Alo dede ben bugün var ya
Çok güzel resim yaptım baksana
Götürdüm astım buzdolabının kapağına
Bir görsen nasıl uçuyor kuşlar
Bizim evden uzak sokaklara
"Elimizin izinden büyük kayalar yapabiliriz; sesimizdeki renge boyut verip ısıyı temellendirdiğimizde. İçimize bir koridor ayırdığımızda yaşamdan. Çitleri kaldırmadan ama yeni çitler icat etmeden hayata. Hepimiz bir duruma bağlıyız çünkü. Bir bağı olmadan yaşamanın 'ipi kopmuşluk' olur adı. Zeminsizlik. Derinleşememe hadisesi. Oysa önce zeminimiz olmalı; derinleşme arkadan gelecektir. Çitleri kaldırmadan derken, putları kırmama anlaşılmamalı bu. Ön koşulu kaldırırken yeni bir ön koşul konmamalı önümüze. Yap
baktım saygı bekliyorum ama gelen yağmur
samur bir kürk merdivenlere bıraktığım
baktığım dağlara siz de bakmış mıydınız
bakmış mıydınız acılarıma hayata kavuşarak
şaşarak geliyor akşam bir evin penceresine
gecesine gündüzüne yalnız benim sesime
şaşarak geliyor sevgilim şaşarak eteklerin
ellerin bozuyor imlamı ellerin ne kâfir
fikir veriyorum hiç kullanılmamış kelimelere
Geldim sakalımla geldim akşama kadar geldim
Sonra birden gençleşince kendimi tutmadan: ismimden
Her yerde şenlik başladı ayağım döndü ay da göründü
Meyveler soyuyor yüzümün en uzak kıblesinden
Demiyorum: biz işimize bakalım yani şu mezarlığa
Kaç bin serçe konar düşürdüğüm düşlerden
Hesap tutmazsa ben öderim siz bir kerecik olsun ölün
Ölçülün meselâ kaç metre acıyla uyanıyorsunuz
Bana bildirmezseniz kin tutmam hiçbir şey tutmam
Cesedimden başka
Gelecek olan var mı arkadaşlar açtığım günlerden
?Şiirde form, şairin yaratacağı anlam bütünlüğünün mahiyetiyle meydana gelir. Form şairde bazen dil bakımından da oluşabilir. Şiirdeki biçem şairin diline göre gelişebileceği gibi bunun tersi de olabilir. Şiirdeki dil biçemle de gelişebilir; ama bu şairin her aklına geleni yazması anlamına gelmez. Şair her aklına geleni şiirde kullanmamalı. Her aklına geleni şiire taşırsa saçma sapan bir metin (şiir değil) ortaya çıkabilir. İlham, geldiği şairin şeklini alır. Şairde
zaten bir şiir potansiyeli her an mevcut,
?Her şeyi görüyorum açık saatlerde. Ama her şeye varamıyorum. İnsan her şeye varabilir mi?
İnsan her şeyde kendini görmeli değil mi. Çünkü her şeyde insan vardır. Ama nafile, insanın
her şeyde kendini görmesi mümkünler mümkününün ötesi. Ötelerden gelen ziya kendi
soframıza uğradığında aydınlığın ayaklarına ulaşma babında belki umuda biraz daha kazma
vuruyoruz dünya adına. Dünya adına konuşuyorum burada bu açık saatlerde. Dünya adına
yayın yapıyor bütün bitkiler. Dünya adına çiçek açıyor ağaçlar. Dünya adına
vekaleten sevdim bu sokağı vekaleten evlerin eleştirisine
eltisine dedim ki ben bir kır kuracağım kalbine
_hiç dağılmadan duracak sonsuz topluiğne_
bak dinle beni dinle bir kere dinle: dinlesene!
hadi neyse hadi başlama yine şurada sayısız hasır iskemle
otur kalk sağa dön sola dön yanyat doğrul
dolapbeygirinden bir medeniyetteyiz: bunu bilsene
geldim baktım gözlerime ağlamaktan uyuşmuş
uyuşmuş kalmış uzaklarda çalışan bir testere
tekin değilim iyiyim kötüyüm kösnümüş bir çember
dönüp durdu sabaha kadar saps
biz yaşlanmadığımızı bilerek yaşlanıyoruz: ne iyi
ne iyi öfkenin bağrı yanık örtüsü silkeleniyor öfkemden
çardağından geçiyorum küfrün ve şükrün ve el-yekûn
katmanlarından dibe doğru ellerimi çırparak ellerimi
çıldırtarak
ellerimi uzatıyorum yeryüzü panosuna ellerimi uzatıyorum
yüzyılların anısına
bir adam her gün bir hayalin başında ağlayacak bir adam
her gün sağ kalacak
puslu gürültülerden güdülmüş gündüzlerden
bir şey kalmaz: beni göğsünde kim uyutacak
Toplam 8 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.