Ancak unutmamak gerekir ki dünyadaki hiçbir devrim kentleşme, eğitim, gelir ve sosyal hakların güvenceye alınmasını, yaşam standardının yükselmesini birkaç on yılda tamamlayamamıştır. Batılı ülkelerin çok partili siyasal yaşama geçme, hukuk devletini sağlamlaştırma, basın ve ifade özgürlüğünü sağlama çabaları Rönesans, Reform ve Sanayi Devrimini yaşamalarına karşın yaklaşık 200 yıl sürmüştür. Üstüne üstlük demokrasi geleneği hiç olmayan Müslüman Türkiyenin yirmi yedi yıllık tek parti döneminde bu yönetimsel

"Yüzyıllardır, coğrafi, dinsel ve siyasal farklılıkların bulunmasına karşın, Batı Asya birliğinin önemi, bu büyük toprağın aynı zamanda dinsel, siyasal ve ekonomik bağlarla bir arada tutulmasından gelir. Başta din İslamiyet'tir ve dünyanın bu parçasında din, en birleştirici güçtür. Burası 20 asırdan beri dünyanın kraliyet yolu olarak Hindistan ve İran'ı Avrupa'ya bağlamaktadır. Almanlar, İran, İran Körfezi, Fırat ve Dicle ırmakları ile Klikya'dan Toras Dağları'na değin bu eski ticaret yolunu izleyerek Bağda

"Amerika, Fransa ve İngiltere´de buna benzer ölümler oluyor, hiçbir ulus suçlu görülmüyor, Örneğin, ingiltere´nin barış zamanında ve savaş alanından uzak İrlandalılar´a ; Rusya´nın Yahudiler´e ve Çerkezler´e reva gördüğü işlemler hemen hemen kayıtsız bakan dünya, Ermeni halkın göçü konusunda almaya zorunlu olduğumuz karar için, bize karşı haklı bir suçlamada bulunamaz. M.Kemal Atatürk - 20 Eylül 1919