Daha on yaşında bir kız çocuğudur Mahizar. Dünya güzeli yüzü, hayata söyleyecek mavi bir sözü vardır, yani masal vaktidir. Mahizar, döl tutmaz, dil tutmaz, gam bilmez, kahır gütmez bir mazlum kuştur. Babasının en has kızıdır. Sever babası onu, saçlarını okşar. Babasının saçlarında gezinen elleriyle dünyaya bakar. Akşamları daha da sıcaktır elleri babasının, daha da şefkatli Uyur ev halkı, uyur odasında Mahizar Gece yarısını döver; duvardaki, etrafı halkalı sacdan yapılmış asılı duran saat, döver vakitler
Zeugma da ölü bir tanrı heykelinin paslı kurşunuysa tarih; varsın bu gece de günahlarımla sınansın kalbim. Ve kederli bir Filistin ağıdıysa eğer, Gazze ve Batı Şeria caddelerini dağıtan...Bir de önü alınmaz bir eşkıya hüznüyle sarılarak tanımadığım bir kadına, ağlayarak sabahlayayım. Ey tarih, açık tut gözlerini! Çünkü birazdan tetik sesleri arasında küçük ve yetim bir tanrının tam da göğsünden vurulduğuna şahit olacaksın. Ey tarih, yeter artık; indir elinden o silahı, yoksa birazdan kendini vuracaksın!
Yüreği morartılmış bir adam
Nasıl düşerse öyle düşüyorum yollara
Bazen oturup da yaralarımı sarıyorum
Tütün sarar gibi oysa
Beklediğin hiçbir istasyona uğramayacak yolum.
Biliyorum
Bütün trenler bensiz varacaklar sana
Hani olur da
Birgün hasretine yenilip de dönersen
Hiç bekletmeden uzaklara sür beni
Bir sığıntı gibi sığınırsam düşlerine
Bütün acımasızlığınla öldür beni
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.