Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 26 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Takimiyla girdigi sampiyonluk yarisinda Lokomotif Deniz'in karsisina Vahsiler Takimi çikti. Deniz, Vahsiler Takimi'ni öylesine begenmisti ki, hiç düsünmeden Willi'nin onu davet ettigi deneme antrenmanina gitti. Fabi ve Leon, yetenegi apaçik ortada oldugu halde Deniz'i takimda istemediler. Sebep, Deniz'in takimlarina uymamasiydi. Fakat digerleri yeni oyuncunun takima alinmasindan yana oy kullandi ve Leon ile Fabi takimdan ayrilmak zorunda kaldi. Ancak liderleri olmadan Vahsiler Takimi nasil bir hiç ise, Leon
Antrenörleri Willi, Vahşiler Takımı'nı salon turnuvasına sokmaya karar vermişti. Maxi dışında tüm takım bu konuda son derece hevesliydi. Oldum olası pek konuşmayan Füzeci Maxi ise kendi derdine düşmüştü, çünkü bu kez sanki dilini yutmuştu. İstese bile ağzından tek kelime çıkmıyordu. Üstelik o dillere destan, füze gibi şutlarını da çekemez olmuştu. Arkadaşları onu kendine getirmeye karar verdiler. Hem de ne pahasına olursa olsun...
Hayatları futbol olan yedi arkadaştı onlar. Paskalya tatili yaklaşıyordu. Leon ve arkadaşları baharın gelmesini ve futbol sezonunun başlamasını dört gözle bekliyorlardı. Karlar henüz erimemişti. Şişko Michi ve onun takımı olan Azılı Şampiyonlar bizimkilerin küçük top sahasını işgal etmişti. Vahşiler, buna boyun eğemezlerdi. Rakiplerini, kazananın sahaya sahip olacağı bir maç yapmaya davet ettiler. Peki bu iriyarı ve yaşça onlardan büyük çocukları nasıl yeneceklerdi?
Vahşiler Futbol Takımı'ının üyeleri için yaz tatili yaklaşmıştı. Aileleriyle tatili nasıl geçireceklerini düşünürken zor günlerin henüz başlamadığı ortaya çıktı. Canavarımsı Canavarlar'ın meydan okumalarına karşı takımın kendini yeniden ve tüm diğer maceralardan daha güçlü bir şekilde kanıtlaması gerekiyordu. Bu macerada takımın ruhunu toparlayan Yenilmez Markus, arkadaşlarını tatile gitmek yerine bisikletle yapılacak 600 km'lik yolculuğa ikna edebilecek mi dersiniz?
Yetimhanede yaşayan ve yırtık sandaletler giyen Jojo'nun başına sonunda talih kuşu konmuştu. Çok ama çok zengin bir aile, çocuklarına kardeş olarak Jojo'yu evlat edinmişti. Jojo'nun yeni evi cennet gibi bir yerdi: Göl ve orman manzarası, koskocaman odalar, sayısız oyuncak ve sınırsız eğlence... Jojo bu rahata kavuşunca eski takımını unutur gibi olmuştu. Vahşiler Futbol Takımı'na karşı sorumluluğunu hatırladığı zaman ise artık iş işten geçmişti. Çünkü Jojo'nun yeni ailesi onun eski arkadaşlarıyla görüşmesine
Batıl inanç sahibi Sihirbaz Rocce başta olmak üzere bütün Vahşiler Takımı şaşkına dönmüştü. Bu kez karşılarına çıkan, gerçekten de özel güçlere sahip gibi görünen, çok etkileyici bir kızdı. Annika ismindeki bu kız, Rocce'yi hem şaşkına çevirmiş hem de onu kendine aşık etmişti. Zaten sahada da işler pek iyi gitmiyordu. Kasvetliler takımı TSV Turnerkreis, maçlar sırasında kazanmak uğruna her tür yola başvuruyordu ve bizimkiler bu davranış karşısında çaresizlik içindeydi. Bulundukları noktayı gelmek için şim
Felix'in sınıfına yeni bir öğrenci gelmişti. Rocce isimli bu çocuk, Bayern Münih'te oynayan Brezilyalı bir futbol yıldızının oğluydu. Diğerleri hemen Rocce'ye kucak açtılar, fakat Felix onu çok kibirli bulmuştu. Sonra Rocce ne kadar iyi futbol oynadığını kanıtladı. Üstelik Vahşiler Takımı'nda oynamak istiyordu. Derken antrenmanlara gelmemeye başladı, çünkü babası onun bir sokak takımında değil, kendi gibi Bayern'de oynamasını istiyordu. Vahşiler Takımı'ndakiler bu duruma çok sinirlendi ve hepsi kafa kafaya
Vanessa'nın hayatı futboldu. Bütün gün üstünde futbol formasıyla dolaşıyor ve erkek milli takımında oynayan ilk kız olmak istiyordu. Oynadığı kız futbol takımına sinir oluyordu. Onlarla birlikte başarılı olmasına imkân yoktu. Yeni taşındıkları şehirde babası, Vanessa'nın antrenmanlarına katılabileceği bir erkek futbol takımı ayarladı. Bu, Vahşiler Futbol Takımı'ydı. Bizimkilerin ise takıma bir kız almaya hiç niyetleri yoktu doğrusu. Antrenmanda öyle bir oynadılar ki, Vanessa neye uğradığını şaşırdı. Ama Van
Tükendi
Tatilden döndüklerinde Vahşiler Takımı'nı üç sürpriz bekliyordu. İlki: Top sahaları artık top sahası değil, gerçek bir stadyumdu! İkincisi: Antrenörleri Willi oraya harika bir ışık sistemi kurmuştu! Üçüncü sürpriz de vahşi futbolcularımızın artık gerçek bir ligde oynayacak olmalarıydı. Elbette bu durumdan hepsi gurur duyuyordu. Juli bunu en çok babasına anlatmayı istiyordu. Ne var ki babası artık onlarla oturmuyordu ve Juli onun nerede yaşadığını bilmiyordu. Juli babasını ararken Şişko Michi ve onun çetesin
Raban kendini son derece işe yaramaz hissediyor ve takım arkadaşlarının artık ona ihtiyaçları olmadığını düşünüyordu. Willi ona futbol kahinlerine danışmasını önerdi. Raban yılbaşı gecesi gizlice stadyuma süzüldü; diğer vahşiler de öyle. Birdenbire ışıklar yandı ve gelmiş geçmiş en büyük futbolcular sahaya çıktılar. Sonra Raban'ı kendileriyle birlikte oynamaya davet ettiler. Vahşiler Takımı'nı meraktan çatlatan nokta ise takımlarının geleceğini belirleyecek olan kehanetin içlerinden hangisine bildirileceği
Fabi, Salon Futbolu Şehir Turnuvası'nda oynarken bir yetenek avcısı tarafından keşfedildi ve ona FC Bayern'de oynaması teklifi geldi. Fabi teklifi kabul etti, çünkü bu çok havalı bir takımdı. Vahşiler Futbol Takımı bu nedenle onu hain ilan etti. İşler asıl, iki takım finallerde karşılaşmak zorunda kalınca karıştı. Henüz deneme süresinde olduğu için Fabi yeni takımında oynayamayacaktı. Vahşiler Takımı'nın ise kazanmak için ona ihtiyacı vardı. Bakalım Fabi nasıl bir seçim yapacaktı?
Vahşiler Futbol Takımı'nın en küçük üyesi Joker Joschka, o gün yedinci doğum gününü kutluyordu. Bir aksilik sonucu şehrin en tehlikeli çetesi olan Ateş Bereliler'e meydan okumak zorunda kaldı. Wilson "Gonzo" Gonzales önderliğindeki bu çete de tüm Vahşiler Takımı'na savaş açtı. Bizimkiler bu sert taşa toslamışlardı. Bunun üstüne antrenörleri bir plan yaptı. Plana göre Vahşiler Futbol Takımı'nı kurtarabilecek tek kişi Joker Joschka'ydı. Soluksuz okunacak bir macera daha...
Vahşiler Futbol Takımı, Salon Futbolu Turnuvası'na katılmak üzereydi. Ne var ki takımın en bilinçli oyuncusu 10 Numaralı Marlon, arkadaşı Sihirbaz Rocce ile go-kart yarışı yaparken bir kaza geçirdi ve bunun sonucunda altı hafta sahalardan uzak düştü. Bu süre içinde hayata küsen Marlon, en çok da kazanın sorumlusu olarak gördüğü Rocce'ye kızgındı. Sihirbaz Rocce'nin ise en yakın arkadaşı Marlon'a çok ihtiyacı vardı, çünkü FC Bayern, Rocce'nin babası Brezilyalı futbolcu Giacomo Ribaldo'yu yurt dışındaki başka
Felix`in sınıfına yeni bir öğrenci gelmişti. Rocce isimli bu çocuk, Bayern Münih`te oynayan Brezilyalı bir futbol yıldızının oğluydu. Diğerleri hemen Rocce`ye kucak açtılar, fakat Felix onu çok kibirli bulmuştu. Sonra Rocce ne kadar iyi futbol oynadığını kanıtladı. Üstelik Vahşiler Takımı`nda oynamak istiyordu. Derken antrenmanlara gelmemeye başladı, çünkü babası onun bir sokak takımında değil, kendi gibi Bayern`de oynamasını istiyordu. Vahşiler Takımı`ndakiler bu duruma çok sinirlendi ve hepsi kafa kafaya
Tükendi
Vanessa`nın hayatı futboldu. Bütün gün üstünde futbol formasıyla dolaşıyor ve erkek milli takımında oynayan ilk kız olmak istiyordu. Oynadığı kız futbol takımına sinir oluyordu. Onlarla birlikte başarılı olmasına imkân yoktu. Yeni taşındıkları şehirde babası, Vanessa`nın antrenmanlarına katılabileceği bir erkek futbol takımı ayarladı. Bu, Vahşiler Futbol Takımı`ydı. Bizimkilerin ise takıma bir kız almaya hiç niyetleri yoktu doğrusu. Antrenmanda öyle bir oynadılar ki, Vanessa neye uğradığını şaşırdı. Ama Van
Tükendi
Vahşiler Futbol Takımı`nın en küçük üyesi Joker Joschka, o gün yedinci doğum gününü kutluyordu. Bir aksilik sonucu şehrin en tehlikeli çetesi olan Ateş Bereliler`e meydan okumak zorunda kaldı. Wilson "Gonzo" Gonzales önderliğindeki bu çete de tüm Vahşiler Takımı`na savaş açtı. Bizimkiler bu sert taşa toslamışlardı. Bunun üstüne antrenörleri bir plan yaptı. Plana göre Vahşiler Futbol Takımı`nı kurtarabilecek tek kişi Joker Joschka`ydı. Soluksuz okunacak bir macera daha...
Tükendi
Fabi, Salon Futbolu Şehir Turnuvası`nda oynarken bir yetenek avcısı tarafından keşfedildi ve ona FC Bayern`de oynaması teklifi geldi. Fabi teklifi kabul etti, çünkü bu çok havalı bir takımdı. Vahşiler Futbol Takımı bu nedenle onu hain ilan etti. İşler asıl, iki takım finallerde karşılaşmak zorunda kalınca karıştı. Henüz deneme süresinde olduğu için Fabi yeni takımında oynayamayacaktı. Vahşiler Takımı`nın ise kazanmak için ona ihtiyacı vardı. Bakalım Fabi nasıl bir seçim yapacaktı?
Tükendi
Yetimhanede yaşayan ve yırtık sandaletler giyen Jojo'nun başına sonunda talih kuşu konmuştu. Çok ama çok zengin bir aile, çocuklarına kardeş olarak Jojo'yu evlat edinmişti. Jojo'nun yeni evi cennet gibi bir yerdi: Göl ve orman manzarası, koskocaman odalar, sayısız oyuncak ve sınırsız eğlence... Jojo bu rahata kavuşunca eski takımını unutur gibi olmuştu. Vahşiler Futbol Takımı'na karşı sorumluluğunu hatırladığı zaman ise artık iş işten geçmişti. Çünkü Jojo'nun yeni ailesi onun eski arkadaşlarıyla görüşmesine
Tükendi
Antrenörleri Willi, Vahşiler Takımı`nı salon turnuvasına sokmaya karar vermişti. Maxi dışında tüm takım bu konuda son derece hevesliydi. Oldum olası pek konuşmayan Füzeci Maxi ise kendi derdine düşmüştü, çünkü bu kez sanki dilini yutmuştu. İstese bile ağzından tek kelime çıkmıyordu. Üstelik o dillere destan, füze gibi şutlarını da çekemez olmuştu. Arkadaşları onu kendine getirmeye karar verdiler. Hem de ne pahasına olursa olsun...
Tükendi
Vahşiler Futbol Takımı, Salon Futbolu Turnuvası`na katılmak üzereydi. Ne var ki takımın en bilinçli oyuncusu 10 Numaralı Marlon, arkadaşı Sihirbaz Rocce ile go-kart yarışı yaparken bir kaza geçirdi ve bunun sonucunda altı hafta sahalardan uzak düştü. Bu süre içinde hayata küsen Marlon, en çok da kazanın sorumlusu olarak gördüğü Rocce`ye kızgındı. Sihirbaz Rocce`nin ise en yakın arkadaşı Marlon`a çok ihtiyacı vardı, çünkü FC Bayern, Rocce`nin babası Brezilyalı futbolcu Giacomo Ribaldo`yu yurt dışındaki başka
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 26 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1