Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 186 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4
Knype Hill papazının kızı Dorothy Hare, itaatkâr evlat ve saçını süpürge eden hizmetçi rollerini asla şaşmadan yerine getirmektedir. Günlerini kilisedeki tiyatro gösterilerine kostüm dikerek, cemaati ziyaret ederek ve kar topu gibi büyüyen borçların nasıl ödeneceğini düşünerek geçirmektedir; ta ki kim olduğunu bilmez halde evinden çok uzaktaki Londra'da uyanana dek. Dorothy böyle bir hayatın içinde mi büyümüştü? Gündüzlerini boş bir mideyle dolaşarak ve gecelerini ıslak ağaçların altında titreyerek mi geçi
Gordon Comstock sıkıcı orta sınıf saygınlığından ve paraya tapınmaktan nefret eden bir adamdır. Reklam şirketindeki "iyi" işini bir kitapçıda çalışmak üzere bırakır. Yazılarına odaklanmayı umut eder. Fakat bunun yerine, yaratıcılığını ve ruh halini altüst eden bir yoksulluğa sürüklenir. Sadece sevgili Rosemary onun seçtiği hayatı sorgulamasına sebep olan bir güce sahiptir. Peki Gordon paraya karşı açtığı savaşı kazanabilecek midir? Gordon Comstock karakteri aracılığıyla George Orwell topluma karşı olan hoşn
Gordon Comstock sıkıcı orta sınıf saygınlığından ve paraya tapınmaktan nefret eden bir adamdır. Reklam şirketindeki "iyi" işini bir kitapçıda çalışmak üzere bırakır. Yazılarına odaklanmayı umut eder. Fakat bunun yerine, yaratıcılığını ve ruh halini altüst eden bir yoksulluğa sürüklenir. Sadece sevgili Rosemary onun seçtiği hayatı sorgulamasına sebep olan bir güce sahiptir. Peki Gordon paraya karşı açtığı savaşı kazanabilecek midir? Gordon Comstock karakteri aracılığıyla George Orwell topluma karşı olan hoşn
Savaş Barıştır Özgürlük Köleliktir Cahillik Güçtür "Orwell'in asıl yaptığı, yüzyılımızın canavarının totaliter diktatörlük olduğu ve totalitarizmin ölümcül mekanizması karşısında ideolojik farklılıkların pek de bir değeri olmadığı şüphesini ortaya atmaktır. Kitabın bir yardım çığlığı, bir uyarı ve bir itham olarak görülmüş olmasının haklı gerekçelerinden biri budur hiç şüphesiz ve bu durum kitabın dünyanın dört bir tarafında milyonlarca okuru büyülemiş olmasında da rol oynadı. Burada söz konusu olan, gen
Hayvan Çiftliği, George Orwell tarafından 17 Ağustos 1945'te İngiltere'de yayımlanan alegorik bir roman. Kitap, hayvanların eşit, özgür ve mutlu olabileceği bir toplum yaratma umuduyla insan çiftçilerine isyan eden bir grup çiftlik hayvanının hikâyesini anlatıyor. Ancak nihayetinde isyan "ihanete" uğruyor ve çiftliğin, Napolyon adlı bir domuzun diktatörlüğü altında eskisi kadar kötü bir duruma düşmesi politik bir hiciv olarak sunuluyor. Time Dergisi kitabı en iyi 100 İngilizce romandan biri olarak seçti (19
"Şimdiye kadar gelecek hakkında hiç düşünmemiştim, ancak artık bir an evvel bir şeyler yapmam gerektiğini anladım." Paris ve Londra'da Beş Parasız, distopyalarıyla 20. yüzyıla damgasını vurmuş George Orwell'ın Paris ve Londra'daki sefalet günlerini anlatıyor. Paris'te beş parasız ve tükenmiş bir halde iş aramaya koyulan ve bu sürede pek çok maceraya atılan yazar, birbirinden farklı insanlarla tanışıp yoksulluğu tecrübe ederken bir yandan da Paris sokaklarına ve insanlarına dair gözlemlerini paylaşıyor. Ne y
Bir zamanlar İngiltere'de içindeki hayvanların çok çalıştırıldığı, aç bırakıldığı, sahipleri tarafından kötü muamele gördüğü bir çiftlik varmış. Bir gün hayvanlar en akıllıları olan domuzların önderliğinde bu ezildikleri düzene başkaldırmış ve çiftliğin yönetimini ele geçirmiş. Ve sonra ... ve sonra her şey ters gitmiş. Sloganlar, yüce duygular, adalet, eşitlik fikirleriyle yaratılan bir cennetin cehenneme dönüşmesi ne kadar uzun sürebilir? Orwell'in Stalin Rusya'sına yönelik fablı aslında bir insanlık kull
Katalonya'ya Selam İspanya İç Savaşına dair bir tanıklık. İç Savaş sırasında milis güçlerinde bir gönüllü olarak yaşadığı tecrübeyi aktaran Orwell, Barcelona'daki savaşın ilk devrimci aşamalarını ve cephenin korkunç gerçekliğini gözler önüne seriyor. Katalonya'ya Selam dünyanın dört bir tarafından "son büyük dava" için bir araya gelen devrimcilerin, Franco'nun faşist güçlerine karşı verdikleri mücadeleyi anlatırken, Cumhuriyetçi cephede yaşanan çatışmaları da su yüzüne çıkartıyor. Orwell bu savaşa, davaya
20. yüzyılın önemli yazarları arasına ismini altın harflerle yazdıran George Orwell, Papazın Kızı adlı romanında hicvi, roman türünün sınırlarına dahil ederek okuyucuya incelikle işlenmiş bir sistem eleştirisi sunuyor. Topluma, sisteme ve kalıplaşmış her şeye başkaldıran yazar, bu eserinde de yine bir sistem ve din eleştirisiyle karşımıza çıkıyor. Özel okullardan kiliselere, din adamlarından eğitimcilere bu sistemde payı olan herkes Orwell'ın hicvinden nasibini alıyor.
Tükendi
İlk olarak 1945'te yayımlanan Hayvan Çiftliği kitabı, zaman içerisinde tüm tarafından ilgiyle okunmuş ve günümüze kadar etkisini göstermiştir. George Orwell tarafından kaleme alınan eser, fabl biçiminde yazılan başarılı romanlardan biridir. Kitap, çiftlikte yaşayan "İhtiyar Binbaşı" denilen zamanında ödül almış, orta yaşlı erkek yaban domuzunun gördüğü rüya üzerine birlikte yaşadığı diğer hayvanları, insanlara karşı ayaklanmaları için kışkırttığı konuşma ile başlar. Devrim yapılmış ve hayvanlar çiftliğin y
George Orwell'ın 1947-1948 yılları arasında verem hastalığıyla mücadele ederken kaleme almış olduğu Bin Dokuz Yüz Seksen isimli eser, distopya türüne ait ön önemli örneklerden birisidir. Okyanusya'da yaşayan ana karakter Winston Smith'in yaşamı, düşünceleri, aşkı ve "Büyük Birader"e olan öfkesi ile ardından yaşanan işkenceler üzerine Büyük Birader'e teslim oluşu, alegorik bir evrende okuyucuya sunulmuştur. Bir ülke düşünün; içinde dev ekranların olduğu, her adımınızın izlendiği, her konuşmanızın dinlendiğ
İngiliz yazar George Orwell'ın 1949 yılında yayımlanan kült mertebesine erişmiş eseri Bin Dokuz Yüz Seksen Dört, distopik romanlar alanında en iyi bilinen kitaplardandır. Kendisi, kitabı yayımlandıktan sonra kitapta anlattığı toplumla ilgili olarak, "Gelecekte var olacağına tam olarak inanmasam da benzer bir toplumun olacağını düşünüyorum," diyecektir. Bin Dokuz Yüz Seksen Dört; "2+2=5", "Büyük Birader", "Düşünce Polisi" gibi kavramları günümüze kadar ulaştıran, her dönem, içinde dünya siyasetinden bir şey
Tükendi
"Bütün hayvanlar eşittir ama bazı hayvanlar öbürlerinden daha eşittir!" İngiliz yazar George Orwell'ın mecazi bir dille yazdığı Hayvan Çiftliği romanı, çağdaş klasikler arasına girmiş, dünya edebiyatındaki yergi türünün başyapıtlarındandır. Hayvanlar üzerinden sembolik olarak anlatılan bu romanda, olaylar İngiltere'de bir çiftlikte geçer. Hayvanlar daha ileri, daha eşitlikçi bir hayat için, kendilerini sömüren insanların kurduğu sisteme karşı gelerek yönetimi ele geçirir. Domuzların önderliğinde başlayan e
Tükendi
Herkesin içindeyken ya da tele-ekranın görüş alanındayken düşüncelerinizi başıboş salıvermek tehlikeliydi. En ufak bir şey sizi ele verebilirdi. Sürekli gözünüzün seğirmesi, yüzünüzün kaygılı bir hâl alması, kendi kendinize mırıldanmanız, tuhaflık belirtisi gösteren ya da bir şeyler sakladığınız şüphesi uyandıran herhangi bir şey. Ayrıca yüzünüzdeki uygunsuz bir ifade bile (örneğin bir zafer açıklanırken inanmamış görünmek) cezayı gerektiren bir suçtu. Yenisöylem'de bunun için bir sözcük bile vardı: Yüzsuçu
Benjamin, ömründe ilk defa bir ilkesini bozmayı uygun bularak duvarda ne yazıyorsa okudu. Tek bir emir kalmıştı ve şöyleydi: Bütün Hayvanlar Eşittir Fakat Bazi Hayvanlar Diğerlerinden Daha Eşİttİr. O günden sonra çiftlik işlerini denetleyen domuzların, ön ayaklarında kırbaç taşıması kimseye garip gelmedi. Kendilerine radyo satın almaları; bir telefon bağlatmak için ayarlama yapmaları; John Bull, Tit-Bits dergilerine ve Daily Mirror gazetesine üye olmaları da. George Orwell'in Hayvan Çiftliği romanı, 1945
Yaşamlarını karın tokluğuna sürekli çalışarak geçiren Beylik Çiftliği hayvanları, Koca Reis adlı bilge domuzun öğretileri doğrultusunda, içinde bulundukları düzene başkaldırarak ve insan efendilerini çiftliklerinden kovarak büyük bir devrim gerçekleştirirler. Bu büyük devrim, onları düşlerinin de ötesinde, özgür ve huzurlu bir yaşama kavuşturur; ancak çok geçmeden, Napoléon adlı hırslı bir domuzun çiftliği kendi egemenliği altına almasıyla, yaşantıları bambaşka bir hal alır. Özgürlüklerini yavaş yavaş kaybe
DÜNYANIN EN GÜZEL 1984'Ü "George Orwell'in bugüne kadar tüm dünyada yüzü aşkın farklı basımı yapılmış romanı Bin Dokuz Yüz Seksen Dört'ü bu benzersiz tasarımıyla sunmaktan gurur duyuyoruz. "
DÜNYANIN EN GÜZEL 1984'Ü "George Orwell'in bugüne kadar tüm dünyada yüzü aşkın farklı basımı yapılmış romanı Bin Dokuz Yüz Seksen Dört'ü bu benzersiz tasarımıyla sunmaktan gurur duyuyoruz. "
"Bir insan diğerinin üzerinde nasıl güç kurar Winston? Winston düşündü. ‘ Ona acı çektirerek." "Hayatında bir kez olsa bile bu erdem duvarını yıkmayı, sevilmekten daha çok istiyordu." "Aptallık, zeka kadar gerekliydi ve edinilmesi en az onun kadar zordu." "Günlük tutmak yasak değildi. Ama tespit edilirse, günlük tutmanın, ölüm cezasına veya zorunlu çalışma kampında en az yirmi beş yıl çalışma cezasına sebebiyet verecek bir eylem olduğu açıktı." "1984 derin, ürkütücü ve bütünüyle büyüleyici bir kitap. Po
"Şu insan üretmeden tüketen tek yaratıktır. Ne süt verir, ne yumurtlar. Sabanı çekecek gücü yoktur, tavşanı kendi başına avlamaktan âciz. Ama yine de tüm hayvanların efendisidir." "TÜM HAYVANLAR EŞİTTİR AMA BAZI HAYVANLAR DİĞERLERİNDEN DAHA EŞİTTİR." , "Açlık, zorluk ve hayal kırıklıklarının bu hayatın değişmez kanunu olduğunu söylüyordu." "İnsanlarla savaşınızda ona benzememeye dikkat edin!" "Özgürlük hiç bir şey değilse, insanlara işitmek istemediklerini söyleyebilme hakkı demektir." "Orwell kullandığ
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 186 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4