Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 24 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
BİNDİK BİR ALÂMETE... EDEBİYATIMIZDA OTOMOBİL FİGÜRÜNÜN BELİRİŞİ Otomobil, yaşayışımızı kökünden değiştiren büyük icatlardan biri… Hayatımızı altüst ederken hayâllerimizi, düşlerimizi, duygularımızı ve bunların kendini ifade alanı olan edebiyatı da derinden etkiledi. Elinizdeki kitap, topraklarımıza girişinden itibaren otomobilin bir figür olarak edebiyatta kendine yer açışını takip ederken, insanımızı nasıl da geri dönülmez bir şekilde kendine bağladığını göstermeye çalışıyor. Ana malzeme yine kişioğl
M. Kayahan Özgül, Seke Seke Ben Geldim-Sekmeler V'te, edebiyatın antagonisti olmayı sürdürüyor. Sekmeler dizisinin ilk cildinden beri, ciddi ve ağır edebiyatın hafif yanlarını, kendini de hafife alarak karaladığı minik notlarla oluşturmaya çalışıyor yine. Bu, birçok şeyi bilen "tilki"nin değil, önemli bir tek şeyi bilme niyeti taşıyan "kirpi"nin uğraşı. "Kirpi olmak, ‘cénacle' içinde yalnız kalmaktır. Sadece kendinize has küçük bir (sayıyla 1) uzmanlık alanı yaratmak için kirpi olmayı seçerken, çıkacak di
Tükendi
M. Kayahan Özgül'ün, Dîvan Yolu'ndan Pera'ya Selâmetle kitabının ardından "Modern Türk Şiirini Ararken" alt başlığıyla hazırladığı seçki kitabı Osmanlı'nın Hazânında Gazel Dökümüde Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlandı. Osmanlı'nın Hazânında Gazel Dökümü, M. Kayahan Özgül'ün klâsik Osmanlı şiirinden yeni Türk şiirine geçiş sürecini anlatan Dîvan Yolu'ndan Pera'ya Selâmetlekitabının ikinci cildi niteliğinde bir şiir seçkisi. M. Kayahan Özgül, elinizdeki "müntehabât"ta çoğunluğu on sekizinci ve on dokuzu
Tükendi
M. Kayahan Özgül'ün, "Modern Türk Şiirine Doğru" alt başlığıyla 2006 yılında çıktığında edebiyat çevrelerinde büyük bir ilgiyle karşılanan inceleme kitabı Dîvan Yolu'ndan Pera'ya SelâmetleYapı Kredi Yayınları tarafından yayımlandı. Dîvan Yolu'ndan Pera'ya Selâmetleklasik Osmanlı şiirinden yeni Türk şiirine geçiş sürecini bütün unsurlarıyla gözler önüne seren kapsamlı bir çalışma. Edebiyatımızın geçmişine ve bugününe yepyeni kavrayışlar getiren, yorumlar ve yöntemler öneren değerli bir başvuru kaynağı. M. Ka
Tükendi
Ali Kemal, edebiyat ve siyaset tarihimizin önemli simalarından biridir. İlk gençliğinden itibaren maceralı bir hayat yaşamış; eğitimi, arkadaşları, yurtdışı tecrübeleri, edebi ve siyasi tercihleri, edebi polemikleri, rejimle çatışması ve sürgün yılları, devlet adamlığındaki faaliyetleri, beklenmedik sonu ile hakikaten yazılmaya ve okunmaya değer bir ömür sürmüştür. Kendi de aynı kanaatte olmalı ki, hatıralarını Ömrüm adı altında kaleme almaya başlamış; lakin, değişen şartlar sebebiyle, ancak yirmiyedi yaşın
Osman Nevres Efendi, XIX. asrın bütün kargaşasının cisimleşmiş hâli gibidir. Sakızlı Rum iken, çocukluğunda köle olarak satılmış bir hürriyet âşıkıdır. Vatan diye Devlet-i Aliyye'yi, din diye islâmiyet'i, dil diye Türkçe'yi, tarikat diye nakşbendiyeyi bilir. Uğrunda defalarca işsiz kaldığı, iftiraya uğradığı, hattâ aklını kaybettiği meşrûtiyeti göremeden göçüp gitmiştir. Kendisi gibi perişan olan dîvânını Ziya Paşa'nın düzenleyip bastırması bile, dâhil olduğu fikrî-edebî zümre hakkında bir fikir vermeye kâf
Tükendi
Edebiyatımızın hiçbir ismi bir yandan bu kadar övülürken, diğer yandan da bu kadar yerilmedi. Hakkında verilen hükümler bu kadar birbirine benzemeyen ikinci bir şairimiz olmadı. "Eski şiirin yeni peygamberi","yenilik düşmanı", "Zemzeme'ye saldıran Demde-meçi" olarak anılırken uğradığı haksızlıklar o kadar tarafdar buldu ki, ölümünden yarım asır sonra bile, modernleşen edebiyatın önündeki gerici engellerin sembolü olmayı sürdürdü. Muallim Naci Efendi bu sıfatları hakediyor mu? Hakkındaki bütün bildiklerinizi
Tükendi
Leskofçalı Galib Bey, XIX. asrın ikinci yarısında şiire yön veren birkaç isimden biridir. Kısacık ömründe, poetik görüşleriyle hem kendi neslini, hem de Nâmık Kemâl ve Recâi-zâde Ekrem neslini etkilemiş; şiire yeni konuların, yeni bir imge dünyasının, yeni bir ifade tarzının kazandırılması için destek vermiştir. Millî hafızamız"nisyân ile malûl" olduğu için pek çabuk unuttuğumuz bu değerli şairi hatırlamakla, XIX. asrın edebiyat tarihinin hiç değilse bir kısmını yenibaştan yazma ihtiyacını duyacağız. Eliniz
Tükendi
Yenişehirli Avni Bey, XIX. asrın en önemli şairlerinden ve en ilginç ediblerindendir. Bir bakarsınız, Yunancadan roman tercüme ediyor; bir bakarsınız, komedya telifine soyunmuş. Bazen yeni bir rejime, yeni bir insan tipine, yeni mekteplere, hatta yeni bir alfabeye hasret çeker; bazen de eskinin ıslahının mümkün olacağına aklı yatıp kocaman projeler üretir. Kekemedir; ama devrinin en akıcı şiirini söyler. Gece-gündüz sarhoş gezdiği zamanlar vardır; ama aşk-ı ilâhînin verdiği sarhoşluğu da iyi bilir. Yeniliği
Tükendi
Münif Paşa'nın ismi anılmadan ne fikir ve felsefe tarihimiz, ne eğitim ve kültür tarihimiz, ne de edebiyat ve matbuat tarihimiz yazılabilir. Aydınlanmacılığın, rasyonel düşüncenin ve pozitif bilginin gelişmesindeki payı ile; üç kere getirildiği Maarif Nezareti'ndeki ilerici hizmetleriyle; halk kültürünün yükseltilmesi yolunda ilk ilmî cemiyeti kurmak, ilk dergiyi neşretmek, ilk edebî-felsefî tercümeyi yapmak gibi ilkleriyle bir çığır açmışken ve döneminin önde gelen politekniklerinden biri olmuşken böylesin
Tükendi
Batı dillerinin çoğunda mısraın mukabilinde kullanılan kelime, aynı zamanda âyeti de karşılar; çünki, Hak kelâmı şiire benzer. Daha doğru bir söyleyişle, şiir nüzûl edeni taklide çalışır. Şair, bir yandan en yüce kelâmı örnek alarak şiir düzmeye, diğer yandan da onun kalbindeki yerini ifadeye uğraşır. Bu yüzdendir ki, şairin ledünniyat ile münasebeti bizimkine benzemez. Şair Mevlâyı zikrin, onu tefekkürün, ona taabbüdün, ona rabtolmanın en kestirme yolu diye şiiri gördükçe, yavaş yavaş kristalize olur ve
Tükendi
Nâmık Kemâl bir "Türk büyüğü"müdür? Öyle olması, "büyük Türk şairi" unvanını kazanmanın da teminâtı mıdır? Kişi ne kadar büyürse, şairliği de o kadar büyür mü? Kemâl'in heybetli ismi şiirinin önünü kapattığı için, aslında metni görmüyor ve görmeden hüküm veriyor olabilir miyiz? "Şair Kemâl Bey" etiketinden "Kemâl Hey" ismini bir yana itelemeyi başarabilseydik, geriye kalan "şair" ve şiiri hakkında vereceğimiz teshiller şimdikilerle aynı olur muydu? Siyasî geçmişini, çileli ömrünü, efsanevî şahsiyetini, hatt
Tükendi
Muhtemelen edebiyatımızın ilk köy romanı olan Türkmen Kızı okunduğunda bir Türk aşiretinin yaşayış kültürü ve kendine has kelime kadrosu XIX. asırda Osmanlı Devleti tarafından düze indirilme projesi ve Fırka i Islahiyye'nin faaliyetleri aşiret Ve obalar arasındaki çatışmalar gibi pekçok konunun romana sızdığı farkedilecek. Kitabı bitirdiğinizde ise faklınızda kocaman bir soru işareti kalacak Erciş Dağı'nda ve Bingöl Yaylası'nda İlbeyliler yaşiyorşa bölgenin bin yıldır sahibi olduğunu iddia edenler o sırada
Tükendi
Ali Ekrem Bolayır... Özel hayatında Namık Kemal'in oğlu Edebiyyat ı Cedi de'nin A. Nadir Celile Hanım'ın eşi Selma Masûme Beraat ve Cezmi'nin babası... Resmi hayatında ise Sultan Abdülhamid'in Mabeyn katibi Kudüs'ün mutasarrıfı Akdeniz adalarının valisi Darülfünun'un şerh i mütûn müderrisi liselerin edebiyat muallimi... Ya sadece kendisinin bildiği dünyasında... Daha yeniyetmeliğinde cariye ve hizmetkarlardan öğrendiği cinselliği babasından miras aldığı içki ibtilası ve Mazhar Osman'ın kliniğinde gizlice al
Tükendi
Babil, ruhlarda bir gedik açtı; artık her devlet yeni Babil olma korkusu içinde... Aynı dilden konuşmayanlar, sesi akordsuz çıkanlar, aykırı bir çift lâf edenler Babil'den beri hep aynı korkuyla karşılanıyor ve aynı ithamla karşılaşıyor: "Düzen yıkıcı!" İyi de söylenenler ya düzeni daha muhkem hâle getirmeye yönelik yapıcı eleştirilerse?... Ya yıkılması istenen düzenin yerine daha iyisini kurmak amaçlanmışsa?... Bu suçlamaya en çok muhatap olanlar da çenesini tutmayı asla öğrenemeyen edibler... Kitleleri a
Tükendi
Teorik çalışma yapmak, bulanık suda balık avlamaya benzer. Bilmediğiniz bir denizde, çok da tanımadığınız balıkların peşinde iseniz, dikkat! Büyük balık hevesi, size harîtası çıkarılmamış denizlerin tehlikesini unutturmasın. Sık sık iskandil edin ki, şapa oturmayasınız. Hele bir de teorik çalışmanızı semantik ve etimolojik bir temele yerleştirmek niyetinde iseniz, bilin ki, sizi bekleyen mechûl denizlerde, zifirî bir gecenin karanlığında seyredeceksiniz. Yola çıkmadan, kandilinizin yağını kontrol edin. Kesi
Tükendi
Encümen i Şuara gelenekli şiirin can çekiştiği ve taze bir bedende yeniden hayat bulmanın yollarını aradığı bir sırada 18601ı yılların hemen başında kuruldu. Onu asırlardır toplanan benzer şair mahfellerinden ayıran en önemli özelliği bir haminin kanatları altına girmeyi ona medhiye düzerek önünde imtihan olarak nafaka teminini reddetmesi oldu. Hepsi şairdi bir şairin hanesinde toplandılar ve orayı poetika akademisine çevirdiler. Geleneği reddetmeden ama yenileşmeye de sırt çevirmeden şiiri geliştirecek yol
Tükendi
Ali Ekrem ve Suut Kemal... Zihninizde yanyana getirmekte zorlanacağınız iki isim... Yolları önce Galatasaray Sultanisi'nde, sonra Darülfünun'da kesişmiş; biri müderris, diğeri öğrenci olarak... Ali Ekrem'in ölümüne kadar sürecek dostlukları böyle başlıyor. Suut Kemal Paris'te felsefe ve estetik eğitimi görürken, İstanbul'da kalan hocasıyla ilişkisini mektuplar üzerinden sürdürüyor. Biri yirmiüç yaşında diğeri ellidokuzunda; ama ikisi de şiire gönül vermiş bu garip dostlar arasında gidip gelen mektuplar öze
Tükendi
Teorik çalışmalar yapmak, bulanık suda balık avlamaya benzer. Bilmediğiniz bir denizde, çok da tanımadığınız balıkların peşinde iseniz, dikkat! Büyük balık hevesi, size harîtası çıkarılmamış denizlerin tehlikesini unutturmasın. Sık sık iskandil edin ki, şapa oturmayasınız. Hele bir de teorik çalışmanızı semantik ve etimolojik bir temele yerleştirmek niyetinde iseniz, bilin ki, sizi bekleyen mechûl denizlerde, zifirî bir gecenin karanlığında seyredeceksiniz. Yola çıkmadan, kandilinizin yağını kontrol ed
Tükendi
Jön Türk tabiri, tek tip bir siyasetçi modelini işaretlemeye yetmez. Jön Türkün silahşörü vardır; kimi eylem adamıdır, kimi fikir adamı Bazısı ser alır, bazısı serdengeçtidir; ezilip geçileni vardır, ezilenin üstüne basıp yükseleni Ahmed Kemâl ise, hem Servet-i Fünûnun şairidir hem Sultan Abdülhamîd e suikast tertipçisi; hem Âzerîlerin mektep hocasıdır hem Rusların idam mahkûmu Jön Türklük için çalışır, iktidarı ve ikbali başkaları kapar; Milli Mücadele için çalışır, âkıbeti Beykoz Belediyesinde memurluk ol
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 24 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1