Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 86 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Elmas da sargılı kollarını bebeğe uzatmıştı. Canını yakmaktan korkarak usulca bırakmıştı Bayram, oğlunu Elmasın kucağına. Şimdi burun burunaydılar Elmasla Öksüz. Bir dişi hayvanla yavrusu gibi koklaşıyor, burunlarını birbirine sürütüyor, birbirlerinin boynuna gömülüyor ve tuhaf mırıltılar çıkartıyorlardı. Bebenin küçük elleri, Elmasın saçlarında, Elmasın dudakları bebenin yüzünde dolaşıyordu. Elmas, ne diğer hastaları ziyaret edenlerden ne de Bayramdan hiç utanmadan, hiç gocunmadan, memesini çıkarıp bebenin
Osmanlı'nın gözdesi Bosna bir imza ile elden çıkarken, Kulin ailesi Bosna'dan İstanbul'a göç ediyor, çöken imparatorluğun son maliye nazırı Ahmet Reşat sürgüne gidiyordu. Sabahat ile Aram'ın aşkı ise tehcir olaylarının acısına yenik düşmeyecekti. Yeni bir cumhuriyet, yeni bir şehir ve yeni bir yuva kurulurken hayat hep akan bir suydu Sitare, Muhittin ve herkes için... Savaşlar, yıkımlar, sürgünlerin ardından Umut geliyor. Umut "Hayat Akan Bir Sudur"‘da Kulin, Veda ile başladığı Osmanlı ailelerinin yaşamına,
Tarihi ve güncel gerçekleri kurguyla harmanlamaktaki ustalığı ile bilinen Ayşe Kulin, Nefes Nefese adlı bu romanında okurlarına bir kez daha dünyanın farklı bir yüzünü aktarıyor, İkinci Dünya Savaşı döneminde yaşanan bir öykü Nefes Nefese. Avrupa'yı kasıp kavuran ve tarihin en acımasız gerçeklerinden biri olan Nazizm'i, dönemin Türk diplomasisinin korumaya özen gösterdiği ince dengeyi ele alırken, bu tarihi planın ön yüzünde de Osmanlı vezirlerinden birinin kızıyla evlendiği Yahudi gencin aşkını ve kaçışını
Birden çocuklardan biri bağırdı Şuraya bakın, iki kuş öpüşüyorlar! Füreya iskelenin üzerindeydi. Güçlükle arkasını dönerek, aşağıda cıvıldayıp duran çocuklara baktı. Hanginiz söyledi bunu? diye seslendi. Sıska bir oğlan öne çıktı. Ben! dedi. Kuş mu gördün orada? Evet. Füreya üşenmedi, indi iskeleden. Çocuğu yanına çağırdı. Kuşu nerede gördüğünü göster bakayım. Çocuk birkaç adım geriledi. Füreya takip etti çocuğu. Eliyle işaret etti oğlan. Nah orada. İşte kuşlar gaga gagaya vermiş öpüşüyorlar. Dondu kaldı
Ayşe Kulin'den Osmanlı'nın son dönemine çok çarpıcı bir bakış: Yerde Kan Var! Sultan Abdülaziz'in sır dolu ölümüyle sonuçlanan bir dönemi, saraydaki birçok önemli kahramanın gözünden okuyoruz bu romanda. Kulin'in bütün karakterlere kimi zaman müthiş insani hassasiyetle, kimi zaman da edebiyatın bütün sınırlarıyla yaklaştığını görüyoruz. Her Yerde Kan Var yakın tarihin aslında bugüne ne denli benzediğinin, tarihin sadece tekerrürden değil, tefekkürden de ibaret olduğunun romanı. Dönüp o dönemi bütün canlılığ
Sami Bey`in ruhu bana mısın demiyordu ipil ipil yağan yağmura. Bir Fatih`e iniyor, bir gençliğine gidip Kumkapı sahillerinden karpuz kabuklarının yüzdüğü kristal denize atıyordu kendini, bir Perşembe Pazarı`ndaki hurdacı dükkanına, yeni yeni para kazanmaya başladığı günlere dönüyordu. Ama en büyük huzuru ilk karısının yanına vardığında duyuyordu. Önünde dilimlenmiş domatesi, kavunu, beyaz peyniri, karşısında yokluğuna alışamadığı ilk aşkı, karısı, buğulu ılık sesiyle `koklasam saçlarını bu gece taa fecre ka
Güneşimizle aramızda kara kedi gibi duran o Gökcisim, bir gün çekip gidecekti elbette. Belki çok yakındı çözüm. Kapıdaydı. O an gelene kadar bize düşen, sanki güneş gökte parlıyormuşçasına yaşamayı sürdürmekti. Hayata tutunmaktı." Yakın gelecekte, yeryüzünde bir ülke... Tiran ölmüş ve oğlu başa geçmiştir. Ülke, din ulemaları ve polisler ordusundan oluşan bir demir yumrukla yönetilmektedir. Katı yasalarla sınıflara ayrılan halksa, yoğun denetim ve gözetim altında yaşamaktadır. Güneşse, kimselerin nasıl, n
"When I stayed at the farm over the weekends, Zelha's grandfather used to gather his grandchilderen and myself around him regaling us the stories but the embellisshed them with appropriate folk songs. We girls preferred the stories involving love and the boys liked the war epics. These incredible unknown details would explain why the Kurds and the Turks both stayed together and confronted esch other."
Yalnız bir kadın mutlu olabilir mi? "Aşklarını kendileri yaratır, sonra da elleriyle yok mu ederdi bütün kadınlar, yoksa ben mi böyle tuhaftım? Yalnız bir kadın güçlü olabilir miydi? Mutlu olabilir miydi?" Başına buyruk haliyle; hataları, sevapları, acıları, sakarlıkları, sonsuz içtenlikteki aşkları ve zaaflarıyla hepimizden bir şeyler taşıyan, ama aynı ölçüde özgün, benzersiz bir karakter, Handan... 70'lerin çocuğu Handan, hayatının son derece hassas bir noktasında (yaralı bereli orta yaşında), Halide
Çağdaş Türk edebiyatının en sevilen kalemlerinden Ayşe Kulin, ilklerin yazarı olmayı sürdürüyor. Daha önce yüzbinlerce satılan Veda ve Umut adlı kitaplarının devamı niteliğindeki iki kitabı birden Everest Yayınları tarafından yayımlanan Ayşe Kulin, yeni yıla damgasını vuruyor. Veda ve Umutu severek okuyanlar için şimdi Hayat ve Hüzün günleri başlıyor. Hayat ve Hüzün Ayşe Kulinin kaleminden bu kez kendi hayatına bir yolculuk
Ayşe Kulin'den Osmanlı'nın son dönemine çok çarpıcı bir bakış: Her Yerde Kan Var! Sultan Abdülaziz'in sır dolu ölümüyle sonuçlanan bir dönemi, saraydaki birçok önemli kahramanın gözünden okuyoruz bu romanda. Kulin'in bütün karakterlere kimi zaman müthiş insani hassasiyetle, kimi zaman da edebiyatın bütün sınırlarıyla yaklaştığını görüyoruz. Her Yerde Kan Var yakın tarihin aslında bugüne ne denli benzediğinin, tarihin sadece tekerrürden değil, tefekkürden de ibaret olduğunun romanı. Dönüp o dönemi bütün canl
Uzun zamandır çıkmadığı yollarda kaybolanların hikâyesi... Ayşe Kulin yeni romanında aşkın değiştirdiği ve bir daha hiç aynı olmayacak hayatları anlatıyor... Çağdaş edebiyatımızın en sevilen yazarlarından Ayşe Kulin, Gizli Anların Yolcusu ile bir kez daha okurlarını şaşırtıcı gerçeklerle yüzleşmeye zorluyor. Bu kitap yerleşik ve düzenli hayatlarımızın nasıl da pamuk ipliğine bağlı olduğunu, bir anda yıkılıp gidebileceğini gösteriyor bize... Acı bir kaza... Bir anda ağızdan kaçan bir söz... Ansızın yayınev
Gerçekler acıdır; acıtır, incitir... Tam da hayatının yoluna girdiğini sandığı günlerde, önce annesinden gelen bir haber, ardından eski bir şapka kutusunda bulduğu mektuplar... Derya'nın, iki yıldır sümenaltı edilen gerçekleri bir tokat gibi öğrenmesi, onu dünyanın bir megakentinden ötekine savuracak, kaderi onu sarı bir sonbahar günü, açılıp açılmayacağını bile bilemediği bir demir kapının önüne kadar taşıyacaktır. Genç kız, acaba gizem dolu bu perdenin ardına geçebilecek midir? Öğreneceklerini kabul
""Kendi vatanında bile yabancıdır kanadı kırık kuşlar" 1930'ların Almanyası... Nazilerin baskısından bunalan Yahudi asıllı tıp doktoru Gerhard Schlimann, çemberin yeterince daraldığını, kendisi ve ailesi için tek çarenin kaldığını hisseder: Kaçmak... Ancak işsizliğin, savaşın habercisi toplumsal karmaşaların ve her yere yayılan ayrımcılığın cenderesindeki bir dünyada insanca yaşanacak bir yer bulmak hiç de kolay değildir. Zira Gerhard Schlimann ve diğer Yahudilere sözümona gelişmiş ülkeler bir bi
Son
"Ben seni hiç unutmayacağım, sen beni hiç hatırlamayacaksın..." Ayşe Kulin'in heyecan verici kaleminin, sürükleyici anlatımının doruk noktalarından biri Son! Kulin'in daha önceki romanlarından tanıdığımız kahramanların sona eren hikâyeleri... Son, içinde tuhaf bir sıkıntısı olanların, memleketin hallerine dertlenenlerin, birini hep son gördüğü haliyle hatırlayacağını bilenlerin, ülkeden ülkeye savrulanların, üstüne gidildiğinde gözü hiçbir şeyi görmeyenlerin, aşk yerine umutla yetinmek zorunda kalanların
Yazar Ayşe Kulin, Bir Günde herkesin payına düşmüş bir kabusun öyküsünü ele alıyor. Güneydoğuda yaşananlar iki kadının penceresinden olduğu kadar, iki tarafın, iki yaşamın, iki ucun da yaşamından kesitlerle göz önüne seriliyor. Uzun yılların öyküsüyle bir gün içinde hesaplaşmak zordur kuşkusuz, bir gün belki yetersiz bir zaman. Ama bir gün bir başlangıç olabilir. Bir Gün, bu başlangıcın arandığı bir roman.
Aylin Radomisli Cates, 19 Ocak 1995 Perşembe günü, evinin bahçesinde, o sabah evini temizlemeye gelen hizmetçisi tarafından, kendi arabasının altında ölü bulundu. Üstünde ve etrafta nasıl öldüğüne dair hiçbir iz yoktu. Bir hırsızın saldırısına uğramış değildi. Bir katille boğuşmamıştı. Elbisesi yırtılmamış, tırnakları kırılmamıştı. Çorapları bile kaçmamıştı. Kaptıkaçtı tipi arabası, parke taşı döşeli dümdüz avluda, aklın alamayacağı bir nedenle kayarak, dört parmak yüksekliğindeki seti atlamış, meyil aşağı
Tükendi
"When I stayed at the farm over the weekends, Zelha´s grandfather used to gather his grandchilderen and myself around him regaling us the stories but the embellişshed them with appropriate folk songs. We girls preferred the stories involving love and the boys liked the war epics. These incredible unknown details would explain why the Kurds and the Turks both stayed together and confronted esch other."
Tükendi
"Hayatım, beni cehenneme savuran bir rüzgârla altüst olmuştu, böyle olmasında ne suçum ne de katkım vardı. Etrafımda neler dönüyor, bilmiyordum. Fakat tuhaf bir şekilde içinde bocaladığım çaresizlik duygusu giderek mücadele ruhuyla yer değiştiriyordu. Esrarengiz bir kaza sonucu bellek kaybı yaşayan, bu nedenle "Gizem" adıyla anılan genç kadının tek bir isteği vardır: kendi gerçeğine ulaşmak... Bir süre hastanede kaldıktan sonra özel bir kliniğe yatırılan Gizem, bu kapalı ortamda, hayal bile edemeyeceği
Hayat ve Hüzünde yazdıklarım, babamın da var olduğu dünyada geçirdiğim kırk yılın, dürbünüme çarpan resimleridir; özelimde ve ülkemde 1941 'den bu yana yaşadıklarımdan, gördüklerimden seçmelerimdir. Kitabıma, beni çok etkileyen, çok üzen, çok sevindiren, bende iz bırakan, belleğimde hep kalan anılarımı aldım. 1983'ten sonraki yıllarımın serüveni belki bir başka kitaba konu olur ama bu kitaplar, 1983 yılına kadar, Edip Cansever'e rahmetle selam olsun, "Ben Ayşe Kulin Nasılım?"'a yanıtımdır. Veda ve Umu
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 86 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2