiren Köy Enstitülerinin, onu kuran ve yok eden yasalara imza atan TBMM'deki iç yakan yolculuğu... Eğitimci, yazar Mustafa Gazalcı'nın Köy Enstitülerinin Meclis Süreci adlı kitabı, alkışlarla kurulan, karalamalarla kapatılan bu kurumlarla ilgili TBMM'nin bir sahneye dönüştüğüne tanıklık ettiriyor bize. Bu öyle bir tarih sahnesi ki; onur verici sözler de, söyleyenler için utanca dönüşen cümleler de ülkenin bağrında yankılanıyor... Yoksul halk çocuklarının
Tükendi
Siyaset ve eğitim dünyasının değerli isimlerinden Mustafa Gazalcı ile yakın tarihe bir yolculuk... Öğrencilerinin, öğretmen arkadaşlarının desteğiyle siyaset sahnesine çıkıp halkı için canını dişine takan bir siyasetçi... Seçim meydanlarından TBMM kürsüsüne, hapishane günlerinden SHP ve CHP'nin üst yönetimine mücadele alanı sürekli değişiyor; değişmeyen tek şey, halkçı bir düzen, laik, bilimsel eğitim arayışı... Bülent Ecevit, Süleyman Demirel, Erdal İnönü, Deniz Baykal, Murat Karayalçın, Hikmet Çetin, Al
Tükendi
Köy Enstitülüler... "Ellerinde nasır, yüzlerinde nur/ Yarına ümitle yürüyenler" (Orhan Veli Kanık) Dr. Engin Tonguç'un önsözüyle; Köy Enstitülerini kuran İsmet İnönü, Saffet Arıkan, Hasan Âli Yücel, İsmail Hakkı Tonguç'a; bu sisteme emeği geçen bütün yöneticilere, öğretmenlere, eğitmenlere, öğrencilere, kuruluşunun 75. yılında saygıyla...
"Karşı devrim"e dur diyerek daha çağdaş, daha özgür ve kalkınmasını tamamlamış bir ülkede yaşamak istiyorsak "Cumhuriyet kazanımları"nı çok iyi bilmek, sahip çıkmak ve bilinçli bir şekilde savunmasını yapmak zorundayız. Bilgi Yayınevi, kültür hayatımızdan spor hayatımıza, dış politikadan eğitim devrimimize kadar hemen her konudaki "Cumhuriyet kazanımları"nı, konusunda uzman olduğundan kuşku duyulmayan kişilere incelettirerek bu çok önemli kitabı kültür hayatımıza kazandırdı. Okuyan herkesin, üzerine düşeni
Tükendi
"Dünyada 'savaş suçluları' görülmüştür ama 'barış suçluları' görülmemiştir!" "Suçumuz barış istemek! 'İnsanlar savaşlarda ölmesinler' demek! Dünyanın her yerinden yükselen, insanca 'barış' seslerine yurdumuzdan 'biz de varız' diye katılmak!' "Artık bilinmektedir ki bu davada, işlenmiş/somut suçlar değil, dünyanın büyük çoğunluğunun paylaştığı ve birleştiği barışçı bir düşünce yargılanmaktadır!" "Barış bir zorunluluktur; varlık-yokluk sorunudur Barışı kurmak, sürekliliğini sağlamak da emek ister, çaba ister"
Tükendi
Konu Cumhuriyet'in temelinden oyulmaya başlandığı her dönemde, Atatürk ulusalcılığını ilke edinmiş hemen her aydın, ilkellik-bürokratik engelleme-siyasal baskı şeytan üçgeninin sarmalına düşmüştür. Yazarlıktan çektikleri bir yana, Başaran'a, Fakir Baykurt'a, Mahmut Makal'a, daha nice öğretmene öğretmenlik haram edilmiştir. Baykurt'un yurtdışında bir toplantıda, Öğretmenliğe hasret bıraktılar beni! diye nerdeyse ağlamaklı olduğunu çok iyi anımsıyorum. Mustafa Gazalcı düşünceleriyle, eylemciliğiyle o soydan
Tükendi
AKP döneminde devletin kilit noktalarında ve özellikle Milli Eğitim Bakanlığında, Cumhuriyet tarihi boyunca görülmemiş bir kadrolaşma yaşandı. Bu kadrolaşmayı gerçekleştirmek için yasalar, yönetmelikler değiştirildi; düzmece soruşturmalarla toplu kıyımlara gidildi. Başbakanın, Bakanın vücut diline uymayanlar sürüldü. Ehliyetli, kıdem sahibi yöneticiler emekliliğe zorlandı; yerlerine ille de benim adamım gelsin denilerek alanında yetersiz kişiler atandı. Getirilmek istenen kişinin hizmet süresi uygun değilse
Tükendi
AKP iktidarında eğitimin dinselleştirilmesi önce Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okul ve kurumlarda başladı. YÖK´ün yeniden yapılandırılmasından sonra hukuk tanımadan yapılan rektör atamalarıyla üniversiteler etki altına alınmaya çalışıldı, çalışılıyor. Elinizdeki kitapta, AKP iktidarı boyunca eğitimin laik yapısının zedelenerek dinselleştirilmesi sürecinde yaşanan bütün bu çarpıcı gerçekler belgelerle göz önüne serilerek anlatılmaktadır.
Tükendi
Rıdvan Budak - Bayram Meral - Salim Uslu - İsmail Hakkı Önal - İzzet Çetin - Bayram Yıldırım - Yılmaz Karahasan - Mehmet Yüksel Barkurt - Ata Soyer - Önder Özdemir- Uygarlığı bugüne taşıyan bilimsel gelişmelerdeki, insanın doğanın büyük bir özenle sakladığı gizleri birer birer çözmesindeki en önemli unsur, kuşkusuz emek. Son dönemde uygarlığın ilerlemesini yalnızca "teknolojik" gelişmelere bağlayarak, onu emekten soyutlamaya çalışanlar çıktı. Çok da ileri gittiler. "Emek, 10 yıl içinde işlevini yitirecek"
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 10 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1