Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 21 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Üzüm ve zeytinin, yağ, bal ve şarap küplerinin, kadırgaların, binbir şifalı otun en eski vatanı Urla. Dünyanın zalimliği ve insanın vahşiliğinden şüphesi olmayanları, dünyanın güzelliği ve insanın iyiliğine inandıran bir yer burası. Bir zamanların efsane gazetecisi, dünyaya küskün Oktay Onur Yortan’ın ise çocukluğunun huzurlu bahçesi. Dünyadaki değer yitimine isyan edip tüm kariyerinden ve hayatın yüklerinden vazgeçip sığındığı liman. Kaçıp geldiği geçmişinden ve eski güzel günlerin anısından seçip sakladığ
Bütün hayatlar birbirine çıkar. Büyük bir şehrin kimi sahile kimi yokuşa çıkan yolları gibidir ömürler. Bizi birbirimize düğümleyen yollar, derken tam da bunu söyler Gavras Bey. Göçler, idamlar, istifalar, muhtıralar, öğrenci olayları, uçak kazaları, tanklar, yanılgılar, fedakârlıklar ve şarkılar içinde geçen bir yüzyılın  Türkiyesi'nde, bir göçe direnen köklerin, ayrılığın, yoksulluğun, ölümün, direncin hikâyesini hatırlatıyor Unutursun. Hacı Gavras Karamanlı, Unutursun'un en uzun yaşayan kahramanı. Hayatı
Zorba, itaatkârın üzüntüsüyle beslenir... "Sevgin direğimiz, üzerimize saldığın korku çatımız olmuş meğer. Mutsuzluğumuzdan örülü bir devlet yaratmışsın hepimize. Sen en çok beni severdin ya. En çok beni köle yapmışsın kendine." Samire, Yaşar, Lorin. Birbirlerinin gölgesinde saklanan, birbirlerinin masalını yazan üç küskün kadın. Yaraları doğuştan, lanetleri miras... Yalnızlığın kuyusunun başından ayrılmadan, kederlerinin yankısını dinlediler. Her masalın sonu gece değildi elbet.
DÜŞÜNMEK İLE SUSKUNLUK ARASINDAKİ ORTA ODADA, BİTMEYEN YAZLAR DÜŞLEYENLER İÇİN. Sanki hiç vedalaşmamışım herhangi biriyle. Sanki artık hiç özlemiyorum. Kimseyi. Yazlıklardan ayrılanlar, güneşten solmuş tişörtlerinin omzunda getirirdi küçük yaz aşklarının ayrılığını. Mektuplarla, arada bir güçlükle açılan telefonlarla yaşatılırdı biraz daha yaz aşkı. Yaz bitimi, yirmili yaşlarım başlayana dek daha derin acıtırdı kalbimi ve o zamanlar daha çabuk onarabilirdi kalbim kendini. Bir ayrılığın, uzun bi
GEÇMİŞİN TOZUNU ALIRKEN, KAYBETTİĞİNİ SANDIĞI BİR ŞEYİ BULMANIN SEVİNCİNİ YAŞAYANLAR İÇİN. Beklemediğim anda karşıma çıkan ayrılıkları, Aniden bastıran kışı, Aynaya her baktığımda değişen kadını, Mevsimler içinde mutlaka bir sevinç getiren yazı, Gülünce yüzleri bayram yeri olanları, Geçecek diyerek yaraya üfleyenleri, Okuduğunu anlayanları, Anlayıp da susanları, Cesur olanları. Yeniden başlayanları, Geride kalanları Ve Hayatın mutlak coşkusunu, Sizi, Seni, Her şeye rağmen Gördüğüme sevindim!
Tükendi
Şarkılarını alıp yollara düşenler usulca mırıldanır. "... Sonra sabah oluyordu. İnsanlar uyanıyor, sokaklarda yürüyor; caddelerde hayat akıyordu. Yağmur yağıyor, yağmur duruyor, sucular evlere su taşıyor, balkonlardan örtüler çırpılıyordu. Çocuklar okula gidiyor, okuldan dönüyor, oyun oynuyordu. Akşam oluyordu yine. Yine yanıyordu evlerin ışıkları. Bana inat, hayat devam ediyordu. Beni hiç iplemeden, beni kenara iterek, beni öğüterek, un ufak ederek sürüyordu hayat. Mutfaklarda yemekler pişiyor, televizyon
"Nedenini bilmeden peşine düştüğümüz duyguların, izini sürdüğümüz tutkuların, hapishanemiz olan korkuların bize bizden önceki nesilden kaldığına kanaat getirdim. Unutmamak, hatırlamak, birbirini tamamlamak için aslında." Diken kelebeklerinin göçü altı nesil sürüyorsa ve nesiller birbirinde devam ediyorsa, dağın bu yanıyla öbür yanını, denizin bu ucuyla öteki ucunu, bir kıtanın başlangıcıyla bitimini aynı anda görebilen hangi nesildir? Kapalı bir kapının iki tarafında iki insan duruyor. Rüçhan ve Nesrin. Tür
Kalbimin Can Mayası Üç Kız Kardeş Unutursun Bir Cihan Kafes
Zorba, itaatkârın üzüntüsüyle beslenir... Sevgin direğimiz, üzerimize saldığın korku çatımız olmuş meğer. Mutsuzluğumuzdan örülü bir devlet yaratmışsın hepimize. Sen en çok beni severdin ya. En çok beni köle yapmışsın kendine. Samire, Yaşar, Lorin. Birbirlerinin gölgesinde saklanan, birbirlerinin masalını yazan üç küskün kadın. Yaraları doğuştan, lanetleri miras... Yalnızlığın kuyusunun başından ayrılmadan, kederlerinin yankısını dinlediler. Her masalın sonu gece değildi elbet. Üç, ikiden ve dahi birde
İyi bir insan olmak, çocuğunun bahçesine diktiği bir ağaç mıdır? Mutlu son dedikleri, yaşarken görsek de, diktiğimiz o ağacın bizden sonrakilere kalan meyvesi mi? Bir zamanlar, bir ülkenin en güzel denizine bakan bir evde üç kız kardeş yaşardı. İsimleri Türkân, Dönüş ve Derya idi. Babaları Sadık Bey ve anneleri Nesrin Hanım'la birlikte geceleri kucak kucağa oturur, gelecekte onları bekleyen şahane yılların hayallerini kurarlardı. Türkân, Dönüş ve Derya'nın, Ayvalık'ın çam kokulu sokaklarında geçen masal
Bütün hayatlar birbirine çıkar. Büyük bir şehrin kimi sahile kimi yokuşa çıkan yolları gibidir ömürler. Bizi birbirimize düğümleyen yollar, derken tam da bunu söyler Gavras Bey. Göçler, idamlar, istifalar, muhtıralar, öğrenci olayları, uçak kazaları, tanklar, yanılgılar, fedakarlıklar ve şarkılar içinde geçen bir yüzyılın Türkiyesi'nde, bir göçe direnen köklerin, ayrılığın, yoksulluğun, ölümün, direncin hikâyesini hatırlatıyor Unutursun. Hacı Gavras Karamanlı, Unutursun'un en uzun yaşayan kahramanı. Hayatı
"Her insanın görünmez kanatları vardır," diye başlıyor annesinin Zeynep Lal'e anlattığı masal. Gerçekten öyle mi? Nerede peki o kanatlar? Nasıl büyürler? En önemlisi, ne işe yararlar? Siz de kanatlarınızı nasıl büyüteceğinizi merak ediyorsanız, bu güzel masala kulak verin.
İNSAN BİR HİKÂYEYE KENDİNİ KAPTIRDIĞINDA, BİR BAKIYOR Kİ KARŞISINDAKİNİ ANLAMAYA BAŞLAMIŞ. "Nedenini bilmeden peşine düştüğümüz duyguların, izini sürdüğümüz tutkuların, hapishanemiz olan korkuların bize bizden önceki nesilden kaldığına kanaat getirdim. Unutmamak, hatırlamak, birbirini tamamlamak için aslında." Diken kelebeklerinin göçü altı nesil sürüyorsa ve nesiller birbirinde devam ediyorsa, dağın bu yanıyla öbür yanını, denizin bu ucuyla öteki ucunu, bir kıtanın başlangıcıyla bitimini aynı anda gör
Arkadaşlarıyla doyasıya koşturup eğlenmek varken, yağmur yüzünden eve tıkılıp kalmak kimin hoşuna gider ki? Zeynep Lal o gün evde kalmak zorunda olduğu için çok üzgün. Neyse ki arkadaşları Tibet ve Noya da yanında. Üstelik ressam anneanneleriyle birlikte! Zeynep Lal, Tibet ve Noya renklerle ve ressamlarla ilgili ne çok şey öğrenecek kim bilir!
İYİ BİR İNSAN OLMAK, ÇOCUĞUNUN BAHÇESİNE DİKTİĞİN BİR AĞAÇ MIDIR? MUTLU SON DEDİKLERİ, YAŞARKEN GÖRMESEK DE, DİKTİĞİMİZ O AĞACIN BİZDEN SONRAKİLERE KALAN MEYVESİ Mİ? Bir zamanlar, bir ülkenin en güzel denizine bakan bir evde üç kız kardeş yaşardı. İsimleri Türkân, Dönüş ve Derya idi. Babaları Sadık Bey ve anneleri Nesrin Hanım'la birlikte geceleri kucak kucağa oturur, gelecekte onları bekleyen şahane yılların hayallerini kurarlardı. Türkân, Dönüş ve Derya'nın, Ayvalık'ın çam kokulu sokaklarında geçen
Aşk ve Acı, insan hayatının en etkili, en değiştirici iki kaçınılmazı. Anca ikisinin de tanımı, etkisi, süresi herkeste ayrı. İclal Aydın, hayatın bu iki başrolü üzerine yazdığı yazılarını, yaratıcı bir proje içinde Aşk ve Acı kitabında topladı. Metin proje yönetmenliğini Tolga Meriçin yaptığı Aşk ve Acı, iki ayrı konuda yazılmış, birbirinden bağımsız ama aslında birbiriyle iç içe, iki yönlü bir kitap. Tolga Meriç ve İclal Aydının sohbetleri bizi Aşkın şehirlerine, tanım çabalarına, Acının tüm iklimlerine
Tükendi
İclal Aydından çocuklara, Zeynep Lal Büyürken masalları
Tükendi
İclâl Aydın son kitabı Senin Adın Bile Geçmedi'de birlikte çalıştığı Tolga Meriç'le bu kez acıyı konu alan bir kitap hazırladı. Acının değdiği her yerde hissettirdiği etkiden, her sayfada okurunun da parmağını kesebilecek acılardan bahsetti. İclâl Aydın Kâğıt Kesiklerinde acının bütün duraklarına tek tek uğruyor ve yaşamı görkemli bir yangınla temize çekiyor.
Tükendi
Okurlarının heves ve ısrarla beklediği İclâl Aydın, okumaya doyamadığınız gazete yazılarıyla yeniden raflarda… "Benim için ssuskun geçen birkaç yılın ardından bana kapanmayan pencerelerinize seslenmek istedim," diyor İclâl Aydın… Yeni sayfalarda daha önce söylemedikleriyle buluşana dek gazete yazılarının derlemesiyle hasret gidermek istiyor.
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 21 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1