Her şey bir yana da. Aslında biz sana çok kırgınız. Verdiğin sözleri tutmayacağını anladık. Annen geçen gün senin o yapıştırma dövmeleri aldığın serseri adama ters ters bakarak yanından geçiyormuş. Adam sana selam söylemiş. Ondan pek çok kelebek dövmesi almışsın. İki ayda bir yenilerini yollaması için ise adresini bırakmışsın. Neden böyle yapıyorsun güzel kızım? Sen artık kırk yaşını geçtin. O kelebekleri olur olmaz her yanına yapıştırmak sana ne gibi bir fayda sağlıyor ki? Bu konuyu bin kez konuştuk. İnsan

Ağa da dâhil herkes ne yapacağını şaşırmış. Kızı kimseler zaptedememiş, deli gibi koşmaya başlamış. Kız koşmuş, köylüler koşmuş. Derken nehir boyuna gelmişler. Neye uğradıklarını anlamadan kız kendini nehire atıvermiş. Ağa da Kilimciler sülalesini aşiretten kovmuş. Kızı o gün bu gündür ne gören ne duyan olmuş... Dağlarda dolaşan ve jandarmanın koyduğu tabelayı zaman zaman nehire atan meczup kadının o olduğuna inanıyorlar. Lanetlendiklerini düşünüyorlar ve köye gelen her yabancıdan korkuyorlar... Kazalar kız

Kitapta bir gencin kendisiyle, ailesi ve arkadaşlarıyla çözmeye çalıştığı sorunlar ve yaşamda verdiği mücade-ler anlatılıyor. Kitap gençlere akşamsefası adlı bitki gibi yaşam arsızı olmalarını hedef gösteriyor. Önemli doğruları olabildiğince sadeleştirerek yormadan öğretiyor. Bir kahkaha, bir damla gözyaşı ve bir hatıra olarak belleklerde yer edecek bir yaşam felsefesinin romanı.

Sanki bir ateş yakılmış; üzerine içi su dolu kocaman bir kazan konulmuş gibi, fokur fokur kaynıyordu Yonca Sokak... Bazılarının ise henüz düşüneme-den değişecek olan yaşamlarından haberleri bile yoktu... Okurlarına... "Kim istediği gibi yaşayabiliyor ki? Öyle ise yaşam bir fantasia! diyen Sibel Özman'ın kaleminden fantastik bir roman...

Okula yeni başlayan bir erkek çocuğun başından geçenler anlatılıyor. Gerek çocuklar, gerekse ailelerin, herkesin kendinden bir şeyler bularak okuyacağı, eğlenceli olduğu kadar da duygu yüklü bir roman.