Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 13 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Telos Yayınevi okurlara Psikodiyalektik Dizisi'nden yeni bir kitap sunuyor: 'Yeni Türkiye' Sendromu ?tanıdan tedaviye- Cemal Dindar'ın Türkiye'nin yaşadığı dönüşümü ve çözülmeyi sosyokültürel-tarihsel dinamikleriyle ve ruhsallık bilgisiyle çözümlediği incelemelerden oluşan 'Yeni Türkiye' Sendromu iki bölüm içeriyor: Tanı ve Tedavi. Tanı bölümünde, özellikle AKP döneminde ana resmine kavuşan çözülmenin temel görüngüleri üzerine, Tedavi bölümünde ise, bu çözülmeye karşı toplumsal bağın ruhsal dinamikleri v
Tükendi
Okmeydanı Yas Evi, Cemal Dindar'ın ilk gençliğini yaşadığı ve hiç kopmadığı, kopamadığı semte borcunu ödemek niyetiyle yazdığı bir kitap. Okmeydanı'nın 1980'den beri yaşadığı dönüşümü kendi büyüme öyküsüyle birlikte anlatıyor. Kitabın çıkış noktası; Berkin ve Burakcan'ın büyümelerinde onların emekçi ailelerinin emeğini görünür kılmak çabasıydı. Dindar, Berkin'in babası Sami Evren ve Burakcan'ın babası Halil Karamanoğlu ile de görüştü. Sonrasında; Berkin ve Burakcan'ın, Uğur Kurt ve Ayhan Yılmaz'ın katled
Tükendi
Telos'un yeni kitabı Cemal Dindar'ın Bi'at ve Öfke - Recep Tayyip Erdoğan'ın Psikobiyografisi'nden sonra yazdığı ikinci psikobiyografi incelemesi: Tarih Öncesi Köpekler Havlıyor - Cemal Süreya'nın Psikobiyografisi. Cemal Süreya, kendi hikâyesini güncesinde, söyleşilerinde ve elbette şiirlerinde neredeyse bir kavmin hikâyesi gibi ve bir söylence inceliğiyle anlatmıştı. Sürgünlüğü, erken anne kaybı ve bunun kadınlarla ilişkilerine düşen gölgesi, babası ile ve gerçekte her türlü otorite temsili ile teki
Tükendi
11 Kasım, yalnız Rus edebiyatı değil dünya edebiyatının büyük adlarından Dostoyevski'nin doğum günü. Telos Yayıncılık, kahramanlarından birinin Fyodor Mihayloviç Dostoyevski olduğu yeni bir romanla büyük yazarın doğum gününü kutluyor! İstanbul'da İstiklâl Caddesi'nin hengâmesinde başlayıp Petersburg Kasım'ının kasvetinde bir delilik anlatısına dönüşen Dostoyevskaya İstasyonu; aşk, bekleyiş ve yaratma tutkusu arasındaki gerilime yerleşiyor. Kahramanının yaşama uğraşı bir zaman sonra bizzat Dostoyevski ve onu
Tükendi
Yakın dönemi başta psikanaliz olmak üzere ruhsallık bilgisi ile anlamak için yapılmış ilk incelemelerden biri Darbeci. Özal döneminden günümüze değin nasıl iktisadi bir devamlılık varsa toplum ruhsallığı yönünden de bir devamlılık olduğunu başta Freud'un kuramına dayanarak çözümlüyor. 'Yeni Türkiye'nin ruhunun önce 12 Eylül zindanlarında biçimlendirildiğini, oradan siyasete, kültüre ve günlük yaşama egemen olduğunu, Türkiye'nin bu 'sağ çıkmaz'a nasıl mahkûm edildiğini anlamak için... Öncelikle halkın
Tükendi
Kişi ve mekân adlarının ardından yazılmış şükran ve veda yazıları. Kıymetli olanın kaybına verilmiş tepki olarak; yaslar ve ağıtlar da diyebiliriz. Yaklaşık on beş yıllık zamanda birikmişler. Biriktiler. Sonra bu şükranın ifadesi olarak birbirlerini buldular. Gölcük, Değirmendere, Urfa, Maraş, Binboğalar, Göksun, Petersburg, Sibirya, Altaylar, Barnaul, Koşağaç, Çuya ve Katun ve Soma Lütfi Akad, Kazancı Bedih, Mithat Çınar, Türkan Saylan Adlarının baş harfleri ve acı dolu öyküleriyle bu kitapta yer ala
Tükendi
Bi'at ve Öfke'nin genişletilmiş üçüncü baskısı yeni sağ zihniyet üzerine bir incelemeyle birlikte AKP Sözlüğü ve Gezi Direnişi sonrası Erdoğan portresini de içeriyor. 2000'li yıllar boyunca 'büyük demokrat' olarak çok çeşitli toplumsal gruplardan alkış toplayan bir kişilikti, Erdoğan. Onun despotizme eğilimini daha o günlerde 'ruhsallık bilgisi' ve özellikle psikanaliz ile çözümleyen Bi'at ve Öfke, Freud'un insanbilimleri üzerine yazdıklarına bu topraklardan bir şükran bildirisidir de "Zamanımızın ruh
Tükendi
#direnlibido, despotizme karşı yaşamı savunmak için bireyleri direnişe geçiren ruhsal dinamikler üzerine bir inceleme. Bu dinamiklerin Türkiyenin uzakyakın tarihi ile bağlarını kuruyor. Bin yıllık tarihimizin dertlerine, 24 Ocak-12 Eylül Darbesinin yarattığı ruhsal iklime ve neoliberalizme karşı Gezi Direnişinin anlamını araştırıyor. Bastırılmış olan döner. Bastırılan, olanca yaşama arzusunu kuşanarak, geri döndü. Öyleyse #direnlibido
Tükendi
Michel Foucault duysaydı şu nal meselesini belki bir cilt daha eklerdi, Deliliğin Tarihine. Üç ilacın; haloperidol, biperiden ve klorpromazinin ticari adlarının baş harfleri: NAL. Acile getirilen akıl hastalarının genelde ilk tanıştıkları ilaçlar bunlardı. Bir enjeksiyona belli dozlarda çekilir ve hastaya enjekte edilirdi. Bazı kliniklerde bu işlemin adı, iğrenç bir zekilikle, insan sevmezlikle bulunmuştu bile: NALLAMAK. İlaç şirketlerince nemalanmadan önce kirli, şimdilerde pırıl pırıl servislerin boyal
Tükendi
"Başlangıçta kelam vardır." Totem ve Tabu, bu sözün reddiyle ve Goethe'nin Faust'undan ünlü sözle biter: Başlangıçta eylem vardı. Yeni sağın zihniyet yapısına yoğunlaşıp düşündükçe bir tezin güçlendiğini söyleyebilirim: özellikle despotizmin arttığı dönemlerde despotik çekirdeği yakalamada eylem-edim alanı kapanıyor, kapatılıyor. Despotizmin en has özelliği de bu değil mi? Dikişlerin attığı yer ise söylem oluyor. 12 Eylül Ruhunu incelerken Kenan Evren'in altı ciltlik anılarını ya sabır çekerek okuma sürec
Tükendi
Her şeyden önce toplumsal bilgiler içeren bu yapıtta ilginç bir yazar belirginleşiyor. Cemal Dindar'ın yazar kimliğine dinamik psikiyatri anlayışını eklemesi olaylara değişik bir açıdan yaklaşım olanaklarını sağlamış. Kitabın derinliği böylece artıyor, onu başkalaştırıyor. Yazarına özel bir kimlik kazandırıyor. Cemal yazar kimliğine psikiyatrist özelliklerini de katmış. Bu bireşim (sentez) onda sırıtmıyor. Bu yeni giysi ona uymuş. Bu giysiler içinde geleceğin özel bir yazarını seçer gibi oluyorum, bu özel
Tükendi
BİR PSİKİYATRİSTİN GÖZÜYLE 12 EYLÜL VE DARBECİLER Freud, neoliberal dönemde kendi izleyicilerinin görmezlikten geldiği bir tezi Kitle Psikolojisi ve Ben Analizinde yazmıştı: Başından beri iki tür psikoloji vardır: guruptaki bireylerin ve babanın, şefin ya da liderin psikolojisi. Türkiye, 12 Eylül 1980le başlayan süreçte bu iki psikolojinin en katı sağ ve saf haline hapsedilmiş durumda. Evrenin 7 rakamıyla ilgili fantezisinden Erdoğanın ebcet hesabıyla sabit seçilmiş lider olduğuna dair Akif Beki çalışmasın
Tükendi
Afşar Timuçin ile birlikte ruhbilim alanında değerli araştırmalar yapan Cemal Didar ve Yavuz Erten´in editörlüğünde Ruhbilim ile Felsefe arasındaki ilişki irdeleniyor. "Ruhbilim alanında epeydir bir çatışkı yaşanıyor. Bu alanın kavramları neredeyse kahve sohbetlerine girmiş ve konuşma dilinin bir parçası olmuş durumda: Duygusal açmazlar yaşıyan insanlar artık "nevrotik", kılı kırk yaranlar "obsesif", kederli insanlar "depresif", sık gündeme gelen değerler karmaşası dolayısıyla toplumumuz "şizofren", şakanı
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 13 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1