Karanlığın kaç dil bildiğini öğrenmeye, kedilere ve delilere yetmiyor aklımız. Bir şarkı tırnaklarını tam da sağalır diye umduğumuz o yaraya geçiriyor. Bu sefer kar bizi kürüyor, şehvet etimizle çoğalıyor, babalar ölmeyi herkesten daha iyi biliyor. Yeniden başlamak istiyoruz karanlığa, sonra kedilere ve delilere. Bir şarkı daha söylesek diyoruz, bir mevsim daha geçse. Olmuyor. Ölüm, dayamış ağzını sol mememize, sütten kesilmemizi bekliyor.
Jale Sancak, Lodosla Gelen'deki öykülerle hep oralarda olsalar da a
Kalabalık. Birbirine benzemeyen milyonlarca yüz, öfke ve hayal kalabalığı. Yüzlerin değiştiği, öfkelerin bilendiği, hayallerin un ufak edildiği çürük dişlere benzeyen evlerin kalabalığı. Yüzyıllardır duyguları kamçılayan enstrüman sesleri gibi birbirine karışsa da kimsenin beraber duymaya heves etmediği kadim dillerin kalabalığı. Yokuşların, merdivenlerin, pazarların, vitrinlerin, yamaların ve marka etiketlerinin kalabalığı. Byzantion, Nova Roma, Stanpoli, Dersaadet, Asitane, Kostantinopolis, İstanbul. Tari
2014 Duygu Asena Roman Ödülü sahibi Fırtına Takvimi daha çok
öyküleriyle tanıdığımız Jale Sancak'ın ilk romanı.
Yelnehir, Doğu'nun ücra bir köşesinde, fırtınaların eksik olmadığı
bir kasaba. Yaşam şartlarının zaten çok zor olduğu kasabada bir
avuç insanın kaderi acı bir olayla kesişir.
Kevser ile Halil birbirlerine aşkla bağlı olsalar da yoksulluğun, çaresizliğin
pençesinde kıvranmaktadırlar. Yüksek ateşle kasabanın
hastanesine götürdükleri kızları Berru'nun ölümüyle iyice yıkılırlar.
Kızlarının ölümünden b
Vahide kırklı yaşlarının sonlarında, terzilik yaparak hayatını kazanan
bir kadındır. Geçmişte büyük sorunlar yaşadığı yatalak babası
ve taptığı yeğeniyle birlikte yaşamaktadır. Aşk hayatını çoktan askıya
almış olan Vahide'nin dünyası, sokak çalgıcısı Adrian'la yolları
kesişince değişir. Bosna savaşı sırasında bombalanan pazaryerinde
tek bacağını kaybetmiş olan Adrian'ın en büyük hayali protez
bir bacaktır ve bunun için para biriktirmeye çalışmaktadır. Ancak
şehirde bir şeyler çok ters gitmektedir. Yeşil ala
Belki Yarın Jale Sancak'ın yeni öykü kitabı. Toplam 11 öyküden oluşan kitap sıradan sanılan sıra dışı hayatları insanın içini titreten bir gerçeklikle aktarıyor.
?Fırat'ın sularında boğulan Gönül... Urfa'nın orta yerinde babasının bıçak darbeleriyle ölen kız çocuğu Sevgi... Kısas köyünde traktörün altına atılan Rabia... Mardin'de, ?namus' adına karnında 5 aylık bebeği, recm edilerek, yani taşlanarak öldürülen Şemse... Aile meclisi kararıyla Bitlis'ten İstanbul'a varan ölüm fermanını yüklenmiş Güldünya... Sabah akşam şiddet gördüğü kocasından korunmak için yaptığı başvurulara yanıt alamayan ve mosmor gözleriyle ölümünden sonra bile ülke gerçeklerini anımsatan Ayşe Pa
Doğunun uzak bir kasabası olan Yelnehirde yolları kesişen, kaderleri birleşen bir avuç insanın hikâyesidir, Fırtına Takvimi. Doğanın eline terk edilmiş, fırtınaların yıktığı, sellerin savurduğu bir ilçede hayata tutunmaya, sevdiklerini yaşatmaya, var olmaya çalışan yöre insanlarıyla, büyük şehirden gelip orada bambaşka koşulların içinde yoğrulan insanların, Alevi Halil ile Kevserin, kızlarını tedavi eden Doktor Levent ile Süreyyanın Leventin hayatına dahil olan Hemşire Nurun, bir türlü evlenemeyen Yücel ile
Gençler Bildiğiniz Gibi Değil
Dünya nasıl bir yer sana göre?
Çok tehlikeli bir yer. Yani her an başınızın derde girebileceği bir yer. Mümkün olduğu kadar az yara bere alarak hayatta kalmak gerektiğini düşünüyorum ben.
Gelecekten umutlu musun? Bir gün bu ülkede devrim yapılacağına inanıyor musun?
Gelecekten çok umutluyum. Devrim olacağına kesinlikle inanıyorum. Türkiyede bunu yapacak güç var ve biz bunu yaratabiliriz. Bu kendi kendine olacak bir şey değil, örgütlemeyle, mücadeleyle, çoğalmayla gerçekleşeb
Toplam 8 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.