Şirin bu kez İstanbul'u geziyor... Önceki maceralarından tanıdığımız Lokum, Fisto, Hombili, Kıvır ve sınıfından daha birçok komik arkadaşı da ona bu gezilerde eşlik ediyor. Tabii ki onları çokça seven ama onların çokça çıldırttıkları öğretmenleri de yanlarında! Şirin İstanbul'u gezerken, kimi zaman turistlere rehberlik ediyor, kimi zaman proje ödevi için şahane fikirler bulmaya çalışıyor, kimi zaman arkadaşlarını ve kendisini kötü duruma düşmekten kurtarmak için uğraşıyor. Şirin'i çok seven okurlar, bu kez

Oku, çalış bir de ödev yap. Ne zaman tüm enerjimi ödev yapmak için değil de bilimsel araştırmalarım için harcayabileceğim? Ödevlerden fırsat kalsa belki çarpmayan elektrik, nefes kesmeyen su yapıp hayatlar kurtarabilirim. "Ah keşke bu işin kestirme bir yolu olsa..." diye hayıflanırken kestirme yol kendiliğinden okul bahçesine geldi. O kestirme yolu muhteşem gazeteciliğimle tarihe geçireyim derken başım da dertten derde girdi. Pes eder miyim? Hayır! Hemen okul diploması gerektirmeyen mesleklere yöneldim. "De

Korsan Maviparmak, bilinmeyen bir zamanda ve yerde geçen fantastik bir kitap. Denizin ortasında, dalgaların arasında bir gemide ilerleyen mürettebatı ve onların başındaki nahif korsan Maviparmak'ın hikayesini anlatan kitap; çocukları okumaya, sorgulamaya yöneltirken sürükleyici bir macera yaşatıyor. Maviparmak. Buraların hâkimi. Senin gibi iki kolu iki bacağı var. Belki biraz sana benziyor ama bir farkla: Onun kocaman yelkenli bir gemisi var. Sen de Maviparmak'ın gemisine atla ve evrenin sırrını keşfetmek i

Merhaba, ben Memo! Maceraya bayılırım. Sürekli koşmak, atlamak, zıplamak hatta mümkunse Uçmak isterim. Bir de basketbol oynamak. Boyumun uzaması için bol bol basket atıyorum. Müthiş maceralar yaşamak benim işim! Süper kahraman kostümümle okula gidiyor, herkese yardım ediyor, canavarlarla savaşıyor, piknik için gittiğimiz ormanda aslan keşiflerine çıkıyorum. Orman demişken aklıma geldi, sen hiç aslanlı bir ormana gittin mi? Bir gün süper ışınlama makinemi icat edersem ben gideceğim, istersen sen de benim

"Dedektif Tolga akıllı mı akıllı! Kayıp sesi bulur hızlı hızlı... Geri getirir harfleri, Düzeltir kelimeleri." Çok sevilen çocuk kitaplarının yazarı Birsen Ekim Özen'in kelime oyunları ve kafiyeli dili, Öznur Sönmez'in eğlenceli ve capcanlı çizimleriyle bu kitabı elinizden bırakamayacaksınız. Harf Dedektifi serisinin bu ilk kitabıyla macera başlıyor!

"Almanya, ismini çok duyduğum bir ülke. Onun gezilecek bir ülke olduğunu hiç düşünmedim. İnsanların oraya çalışmaya gittiğini söylüyorlar. Orada yaşayanlar da bizim ülkeye genellikle tatile geliyorlar. Bakalım her yer çalışan insanlarla mı dolu?" Şirin ve arkadaşları, Almanya'da hangi maceralar yaşadı dersiniz? Gazlı sular, kuğulu şatolar, vampirli korkular... Daha neler neler! Şirin'le her zamanki gibi çok ama çooook eğlenmeye hazırlanın!

Bilgisayarın karşısına geçip satış yapabileceğimiz bir site aradık. Bu işi yapan bir sürü yer var. Hangisini seçelim derken, Cancan geldi. O annesinin nereden satış yaptığını biliyormuş. Biz de onun tavsiye ettiğini seçtik. Orada kendimize bir dükkân açtık. Bu işin bu kadar kolay olacağını düşünmemiştim! Kendimize bir satıcı ismi seçmemiz gerekiyordu. İsim konusunda kızlarla aramızda fikir ayrılığı çıktı. Biz "Kartal" ismini, kızlar da "Pembiş" ismini seçmek istedi. Böylece ismimiz "Pembiş Kartal" oldu. Yan

Merhaba, yine ben! Memo! Potaların efendisi olma yolunda dev adımlar atmaya devam ediyorum. Yoksa "zıplayan" adımlar mı demeliydim! Hayallerimi her zaman basketbol süslüyor ama yeni sporları da merak etmeye başladım; mesela engelli koşu, sırıkla atlama, ata binme, hatta yoga! Arkadaşlarım Doğa ve Atılay da bana katılınca ortalığı kasıp kavuruyoruz çünkü biz harika bir takımız!

Şirin ve arkadaşları, aralarına yeni katılan garip sınıf arkadaşları Burcu ile yine maceralardan maceraya koşuyorlar. Tabii ki kendi tarzlarıyla... Gülmelere doyamayacağınız bu kitapları elinizden bırakamayacaksınız! Setteki Kitaplar: Şirin – İtirazım Var Şirin – Mucizelere İnanır mısın? Şirin – Park Çetesi Şirin – Zanzibar Konsolosu Şirin – Mis Sabunlarının Gizemi

"Sabunların içinde duran incilere baktım. İnci değerli bir şey olmalıydı, ama bu sabunun içine bu değerli şeyler konulur muydu? Acaba bunlar plastik beyaz boncuklar mıydı?" Şirin ve arkadaşları, aralarına yeni katılan garip sınıf arkadaşları Burcu ile yine maceralardan maceraya koşuyorlar. Tabii ki kendi tarzlarıyla... Gülmelere doyamayacağınız bu kitapları elinizden bırakamayacaksınız!

"Anlattıklarını hevesle dinledim. Çünkü bu ‘Dilek dile, olsun!' işi çok kolay bir ilerleme yoluydu. Ders çalışmak, strese girmek filan yoktu. Diliyordun, oluyordu. Mucize gibi değildi, tamamen mucizeydi!" Şirin ve arkadaşları, aralarına yeni katılan garip sınıf arkadaşları Burcu ile yine maceralardan maceraya koşuyorlar. Tabii ki kendi tarzlarıyla... Gülmelere doyamayacağınız bu kitapları elinizden bırakamayacaksınız!

"Hemen rahat kıyafetler giyip arsaya doğru yola çıktım. Arsaya benden önce varanlar vardı. Hombili ve Fisto gibi. Ama ne yazık ki arsanın içinde değil, tam kenarında ağızları açık ve gözleri nemli duruyorlardı. Çünkü bizim boş arsa artık boş değildi, her karışı arabayla doluydu." Şirin ve arkadaşları, aralarına yeni katılan garip sınıf arkadaşları Burcu ile yine maceralardan maceraya koşuyorlar. Tabii ki kendi tarzlarıyla... Gülmelere doyamayacağınız bu kitapları elinizden bırakamayacaksınız!

Akşam eve gidince, anneme konsolosların ne iş yaptığını sordum. Annem konsolosların ülkelerini uzaklarda temsil ettiğini söyledi. Acaba Burcu'nun babası bizi uzaklarda nasıl temsil ediyor? Sokaklarda bayrakla mı dolaşıyor? Yoksa Zanzibarlılara ‘İmam Bayıldı' mı pişiriyor?" Şirin ve arkadaşları, aralarına yeni katılan garip sınıf arkadaşları Burcu ile yine maceralardan maceraya koşuyorlar. Tabii ki kendi tarzlarıyla... Gülmelere doyamayacağınız bu kitapları elinizden bırakamayacaksınız!

"Sabunların içinde duran incilere baktım. İnci değerli bir şey olmalıydı, ama bu sabunun içine bu değerli şeyler konulur muydu? Acaba bunlar plastik beyaz boncuklar mıydı?" Şirin ve arkadaşları, aralarına yeni katılan garip sınıf arkadaşları Burcu ile yine maceralardan maceraya koşuyorlar. Tabii ki kendi tarzlarıyla... Gülmelere doyamayacağınız bu kitapları elinizden bırakamayacaksınız!

Kıpır kıpır, yaramaz mı yaramaz ve sevgi dolu Şirin! Çocuklar, bu şipşirin ebatlı Şirine bayılacaklar! Onunla bayramın önemini, ası korkusunun gereksizliğini, bir annenin sevgisinin genişliğini, çocukların ağlayarak her istediklerini yaptırmamaları gerektiğini ve daha birçok şeyi öğrenecekler... Şirini çocuklar kadar ebeveynler de çok sevecek!

Çocukların en sevdiği karakterler arasında yer alan Şirin, Anlatmazsam Çatlarım kitabında, annesinin ve öğretmeninin günlük tutma ısrarına karşı koyamayıp internette bir sayfa açmaya karar vermiş ve düşüncelerini, olaylar hakkındaki yorumlarını oraya yazmaya başlamıştı. Şirin, dizinin ikinci kitabı "İzci Kampından Bildiriyor"da bu kez, ailesinin sürpriziyle izci kampına gider. Ailesinin beklentisi Şirin'in temizlik ve düzen konusunda disiplin kazanmasıdır. Ama Şirin bu! İzci kampında da ortalığı karıştırı

Değerli öğretmenim ve canım annem geçen haftadan beri günlük yazmam konusunda acayip bir çaba içindeydi. Madem bu işten kurtuluş yok, o zaman ben de bu işe kendi tarzımca yaklaşayım dedim ve internette bir sayfa açmaya karar verdim. Gün içinde başıma ne geldiyse akşamları bilgisayarda yazıp yazıp yayınlıyorum. Üstelik resimleri de ben çiziyorum. Kuzenim Cemcan da -kendisi olaylara çok bilimsel yaklaşır- derin araştırmalarını ve bu araştırmaların kimsenin inanamadığı sonuçlarını sayfamda paylaşmaya başladı.

Oku, çalış bir de ödev yap. Ne zaman tüm enerjimi ödev yapmak için değil de bilimsel araştırmalarım için harcayabileceğim? Ödevlerden fırsat kalsa belki çarpmayan elektrik, nefes kesmeyen su yapıp hayatlar kurtarabilirim. "Ah keşke bu işin kestirme bir yolu olsa..." diye hayıflanırken kestirme yol kendiliğinden okul bahçesine geldi. O kestirme yolu muhteşem gazeteciliğimle tarihe geçireyim derken başım da dertten derde girdi. Pes eder miyim? Hayır! Hemen okul diploması gerektirmeyen mesleklere yöneldim. "