Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 15 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
İnsan mutlu olmak için severek evlenir. Ancak severek evlenen bir çok eşler sonradan ayrılarak birbirlerini terk ederler. Acaba neden? Çünkü bu kişiler severken; Ya yanlış seviyorlar. Ya da sevmesini bilmiyorlar. Saygı da sevgi gibi bir duygudur. Saygıyı hem öğreniriz hem de öğretiriz. Peki ya sevgiyi? Onu ne öğreniriz ne de öğretiriz. Tabii olarak ğrenilmeyen ve öğretilmeyen sevgi ya yanlış olur ya da eksik olur. Ben sevmesini biliyorum ama eşimi sevemiyorum diyenler, „sevmek ne kadar güzelse, sevilmek de
Aile aynasında fikir birliği içinde olan eşler profiline baktığımızda şu özellikleri ortaya çıktığını görürüz: 1.Yaratılıştaki gerçeğe uygun bir beyin gücüne sahip olmak. 2.Kendi kafasıyla düşünmek ve gönlüyle hissetmek. 3.Uyanık bir şuur ve tetikte bir dikkat sahibi olmak. 4.Söylem ve eylemlerde hakikati (dünyalık menfaatlerin gölgesinde kalmadan) bütüncül düşünerek kucaklamak.
Evlilik hayatında eşlerin birbirine güvenmesi, müşterek hayat için hem temel bir esastır hem de büyük bir sermayedir. Bu sermayeyi kaybeden her şeyini kaybetmiş olur. Yuvayı temelden sarsan güvensizlik duygusu; * Kıskançlık, * Zan, * Yanlış bilgi, * Yanıltıcı haber, * Ortaya çıkan yalanlar, * Bazı bilgilerin saklanması, * Dedikodu ve benzeri sebeplerle başlar ve kısır bir döngü içerisinde döner durur.
Eşler arasında karşılıklı hoşgörü, ömür boyu mutluluğun kapı ve pencereleridir.Evliliğin bir binaya benzetecek olursak, binada kapı ve pencereler ne ise, evlilikte hoşgörü de odur.Bir ev nasıl kapı ve penceresiz olmazsa bir evlilik de hoşgörüsüz olmaz. Karşılıklı hoşgörünün dikkate alınmadığı evliliklerde yaşam sürekli olarak; * Çatışma, * Kavga, * Öfke, * Kargaşa, * Huzursuzluk içinde sürecektir.
Bakmak ve görmek sözcükleri bize gözlerimizi çağrıştırır.Gözlerimizi bir yöne çevirdiğimizde, bakmış oluruz.Bakınca da görmüş oluruz.Ancak her bakan görmez, tıpkı gafillerin bakması gibi.Her gören de bakmaz, tıpkı rüya görenler gibi.Ünlü şair N.F.Kısakürek'in dediği gibi bu tür görmede göze ihtiyaç vardır: ''Niçin küçülüyor eşya uzakta? Gözsüz görüyorum rüyada, nasıl? Zamanın raksı ne bir yuvarlakta? Sonum varmış, onu öğrensem asıl!''
Her baba, oğlu dünyaya geldiğinde sanki dünyalar onun olmuşcasına sevinir. Oğlunun ilk gülüşü, ilk emekleyişi, ilk sözcüğü, ilk yürüyüşü, ilk oyunu, okula başladığı ilk günü onu sonsuz derecede memnun ve mutlu eder. Hayatı boyunca oğlundan başka hiç kimse kendisinden daha çok yükselsin, daha çok öne geçsin, daha çok başarılı olsun istemez. Oğlunun iyi, doğru, dürüst, çalışkan, itaatkar, saygılı, ahlaklı ve başarılı bir evlat olmasını canı gönülden ister. Bunun için oğluna çok nasihatlerde bulunma arzusunda
Hiç şüphe yok ki içinde yaşadığımız şu fani dünyada meydana gelmiş olan olayların en büyüğü ve en önelisi. Kainatın iftihar vesilesi efendiler efendisi Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v)in kutlu doğumla dünyayı şereflendirmesidir. Hz. Ademden Hz. İsaya kadar tüm peygamberlerin hep onun en hayırlı ve en son peygamber olarak dünyaya geleceğini müjdelemiş olmaları, bu olayın büyüklüğünü ve önemini göstermektedir. Bu en büyük ve en önemli olayı, merak dünyası zengin, ufku geniş ve bakış açısı engin olan okurlar tab
Tükendi
Teşkilatlar belirlenen hedeflerin yakalanması için birer araç olarak insanlar tarafından kurulur. Ancak insanlarda olduğu gibi teşkilatlarda da zamanla çeşitli hastalıklar ortaya çıkabilir. Her hastalığın bir ilacı olduğuna göre teşkilat hastalıklarının da mutlaka bir ilacı vardır. Bu gerçeğe olan inancımızdan yola çıkarak bu çalışmayı hazırladık. Bu çalışmada üç ayrı bölüm göreceksiniz. Bu bölümler şunlardır: o Teşkilat ve Teşkilatçılık o Teşkilat Hastalıkları o Teşkilat Hastalıklarının İlaçları
Tükendi
İnsanoğlunun en önemli ve birinci görevi Yaratıcısı olan Allah’a iman etmesidir. İman eden Mümin ve Müslüman olur. Mümin ve Müslüman olan kimsenin en önemli görevi ise iman ettiği Rabbinin emirlerine teslim olarak Ona ibadet etmesidir. Tüm ibadetlerin özü, sentezi ve en büyüğü ise şüphesizki beş vakit namazdır. Rabbimiz sebep ve hikmetsiz hiçbir şeyi emretmemiştir. Namaz ibadetinin de sebep ve hikmetleri vardır. Bu çalışmada beş vakit namaz ve namazı ilgilendiren söz, fiil ve davranışların sebep ve hikme
Kötülüklerden arınmak ve Allah´a yakınlaşmak için oruç ibadetinin sebep ve hikmetlerini, insan ve toplum üzerindeki etki ve faydalarını bildiği halde oruç tutmayanlara şaşırmamak mümkün değildir. Peygamber (s.a.v.) Efendimizden bu yana Ramazan ayı ve özellikle oruç, Müslümanlar için arınma ve Allah´a yakınlaşmada önemli bir ibadet olmuştur. Bu ibadetin sebep ve hikmetlerinin bilinmesi durumunda orucun Müslümanlar açısından önemi daha da artacaktır. Bu düşünceden hareketle elinizde ki bu kitabı hazırlad
Tükendi
Evlilik asıl hedef, bir yastıkta bir ömür boyu mutlu yaşamaktır. Şüphesiz ki evlenen veya evlenecek olan herkes bu hedefi yakalamak ister. Ancak günümüzde evlenenlerin pek azı bu hedefi yakalayabilmektedir. Çünkü mutluluk altın gibi çok değerli ve kıymetlidir. Kendiliğinden ortaya çıkmaz. Hatta altından daha kıymetlidir. Zira altın herne kadar çıkarılması zor ise de belirli yerlerde satılmaktadır. Fakat mutluluk dünyanın hiçbir yerinde satılmaz. Onu elde etmek için esaslarını ve yollarını öğrenmek ve onları
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 15 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1