Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 9 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Ocakları, ortaları, odaları, kazanları, çorbaları, serpuşları, börkleri, kılıçları, çuhaları... 8'inden 18'ine, güzel yüzlü, güçlü, adanmış ve kapanmış bu genç adamlar nasıl yaşarlar? Ne yer, ne kuşanır, ne zaman kendi iradeleriyle davranırlar? Mehmet Anıl, arkalarında neredeyse hiç iz bırakmadan tarihe karışan bu gençlerle ilgili söylentileri, erişilebilmiş gerçekleri, enteresan detayları, keyifli, arı bir dille inceliyor.
Tükendi
Gelişmenin zaman diziniyle bir ilgisi varmış gibi, yaşadığımız zamanın olumsuzluklarına nedense her defasında şaşar dururuz; 21. yüzyılın, 20.'sinden daha iyi olması gerekirmiş gibi, ya da 19. yüzyılın bir öncekinden... Sonsuz kozmik zamanı insan ömrüyle özdeşleştirmekle kalmıyor, dünyamız da yaşlandıkça olgunlaşıp kemale erecekmiş zannediyoruz. Acaba öyle mi gerçekten? Kediler, İnfazlar ve Hayaletler Üzerine, romanlarıyla tanıdığımız Mehmet Anıl'ın denemelerini bir araya getiriyor. Yazarın gerek edebiyat v
Tükendi
Gırgır Hamza bir sabah uyandığında, sınıfta dalga geçtiği kim varsa, kendini yer yer onlara dönüşmüş halde buldu. O sabahı, oldukça sinir bozucu ve kafa karıştırıcı günler izliyordu. Hamza, başkalarına yaşattıklarını yaşayarak öğreniyor, kendiyle konuşarak, yalnız kendiyle dertleşebiliyordu. Kafka, Gregor Samsa'ya acıklı bir son hazırlamıştı. Mehmet Anıl ise yetişkinlerin dünyasından uzaklaşıp, Gırgır Hamza'ya güzel bir başlangıç hazırladı ve çocukların telaşlı, eğlenceli, komik, hüzünlü ve afacan dünyasın
Tükendi
‘Neye kızdığımı tam olarak bİlemİyordum. Öfkeliydim, çünkü annem kendini onun yüzünden öldürmüştü. Öfkeliydim, çünkü aİlemİz dağılmıştı. Öfkeliydim, çünkü bizi yalnız bıraktığı için anneme yöneltemediğim öfkeyi de ona yüklüyordum. Peki ama bütün suç babamın olabilir miydi? Bilmiyorum. Sonuçta bu karışık denklemin bir sadeleştirmesi olarak çarpıp bölüp topladığım bütün öfkeyi, önceden tanımadığım birine, Afet'e yüklemek kolayıma gelmişti.'' Mehmet Anıl'ın sıra dışı anlatılarından biri daha. Afet, yirmi yıl
Akdeniz in ortasında, Sicilya Adası na bağlı ıssız bir deniz feneri: San Lorenzo. Dış dünyayla bağlantı kurmadan bu kayalık adacıkta haftalar, hatta aylar geçiren bir gönüllü sürgün: fenerin bekçisi Mehmet Ali Pargalı; ve ölümcül, onulmaz bir aşkla bağlandığı, gizemli bir genç kadın: Gül. Geri Gelmemek Üzere, bir aşk romanı; İstanbul ile Sen Lorenzo arasına gidip gelen ve geri dönüşlerle anlatılan öykü, bir gerilim romanı heyecanıyla, bir aşk romanı duyarlılığıyla ve serüven romanı sürprizleriyle gelişiyor.
Tükendi
Bütün yazı rüzgârdan uçuşan tül perdeler, saten çarşaflar ve kuştüyü yastıklar arasında geçirdiler. Busenin uyumasını zar zor bekliyorlar, yatmasıyla birlikte aceleleri varmış ya da bir yerden emir almışçasına soyunup kendilerini birbirlerinin kollarına atıyorlardı. Bazen kavga eder gibi, bazen uzlaşıp barışır gibi, çığlık çığlığa ya da asude bir gecenin ritmine uyarak sakin, kimi zaman kan ter içinde ama her defasında büyük bir istek ve heyecanla sevişiyorlardı. Bir erkek, sevgilisinin dört yaşındaki kızı
Tükendi
Buca Forbes Caddesindeki Güneş Apartmanın¬da büyük bir katliam yaşanır. Katil bütün katları dolaşmış, o sırada evlerinde olan altı kadını öldürmüştür. Polisin bütün çabalarına rağmen cinayetler çözülemez, dosya kapatılır, aradan yıllar geçer. Son romanı Pembe Otobüsle Yunus Nadi Roman Ödülünü kazanan Mehmet Anıl, yeni kitabı Forbes Cinayetlerinde sıra dışı bir doktorun öyküsünü anlatıyor. Genç, yakışıklı, başarılı doktorumuz mesleğini sürdürdüğü kasabanın gözdesidir. Ama zaman ilerledikçe kadınlarla ilişkis
Tükendi
Mehmet Anıl’ın yeni romanı Bitik, Adem, Mine, Mümtaz ve Çağdaş adlı dört kahramanın çevresinde dönüyor. Adem, bir fabrikanın sahibidir. Karısı Mine pek çok açıdan az bulunur bir eştir. Ancak Adem için bu evlilik sıkıcılaşmaya başlamıştır; değişikliği önce başka kadınlarda arar, ama bulamaz. Yaşadığı bunalımdan çıkmak için tek yolu kalmıştır: yeniden âşık olmak... Bu arada işleri de kötü gitmeye başlamıştır. Bir iş gezisi için Amerika’ya gider. Döndüğünde kendisini büyük bir sürpriz beklemektedir. Roman, ‘Ne
Tükendi
XLI. Beni izleyin. XLII. Dünyayı kendimizden sakınarak namusumuzu kurtarmanın şanlı yürüyüşünü birlikte başlatalım. Gel. XLIII. Utançtan bin kez ölmek yerine bir kez adam gibi ölmek için gel. Yüce Tanrının huzuruna başımız dik, alnımız açık çıkalım, gel. Çok üzdük onu, biraz da sevindirmek için gel. Er ya da geç öleceğiz, bari kendimiz yapalım bir işe yarasın, gel. XXXVIII. Ey boğazına kadar günaha batmış insanoğlu! Hangi günahtan sakındın ki bundan da sakınıyorsun. İşlemeyi göze al ki daha büyük günahların
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 9 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1