Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 8 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
İmanın girdiği kalpler, her ne kadar katılaşmışsa da, içinde Allah'u teala'ya karşı bir sevgi, O'nunla iletişime geçme ve O'na ulaşma isteği taşır. Ancak insanlar dünya sevgisini kalplerinden kolay kolay atamaz ve kalplerini ahiret ile ilişkilendiremezler. Çoğu zaman şöyle sorarlar: "Eşleri ve çocukları arasında, işleriyle uğraşırken, insanlardan uzaklaşmadan ve kendilerini ibadete vermeden nasıl birer rabbani şahsiyet olabilirler?"
Kalplerde Yüce Allah'a ait bir sevgi vardır. Fakat bu sevgi, genellikle duygulara hakim olan, onları kontrol altında tutan ve duyguların en büyük bölümünü kaplayan bir seviyeye ulaşmamıştır. Bu anlatılanlar, Allah'a yakın olmanın esintisini duymayı ve kalplerin O'na duyduğu özlemin daha da artmasını sağlayacak; böylece kişinin, ruhunun alındığı anın, en mutlu anı olmasına ve kendisinden razı halde Rabbine kavuşacağına dair melekler tarafından müjdelenmesine vesile olacaktır.
Dünyanın çeşitli bölgelerindeki Müslümanların büyük bir bölümü, İslam ümmetinin yaşamakta olduğu dönemin zorluğu, onu kuşatmış bulunan fitnelerin çokluğu ve durumun günden güne kötüye gittiği konusunda görüş birliği içindedir. O halde İslam ümmetinin bugünkü durumunu, mağara arkadaşlarının durumuna benzetmek mümkün gözükmektedir. Sığındıkları bir mağarada, dağdan yuvarlanan bir kayanın mağaranın ağzını kapatmasıyla mahsur kalan üç arkadaş, Allahın sonsuz gücünü, tüm kainat hakkındaki ve kendi üzerlerindeki
Bizden önce kabirlere milyarlarca insan gitti. Onlarında bizim gibi hayalleri ve arzuları vardı. Onlar, dünyaya dalmışlardı; onun sevgisiyle akşamı ediyor ve onun sevgisiyle sabaha çıkıyorlardı. Derken beklemedikleri bir şey onlara geliverdi. Ruhlarını almak isteyen ölüm meleği karşılarına çıktı. Şaşırdılar. Çünkü bu, onların asla hesaplamadığı bir şeydi. Dünyevi gelecek hesapları, o anda ölümün gerçekleşmesi ihtimaline yer vermiyordu. Ancak artık ölümle karşı karşıyaydılar ve o anda istedikleri tek şey dün
Ümmetin ayağa kalkmasında doğru bir başlangıç olmaya Kuranın ehil olduğunun delili, daha önce denenmiş olmasıdır. İlk nesil, Kurana hakkını vermiş bu sayede Allahın izni ile- en hayırlı ümmet olmuştur. Birkaç sene zarfında, milletler arasındaki değersiz konumları değişmiş ve en ileri ümmet olmuşlardır. İslamdan önce Arapların durumu şu an içinde bulunduğumuz durumdan çok daha kötü idi. İnkar edilemez bir gerçeklik olarak, Kur2an onlara fayda sağlamış, onları etkisi altına almış, değiştirmiş, dönüştürmüş, y
İsteyince Rabbaniden isteyen, sıkıntıya düştüğünde Rabbine sığınan, Rabbani anne-babasından ve çocuklarından daha çok seven, korku ve ümit arasında daima Rabbine yönelen, başına gelen güzellikleri Rabbinden bilip sevindiği gibi, uğradığı musibetleri de Rabbaniden bilip sabreden seçkin kulun vasfıdır Rabbani olmak. Rabbinden korkutuğu için ibadet eden haricilerin ve sadece sevdiği için ibadet eden bir kısmın sofilerin yoluna değil, korku ve ümit arasında olan ashabın yolunda olandır Rabbani kimse. İşte kul
Ümmet şu anda susuzluktan kavrulmuş gibi bu nesli bekliyor. Öyleyse vakit geldi demektir. Haydi bir adım öne çıkalım. Kuytulara sinmiş, işaret bekleyen mazlumlar görsün ve heyecan dalgası yayılsın. Ezilmiş, hor ve hakir görülmüş, ellerindeki son lokmasına da göz dikilmiş, kitabına ve peygamberine hakaretlerle onuru ayaklar altına alınmış ümmet... dünyanın her coğrafyasında çığ gibi gelen bir islam ... Cephelerin sıcak ateşi, emperyalizmin ve isgal güçlerinin kuruğunu arkasına kıstırıp çekilmeye başlayışı, b
Din kardeşliği bağı bu derece ehemmiyetli olunca artık Müslüman kardeşimizin nazarında onu elde etmeye gayret etmek, devamı için çalışmak ve daha gelişmesini sağlamak en önde gelen görevlerden biri olmalıdır...
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 8 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1