BİR YİĞİT ATINA BİNDİ VE GİTTİ...
Kalemin avuçları bu kadar yaktığı, parmaklara dikenlerinin battığı zaman çok az olmuştur.
"Cuma" yazılarından derlediğimiz bu kitabın önsözünü yazmak ne garip bir tecellidir ki danışmanı olarak bize düştü. Oysa kitap üzerinde bütün istişareleri yapmış, detayları konuşmuş, iş sadece önsözü yazmaya kalmıştı. «Bugün yazarım, yarın yazarım» derken hayatında hiç uzun vadeli plan yapmayan Bedri Hocam, ömrünün özünü yaşadı ve gitti...
Bu kitabın oluşumundaki tasarılarını, fikir
Türkiye Büyük Millet Meclisi, son yıllarda yaşadığı büyük itibar erozyonuna rağmen, toplumun bütün sorunlarının en derinlemesine ve ciddi şekilde konuşulup tartışıldığı merci durumundadır.
Ülkesi ve milleti için projesi, düşüncesi, endişesi, teklifi, söyleyecek sözü olan her milletvekiline TBMM kürsüsü açıktır. Ancak, bu imkanı bütün milletvekillerinin hakkıyla kullanabildiğini söyleyebilmek mümkün değildir. Rahmetli Mehmet Bedri İncetahtacı, TBMM kürsüsünü en etkin şekilde kullanan milletvekilleri arasında
Dolaştığım denizlerde düşünüyorum,
Bineceğim son gemi değil midir?
Hayır sahibi omuzlarda giden tabut
Herkes gibi teselliye muhtaç olsaydım eğer,
Derdim ki: "Elbet ağlayanım olur benim de;
Ramazan geceleri Yasin okuyanım,
Baharda kabrime menekşe getirenim de."
Fakat bütün bunlar olmasa da olur,
Yine tasa etmem.
Yine kırılmam kimseye.
Ben aşk adamıyım,
Sevmeye geldim insanları,
Gönlümle, elimle, kafamla sevmeye;
Hesapsız, karşılıksız,
Ayrılık gayrılık gözetmeden
Kahvemin telvesinden
kader okuyan
kadının
çarpınca
elindeki fincana
dökülüverdi
şakaklarımda dondurdukları kan.
Ve seyrettiler
dökülürken.
Fırlatılan kaza oklarını
bana.
Ve perçemden çekerek
yüz sürdürten
kahramanlara
M. B. İncetahtacı
Toplam 4 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.