Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 8 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Gazeteci Ertuğrul Mavioğlu, toplumsal hafızamızın derinliklerine itilenleri, derin örgütlenmelerle katlanarak devredilen zulmü, kuşaklar arasına kasten sokulmuş o kamayı incelikli anekdotlarla hatırlatıyor. Dünde yaşanılan kadar, bugün de içinden geçtiğimiz kesitlerin gerçek anlamını, muktedirin yansıttıklarının arkasını da görebilmek, sonsuza dek karanlığa gömülmemek için yeniden inşa edilmesi elzem olan köprünün harcını kendi tanıklıklarımızla karıyor. Karanlık cunta rejimini, manipüle edilen medyayı, iş
12 Eylül cuntasının toplumsal tahribatının sonuçlarını istatistiki veri olmaktan çıkaran ve o günleri yaşayanların tanıklığına dayanan bu sözlü tarih çalışması, hem kurumsallaşmış işkencenin dehşetini hem de insanlığın tarihsel onurunu gözler önüne seriyor. Yalnızca hainleri değil, bir bütün olarak toplumu ve gelecek kuşakların siyasal bilincini yok etmek adına tankla topla devreye sokulan bu örgütlü kimliksizleştirme politikasının başarıya ulaşan ve her şeye rağmen yenilgiye uğrayan yönlerini açıklıkla or
Onlar, dizlerinin üzerine çökmüş olduğunuz için size büyük görünüyorlar; ayağa kalkın! Elinizdeki kitabın konusu gazetecilik ülkemizde son yılların en tartışmalı konusu bu şüphesiz. Özellikle Ahmet Şık ve Nedim Şenerin bilinen ama bilinmeyen nedenlerle tutuklanmaları ve KCK operasyonlarıyla başlayan kitlesel tutuklamalarla gündeme oturan otoriterleşme ve siyasal alanın daraltılması-imhası tartışmalarının da düğüm noktalarından biri. Ertuğrul Mavioğlu, gazetecilik mesleğinin dününü ve bugününü; Türkiyenin
Ergenekon operasyonlarının Avrupa Birliği yoluna girmiş, demokratikleşmeyi önüne hedef koymuş bir Türkiyede kontrgerillanın sorgulanması, yargılanması ve tasfiyesi anlamına geldiğini düşünenler fena halde yanıldılar. Ergenekon operasyonlarının darbelerle hesaplaşmak demek olduğunu ve darbecilerin TSKnın direnişine rağmen tasfiye edildiklerini düşünenler de yanıldılar. Tüm kötülüklerin anası Ergenekonun hareketsiz kılınması sonucunda artık faili meçhul cinayetlerin, provokasyonların, menşei devlet olduğu he
Tükendi
Ergenekon operasyonlarının Avrupa Birliği yoluna girmiş, demokratikleşmeyi önüne hedef koymuş bir Türkiyede kontrgerillanın sorgulanması, yargılanması ve tasfiyesi anlamına geldiğini düşünenler fena halde yanıldılar. Ergenekon operasyonlarının darbelerle hesaplaşmak demek olduğunu ve darbecilerin TSKnın direnişine rağmen tasfiye edildiklerini düşünenler de yanıldılar. Tüm kötülüklerin anası Ergenekonun hareketsiz kılınması sonucunda artık faili meçhul cinayetlerin, provokasyonların, menşei devlet olduğu he
Tükendi
Krzysztof Kieşlowski, gerçek göz yaşlarından, yani gerçeğin kendisinden korktuğu için belgesel çekmeyi bırakıp sinemaya döndüğünü söylemişti. Biraz ilaç, biraz makyaj işte size göz yaşları ve ağlayan bir yüz… Oysa gerçek göz yaşları korkutucudur, cevaplanması gereken sorularla, dolayısıyla ahlaki bir sorunla karşı karşıya getirir insanı, tarafsız kalamazsınız gerçeğin karşısında, sizi konum almaya zorlar. Bizim Çocuklar Yapamadı böylesi bir konumalışın ürünü. Ve ülkemizin 12 Eylül 1980´de maruz kaldığı
Tükendi
Cunta lideri Kenan Evren´in "Asmayıp da besleyecek miyiz?" düsturunda, 1983 seçimlerinin parlamentosunu 12 Eylül´ün seri cinayet zincirine ortak etmenin ötesinde, o gün ve sonrasında pek tartışılmayan başka bir gerçek daha vardı... Cunta, "hain" damgasını vurarak hapishanelere doldurduğu binlerce insanı, tasnifliyordu: asılanlar ve "beslenenler". Asılanların sayısı kısa sürede 50´ye ulaşmıştı. Peki ya beslenenler? "Asılmayıp beslenenler" kimlerdi? Kaç kişiydiler? Yaşları kaçtı? Nasıl yaşamışlardı? Ne
Tükendi
Ülkeyi kocaman bir duruşma salonuna çeviren 12 Eylül cuntası, savunma hakkını yok saydı. Mahkemeler kurulsun, yargılama olsun, gencecik insanlar hakkında idam, ömür boyu hapis cezaları istensin ama bunun karşısında kimse tek bir söz dahi etmesin isteniyordu. Tutukluların mahkeme salonlarında yargıçların, savcıların önünde coplanması, tekmelenmesi, yerlerde sürüklenmesi, hakarete uğraması bu yüzdendi. Tanık olduğu işkenceler karşısında üç maymunu oynayan, dahası işkencenin bizzat uygulayıcısı olan, yasak y
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 8 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1