Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 13 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Hayâtın anlamlandırılmasında vahyin hesâba katılmadığı siyâsal ortamlarda yaşayan Müslümanlar küfrün kuşatması altındadır. Bu kuşatmayı yararak tevhîdî düşüncede ve amelde istikâmet üzere kalabilmek; hayâtı îmân üzere sonlandırabilmek ideal olandır. Kur'ân-ı Kerîm ve sünnet-i Rasûlillâh Müslümanca yaşamayı ve Müslümanca ölmeyi tavsiye etmiştir. Bu durumun gerçekleşmesi için evvelâ mârifetullah üzerinde yoğunlaşıp sahîh bir îmâna ermek sonra da İslâm'ı bütün boyutlarıyla ihsan hâlinde yaşamak gerekir. Ma'rif
Tükendi
Cihad, vahyi hayata hâkim kılmak; Müslüman’ın hayatı vahiyle anlamlandırma çabası; yeryüzünde fitneden eser kalmayıncaya kadar elle, dille çalışmak ve kötülüklere müdâhil olmak; velayetin mü’minlere tevdî edildiği Medine’yi oluşturup insanların din, akıl, mal, can ve namus emniyetini sağlama ameliyesi; bu ameliyenin gerçekleşmesi için mü’minlerin safında bulunarak onların gücüne güç katmak ve meşru vasıtaları kullanmaktır.
Siyaset; Allah'ın el-Velî isminin insanda tecelli etmesiyle yeryüzünde İslâm'ı hâkim kılmak ya da var olan hâkimiyetini devam ettirmek; insanların müstakim çizgiden saptıklarında onları tekrar sırat-ı müstakime yönlendirmek ve onların dünyada emniyetlerini ve huzurlarını sağlamak amacıyla yönetimi kurumsallaştırma sanatıdır. Hedefi insanı mutlu ve huzurlu kılmaktır. Bunun için de hayatın tüm sorunlarını vahiy eksenli çözmektir. En azından biz siyasetten bunları anlıyoruz. Böyle bir siyasetin değerini ve öne
Anladım ki ülkemize dayatılan din tanımı, işlevi olmayan ve hayatın hiçbir sorununu çözemeyen, miadını doldurmuş bir dindir. Arşivlere bakarsanız 1930'lu yıllar ve sonrasında nasıl bir din önerilmiş ise bugün de önerilen din aynıdır. Böyle bir din anlayışının temelinde, tanımın İslâm'ın kaynaklarından değil de Batılı kaynaklardan alınması yatmaktadır. Çaprık bir din tanımının temelinde yatan başka bir gerçek ise, modernitenin kendisi ile hesaplaşacak tek gücün İslâm olduğunu bildiği için İslâm'a hayatta yer
Hz. Peygamber'in yolunu bilinçle ve ibadet anlayışıyla takip eden, Allah-u teala'nın velayetini tüm velayetlerin üzerinde gören ve bunun bir göstergesi olarak Resulullah'a ittiba eden, kâfirlere ve zalimlere en ufak bir sempati dahî göstermeyen, gök ehlinin sevgisini kazandığı için yeryüzü müminlerince de sevilen veliler, insaniyet makamının en büyük temsilcilerindendirler. İnançları, ibadetleri, ahlakları ve içtimai davranışlarıyla sünneti günümüze taşıyan, İslam'ın hayalî bir dünya görüşü olmadığını ispat
Hz. Peygamberin sahâbîleri de vahyi Allah'a haberleşmek olarak algılamışlardır. Resulllah'ın vefatı üzerine çok üzülen ve gözyaşlarını günlerce tutamayan Ümmü Eymen adlı hanım, "Seni peygambere bu kadar ağlatan nedir?" diye sorduklarında o şu cevabı vermiştir. "Ben de biliyorum ki Resulullah ölecektir. Ben, onun irtihaline değil vahyin artık bizden kesilmesine ağlıyorum." Hz. Peygamberin tüm sahâbileri biliyorlardı ki vahiyle birlikte yaşamak bizzat Allah'la yaşamaktır. Çünkü vahyin tecellisi olan Kur'an, A
Hz. Muhammed (s.)'in tilaveti, öğretim faaliyetleri, yaşamaya verdiği önem, hıfzı teşvik etmesi ve işi ehline vermede Kur'an-ı Kerim bilenleri öncelemesi ve Hz. Peygamber'in tefsir metodu kitabın ele aldığı konulardandır. Bu konuların büyük bir kısmı sünnetin tebyin, temsil ve teşri alanlarıyla ilgilidir. Konuyu mecrasından uzaklaştırmamak için işin bu tarafına girmedik ama şu tespiti de yapmadan geçemedik: Kur'an-ı Kerim'i dosdoğru anlamanın iki anahtarı vardır. Bunlar; Hz. Muhammed dönemi Arapçasını tüm
Tükendi
Allah Teâlâ'nın bize verdiği en büyük nimetlerden biri de çocuklarımızdır. Bu nimetin büyüklüğüne oranla imtihan edildiğimiz de bir gerçektir. Bu imtihan süreci henüz onlar dünyaya gelmeden eş seçimiyle başlamakta ve dünyaya geldikten sonra da devam etmektedir. İmtihanı başarıyla sonuçlandırabilmek için onların here anlarıyla bir yöntem dâhilinde ilgilenmek zorundayız. Eğer bu ilgi bir an bile kaybolacak olursa çocukların yaşadıkları çevre/sokak onları istediği gibi yetiştirebilmektedir. Bu anlamda "sokak ç
Tükendi
Allah'tan almış olduğu dini tebliğ etmek, kapalılıkları açıklamak, dinî hükümlerin nasıl yaşanacağını fiilî olarak göstermek ve hüküm olmayan konularda sorunları çözmek için hüküm koymakla yetkili olan Hz. Peygamber'i "kendi öz oğullarından bile iyi tanımakla" görevli olan insanlar, O'nu İslâm'ın temel kaynaklarından öğrenmek zorundadırlar. Bu zorunluluğu hissederek biz de bu çalışmamızda Hz. Muhammed'i, Kur'an-ı Kerim, hadis ve hadis ilminin rivayet usulünü / metodunu kullanan İslâm tarihi kaynaklarından t
Tükendi
HACI HASAN EFENDİ (KS) VE TASAVVUF ANLAYIŞI Bir ömrünü İslâm'a hizmete adamış bir isimdir Hacı Hasan Efendi (ks). Şahit ümmetin zirvedeki öncülerinden biri olarak, yaşadığı bölgede ümmetin sorunlarını tespit etmiş, sonra da Kur'an'ı Kerim ve sünnetten çözümler sunmuştur. Bu kısa çalışma 1970'lerden beri onu gören ve tanımaya çalışan iki kişinin tanıklığıdır. Yahyalı Yahyagazi Lisesi'ne öğretmen olarak atandıktan sonra ise her hafta sohbetlerine aksatmadan katılarak şahitliğimizi perçinledik ve onun hâller
Tükendi
Kur'an-ı Kerim'in birinci muhatabı olan Hz. Peybamberin, ayetleri nüzulü anındaki ruhi ve fiziki durumu, ayetleri ezberlemesi, tilaveti, muhtevasını tebliğ etmesini, muhafaza için yazdırması, dille ilgili söyledikleri, kapalı kelimeleri izahı muhkem, müteşabih, garip lafızlar, mücmel ve müşkil ifadelere gerektiği açıklamalar, yaşamaya verdiği önem, öğretim faaliyeti ve bu faaliyet çerçevesinde oluşturduğu kurumlar ve daha bir çok önemli husus o'nun Kur'an-ı Kerim'e yaklaşımı ile alakalıdır. Ulumu'l-Kur'an
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 13 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1