Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 26 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
141. Basamak'ta politik, devrimci bir halk oyunu yapmak, acılı güldürü içinde Türkiye'yi eleştirmek istedik. İsteyen okur, isteyen oynar. Vedat Türkali "Yirmi yirmi beş yıl kadar önce, '62, ‘63'lerde olmalı, gazetelerde bir haber çıktı. Gece, kent için arama tarama yapan polis ekipleri, İnönü Stadyumu yöresindeki ağaçlar arasında, on sekiz yirmilerinde bir çifti yakalamışlar, boyunlarında asılı birer bıçak varmış. Ankara'dan, ailelerinden kaçıp geldiklerini, birbirlerini deli gibi sevdiklerini, yaşam boyu a
Özgürlük sorunu çok önemli bir sorun. Özgürlük her çağda, her toplum için önemli olmuştur ama bizim için var olmak, yok olmak sorunudur. Özgürlük, kendi sorunlarımızı çözmemiz için, rahatça konuşabilmemiz, tartışmamız, memleketin, halkın yararına olan çözümlere varmamız için şart. Vedat Türkali Elinizdeki kitap edebiyatımızın en önemli isimlerinden Vedat Türkali'nin edebiyat dışı metinlerinden oluşan bir antoloji niteliğinde: yazarın düzyazılarından, söyleşilerinden, mahkemelerdeki savunmalarından, kendis
Ülkemizin içinde bulunduğu ağır koşullar, olan bitenler üzerinde titizlikle durup düşünmemizi zorunlu kılıyor. Ülkelerinde yaşayan halkların hakları konusunda tüm devletlerinsicilleri şu ya da bu biçimde lekeler taşır. İktidarıelinde tutanlarca devlet, baskı aracı niteliğiyle, bireylere karşı suç işlemeye yönelik bir kuruma kolayca dönüştürülebilmektedir. Halkların kendi haklarını savunma bilincinde olmaları bu yüzden zorunludur. Bu çatışmada ülke aydınlarının devletin baskıcı tutumuna karşı halkla
Tükendi
?Ağır ağır çıktı odadan, banyoya girdi, şofbeni yaktı, suyu açtı. Büyük bir gürültüyle akan suya baktı, elini tuttu, ılıktı tam istediği gibi. Fakat yine de bir türlü giremiyordu suyun altına. Değişmek istemiyorum da ondan. Bu suyla birlikte içindeki her şey akıp gidecek. Sonra yavaşça girdi. Hiçbir şeyin akıp gideceği yok. Ne kolay öyle! Korkaksın da ondan. Her şey hemen değişiversin istiyorsun. Sanki daha mı iyi olurdu? O zaman da peşinden koşar, bir türlü yetişemezdin. Şimdi de geri kalıyorum; bak şimdi
Tükendi
"Üç Film Birden adının tecimsel kaygıyla konulduğu sanılmasın. Üç senaryoyu birlikte basmak önerisi ile karşılaşınca bir ad değil, tatlı bir anı olarak ilk aklıma gelen bu oldu. Parasız gençlik, öğrencilik yıllarında en sevindirici sinema muştusuydu Şehzadebaşı sinemalarındaki üç film birden duyurusu. Bizim kuşağa sinema kuşağı dense yeridir. Nasıl ki bugünküler de televizyon kuşağı iseler (Daha doğrusu, sinema kurnazlık edip televizyon biçiminde evlere girdi!) Geri bıraktırılmış yoksul ülkenin çocukları ol
Vedat Türkali, beş yıl aradan sonra yazdığı bu romanında Türkiyenin 70li yıllarına ayna tutuyor. Üniversiteli, sol görüşlü bir gencin gözünden Türk siyasi tarihinin en çalkantılı dönemlerinin birinin geniş bir panoramasını verirken, barınamadığı bir toplum içinde yolunu çizemeyen Muhsinin tutkulu ilişkilerini de zor günlerin öyküsüne katıyor. Kökleri o yıllara dayanan ve günümüzde çokça tartışılan siyasal gelişmeler, sağ-sol çatışmaları, toplumsal güç olarak din ve sendikalaşmalar gibi konuların ve olayları
Sebahat Altıparmakoğlu, "Bu bir Vedat Türkali eseri. Ben sadece parçaları birleştirdim" diyor Fatmagül'ün Suçu Ne? için. Vedat Türkali'nin 1986'da film, 2010'da televizyon dizisi olarak çekilmiş senaryosu, Sebahat Altıparmakoğlu'nun düzenlemesiyle eşsiz bir romana dönüşüyor bu kitapta. Ege'de bir kıyı kasabasında tanıdık bir hayat: Balıkçıların, motor tamircilerinin yaşam mücadelesi; birbirine sevdalı Fatmagül ve Mustafa; kasabanın egemen sınıfları arasındaki siyasi-ekonomik çıkar çatışması ve garibanın di
Tükendi
Salkım salkım tan yelleri estiğinde" diye başlayan, ?Boşuna çekilmedi bunca acılar" diye devam eden şiirlerin yaratıcısı Vedat Türkali'nin bütün şiirleri bu kitapta yer alıyor. Romanları, senaryoları ve çalkantılı hayatıyla ülkemizin tarihi bir dönemine tanıklık eden Vedat Türkali, bize umutla seslenmeye devam ediyor: ?Bekle o günler gelsin İstanbul bekle."
Tükendi
En güzel şiir de birlikte olmanın şiiri. Onu yaz yazacaksan! Sevişmek de dayanışma değil mi? Pervin'le dün gece bölüştüklerimizin sürüp gitmesi, bütün bu görünenler. GREV ÇADIRINDA'nda onu anlatmak istiyorum. Nasıl? Bulamadım daha; kolay mı?.. Yalnız onu da anlatmak istemiyorum. O çadıra kapatılmaya başkaldırmak gerek. Sevişmek varsa niye katı sınırlar çizilsin? Birkaç çirkinin yol kesmesiyle yitecek mutluluk, yalanın bir parçası demek... Hem de en kötü parçası... Faizi bile vardır!.. Koy çelik kasaya, sakl
Tükendi
Polisin fellek fellek aradığı Hasan Basri Alp kayıptı, nerde olduğunu bilen yoktu. Ele geçeceği pek düşünülmediğinden olacak, soruşturmada sıkışıldı mı, kimi işleri onun üstüne yıkma eğilimi, polisin Basri'yi arama kızgınlığını daha da kışkırtıyordu. İstanbul da İstanbulluluğunu yaşıyordu gene. Kuzeyden, Haliç üstlerinden çıkıveren kış azgını kara bulutları, maviliklere mızrak gibi çakılmış minarelerin onuruyla kabaran, kurşunlu, ağırbaşlı kubbeleri, kör olası açlığın kavgasında tedirgin dolanan delifişek m
Tükendi
Doğru. Kim ne yapıyor ki Bir şeyler diyecek oldu, vazgeçti Rahmi. TKP için alınan desantralizasyon kararında, bunun gerekçelerini açıklama görevi de verilmemiş miydi kendilerine Doğru dürüst yaptık mı bunu biz Yapmadık. Niye? İşimize gelmediğinden! O güne dek tuttuğumuz yolun çıkmazlığını, yanlışlığını bir özeleştiriyle halka duyurmamız isteniyordu bizden. Gelmedi işimize! Muhalefet doğru mu söylemişti yani! Muhalefet nerden çıktı şimdi O muhalefeti suçlayan da Komintern'di! İlkelerine göre doğruydu suçlark
Tükendi
- Bir kez bir ülkede, dedi Özgür, hoşgörü yok, düşünceden, düşünmekten korku yaygınlaştırılıyorsa ne parlamentosu, ne özgürlüğü be; ne demokrasisi?.. 'Ya tam susturacağız; ya kan kusturacağız,' diye bas bas bağırıyor adam. Yani onun gibi düşünmedin mi yasak koyuyor, öldürecek seni... Sonra da elini kolunu sallayarak dolaşabiliyorsa hangi özgürlük be? Bırak ki elini kolunu da sallamıyor boşu boşuna; bomba sallıyor, bıçak sallıyor, kurşun sıkıyor... O sloganı atmaktan daha büyük suç da yoktur aslında, demokra
Vedat Türkali'nin çocukluğunu, aile ortamını, arkadaşlarını, üniversiteye giriş sürecini, gizli TKP'yi arayışlarını ve Merih Hanım ile seksen yıl sürecek yol arkadaşlıklarının önemli kavşaklarını içeren bu otobiyografik kitap ?51 tevkifatına kadarki süreci kapsıyor. Komünist, dönemin siyasi, kültürel atmosferinde, Samsun'un Kökçüoğlu Mahallesi'nde başlayan bir yaşamın Komünist bireye evrilişinin aşamalarını yakın çevresi ile birlikte anlatıyor. Komünist, bir yola çıkış hikâyesi.
Tükendi
Tarihsel olanı bütün katılığı, çiğliğiyle roman dışı niteliklerini göze batırıcı biçimde roman olaylarının içine koymaya özen gösterdim. Roman yapısındaki düşsel olaylar; yoğun, acılı, duygu dokusu içinde gelişirken, kaynayan suya atılmış buz kalıpları gibi somut tarihsel olaylar, kişiler yolunu kesip, birden karşısına dikiliverir okuyucunun. Somut, tarihsel olaylar bitince roman yine kendi çizgisi içine döner. Tek Kişilik Ölüm'de; tarihsel anlarda, o anları kapsayan süreçlerdeki yıkılışlara neden olan kiş
Tükendi
(...) Ustalıklı roman akışının yanı sıra kullanılan tarihsel veriler, Vedat Türkali'nin kitabına Ermeni sorunu konusunda gerçekten değerli bir belge niteliği kazandırmış. Soykırımın canlı tanığı Dede'nin siyasal örgütlenmeler üzerine anlattıkları da son derece önemli. Genelde azınlıklar, özelde ise Ermeni, Rum ve Kürt kırımları konusunda TKP'nin, hatta genelde Türk solunun tavrı, bazı istisnalar dışında, pek de tutarlı olmadığından, bu tarihi yaşamış bir Ermeni şahsiyetin bu konudaki değerlendirmelerine keş
Tükendi
"Beni niye okuyorsunuz, bunun cevabını verin önce. Bütün bunların hepsi doğru. İnsanlar birbirlerinin yaşadıklarından bir şeyler öğrenmek istiyorlar. Bir genç şair vardı, 24 yaşında öldü. "Sağ olun insan kardeşlerim siz olmasanız nereden bilirdim, iki kere ikinin dört olduğunu" diyordu. Sanatta da böyle, sanatçılar insanlardan bir şeyler öğreniyorlar. Bir ressam ağacı ağaçtan öğrenemez. Bir başkası da ressamdan öğrenemez." Vedat Türkali'nin edebiyat ve siyaset alanında dönen tartışmalar ekseninde, çeşitli
Tükendi
"Bugün Kürt siyasal kavgasını yürütenler ülkedeki tüm halkların, dillerini, dinlerini, mezheplerini, tüm insanca haklarını savunuyorlar. Tekeli ellerinde tutan devlet partilerinin ülkemizi düşürdükleri ağır ortamdan kurtarılması için zorunlu olan ANAYASA yapımını bile beceremedikleri bir dönemde bu topraklarda yaşayan tüm halklar için en doğru olanı, ülkemizin kurtuluşa giden yolunu halkların kardeşliği çizgisindeki etkinliği ile Kürt halkı gösteriyor bugün. Değeri bilinmeyen bu olgu, barışı gerçekten istey
Tükendi
Zaman: İkinci Dünya Savaşı'nın var gücüyle devam ettiği ig4o'larm başı. İstanbul Üniversitesi'nde okuyan bir avuç anti-faşist devrimci genç, dönemin tek muhalefet partisi olan illegal Türkiye Komünist Partisi'ni aramaktadır. Bir avuç insan, 1940'larm Türkiye'sindeki tüm boyutlarıyla sergilenen karanlığı bir ucundan yırtmak için mücadele vermektedir... Vedat Türkali, beş kitaplık ve iki ciltlik romanı boyunca Komintern belgelerine dayanarak, hakkında verilen "desantralizasyon" kararının öncesindeki ve sonra
27 Mayıs 1960 askeri darbesinden önce Türkiye içten içe kaynıyor. Kenan, yıllar önce gizli komünist partisine girme suçlamasıyla polis sorgusunda çabucak yılgınlığa düşmüş, eski çevresinden tümüyle kopmuştur. Karısı ve çocuğuyla korunaklı bir yaşam sürdürmektedir. Aslında mutsuzdur, içi ile barışık değildir. Bir meyhanede tanıştığı genç Günsel, içinde çürümemek için direnen ne varsa hepsini ateşleyiverir. Aşk, direniş, devrim günleri Yaşam, Kenan´a kendini b,r kez daha sınama olanağı verir. Vedat Türkali´n
Tükendi
Zaman: İkinci Dünya Savaşı´nın var gücüyle devam ettiği 1940 ´ların başı. İstanbul Üniversitesi´nde okuyan bir avuç anti-faşist devrimci genç, dönemin tek muhalefet partisi olan illegal Türkiye Komünist Partisi´ni aramaktadır. Bir avuç insan, 1940´ların Türkiye´sindeki tüm boyutlarıyla sergilenen karanlığı bir ucundan yırtmak için mücadele vermektedir. Vedat Türkali, beş kitaplık ve iki ciltlik romanı boyunca Komitern belgelerine dayanarak, hakkında verilen "desantralizasyon" kararının öncesindeki ve son
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 26 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1