Dünyayı Sarsan On Gün, 1917 Sovyet Devrimi´ni olanca canlılığıyla yansıtan bir anlatıdır. Devrimi günbegün izleyen Amerikalı gazeteci John Reed bir tarihçi titizliğiyle, belgelere dayanarak kurar yapıtını. Bu kitabıo eşsiz kılan, başkaldırının açığa çıkardığı yaratıcı enerjiyle kaleme alınmış olmasıdır. Öyle ki baş döndürücü bir ivmeyle gelişen onca olay; gazete haberleri, polemikler, telgraflar, çağrılar ve bildiriler bir solukta okunmaktadır. Umutlu bir anlatıdır. Dünyayı Sarsan On Gün. Delik ayakkabılar

Dünyayı Sarsan On Gün, 1917 Sovyet Devrimi´ni olanca canlılığıyla yansıtan bir anlatıdır. Devrimi günbegün izleyen Amerikalı gazeteci John Reed bir tarihçi titizliğiyle, belgelere dayanarak kurar yapıtını. Bu kitabı eşsiz kılan, başkaldırının açığa çıkardığı yaratıcı enerjiyle kaleme alınmış olmasıdır. Öyle ki baş döndürücü bir ivmeyle gelişen onca olay; gazete haberleri, polemikler, telgraflar, çağrılar ve bildiriler bir solukta okunmaktadır. Umutlu bir anlatıdır Dünyayı Sarsan On Gün. Delik ayakkabılar i

Tony Cliff'in Troçki biyografisinin 3. Cildi "Yükselen Stalinist Bürokrasiye Karşı Mücadelesi"ni anlatıyor. Devrim ve İç Savaş yıllarında Troçki, milyonlara liderlik ediyordu. Lenin'le birlikte Bolşevik Partisi'nin, hükümetin ve Komünist Enternasyonal'in lideriydi. 1927 sonunda Troçki partiden ihraç edildi, önce SSCB'nin uzak doğusundaki Alma Ata'ya sürüldü; sonra da sınır dışı edildi. 1927'den 1940'da suikast sonucu katledilinceye kadar izole bir hayat yaşadı ve bütün dünyada sınırlı sayıda yandaşlarından

John Reed, özellikle Dünyayı Sarsan On Gün adlı kitabıyla tüm dünyada tanınan Amerikalı bir gazeteci, düşünce adamı, aktivist. Geçen yüzyılın başında özellikle kapitalizmin küresel krizinin insanların hayatında açtığı derin yaralara, savaşlara tanıklık etmiş, savaş karşıtı metinler kaleme almış. Ama onun ülkemizde pek az bilinen bir özelliği daha var; öykücülüğü... Devrimin Kızı, Reed'in öykülerinin bir araya toplandığı tek kitabı. Ne mi var Reed'in öykülerinde? Öncelikle akıcı, sıcak bir anlatım, sonra Avr

Reed'in gazeteci, savaş muhabiri, deneme, tiyatro, öykü yazarı ve şair olarak edebi değerini ortaya koymaktadır. Gazeteci olarak, Meksika'da Pancho Villa ile birlikteydi, Amerika Birlik Devletleri'nde grev yapan işçilerleydi, Birinci Dünya Savaşı'nda, Avrupada ateş hattında ve devrim sırasında Rusya'daydı. Ayrı bir grup halinde sunulan şiirlerin dışındaki yazılar kronolojik bir sıra izlemektedir. Dünyayı Sarsan O Gün bir çok kez yayınlanmış ve tekrar tekrar yayınlanmakta olduğundan, Reed'in bu en tanınmış e

Kan ve soykırım, terör ve açlık, bugünün Bosna´sının korkunç gerçeği. İşlenen bu suçlar 1915´de de aynıydı ve halkların halklara karşı uyguladıkları zulüm ve barbarlık aynı şekildeydi. Birinci Dünya Savaşı´nın sıcak günlerinden arkadaşı Robinson ile birlikte savaş ve sert ihtilaflardan acı çeken Balkanları dolaşan John Reed, Türkiye´ye de gelir. Tifüsten kırılan eskerleri, Avusturya birliklerinin altüst ettiği köy ve kasabaları, Doğu´dan gelen Kazakları, gettolardaki Yuhudileri, Rus ordusunun subaylarını,

Devrimin önderi Pancho Villa´yı, Meksika´yı ve halkını toplumsal-siyasal ortamı ve insanlarının zengin iç dünyalarıyla şiir, roman, resim, tiyatro, sinemanın anlatım olanaklarını röportaj tekniği içinde ustalıkla eriterek sergileyen yazarın derin bir sezgi ve kavrayış gücüyle yarattığı bu yapıt, ´yeni gazetecilik esaslarının yerleşmesinde´ öncü oldu. Viva Meksika´yı Nesrin Arman´ın akıcı çevirisinden okurken, edebi gazete yazarlığının ölümsüz adı John Reed´e, insanı ve yaşadığı gerçekliği duyurmadaki başarı

Bu kitap gördüğüm bir tarih dilimidir. Ekim devrimi´nin, yani Rus asker ve işçilerinin başındaki bolşeviklerin devlet gücünü ellerine geçirip onu, Sovyetlerin ellerine bıraktıkları günlerin etraflıca bir öyküsü olmaktan öteye bir iddiası yoktur. Kavga sırasında sevgim bağımsız kalamadı. Ama bu büyük günlerin tarihini yeniden yazarken, gerçekleri sağatmaya uğraşan titiz bir tarihçi olarak olayların üstüne eğildim.