Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 21 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Daniil Harms, Sovyet avangard edebiyatının en önemli isimlerinden biri. Şiirlere, kısa öykülere, deneysel oyunlara ve kendine özgü bir yapısı olan, bugün “mikro-kurgu” diyebileceğimiz sıra dışı metinlere imza attı. Ne var ki bunların çoğu sansür nedeniyle yayımlanamadı. Bavullarda kalan bu eserler ancak yazarın ölümünden çok sonra gün yüzüne çıkabildi; bununla birlikte kısa sürede pek çok dile çevrilerek edebiyat tarihindeki yerini aldı. Bu kitap, Daniil Harms’ın kısa öykülerinden bir derlemeyi içeriyor. Ay
Federico Garcia Lorca’nın 1932’de kaleme aldığı Kanlı Düğün adlı bu tragedya, bir düğünle alevlenen çelişkili duygu ve durumları sahneler: Eski kan davalı iki ailenin çocukları, başkalarıyla evlenmeye yazgılı oldukları halde bir araya gelmeyi seçince kan davası tekrar başlar. Bir yaşam kılavuzu ve sınırı olarak gelenekler, bireyler, arzular, özgürlük ve çelişkilere açılan Kanlı Düğün, 20 yüzyılın tiyatro klasikleri arasında sayılıyor.
Yaşamı ve ölümü ile dünya şiir tarihinin en çok konuşulan isimlerinden. Lorca hem İspanyolcanın hem de yeryüzünün ortak bir dili olan şiirin büyük isimlerinden. Türkçenin en yetkin kalemlerinden biri olan Ülkü Tamer çevirisi ile Yeryüzü Şiirleri dizisinde. Elinizdeki kitap, şiirin evrensel sesinin eşsiz örneklerinden birisi. Deniz Bile Ölür’de Lorca’nın acı sesi, bir arkadaş, bir kardeş kadar yakından duyuluyor.
İspanya İç Savaşı’nda Franco’cu faşist milisler tarafından öldürülen İspanyol şair ve oyun yazarı Federico García Lorca (1989-1936), trajik ölümüyle bütün dünyada politik bir figür olarak kültleşti, 20. yüzyılın belki en çok konuşulan şairi oldu.Karanlık Manolya’da Sabri Altınel, Bilge Karasu ve Samih Rifat gibi çevirmenlerimizin Lorca’dan yaptıkları şiir çevirileri yanında, şairin Türkçede ilk kez kitaplaşan üç kısa oyunuyla bir kısa film senaryosu, meşhur duende konferansı ve desenlerinden örnekler yer al
Federico Garcia Lorca (1898-1936): Şiirleri ve oyunlarında halk kültürü unsurlarını modern içerikle harmanlama gücüyle İspanya'nın 20. yüzyıl başında dünya kültürüne önemli katkıda bulunan yazarlarındandı. Ancak bu katkı, İspanya İç Savaşı sırasında Franco cu güçler tarafından tutuklanıp kurşuna dizilmesiyle yarım bırakılmıştır. Onu oyun yazarı olarak da kabul ettiren en önemli yapıtlarından Kanlı Düğün'se (1933), yazılışından 73 yıl sonra Türkçe ye ilk kez özgün dilinden çevrilmektedir.
Seyirci, Lorca'nın kendi ifadesiyle "tiyatro seyircisi için tahammülü imkânsız" bir oyundur. 1933 yılında verdiği bir röportajda "Bu oyun sahnelemek için değil, bu oyun yuhalanacak bir şiir" der. Oyunu seyircinin yüzüne tuttuğu bir aynaya benzetir. Seyirci bu yüzleşmeyi kaldıramaz çünkü Lorca'ya göre herkesin içinde bir "oyun" vardır ve genellikle bu oyun utanç verici olduğundan seyirci öfkeye kapılıp oyunu durduracaktır. "Tiyatro hep kapalı, rutubetli yerlerin içinden çıkar. Gerçek tiyatro hep geçip giden
Kılıbık Kunduracı adlı oyununda Lorca dünyanın en bilindik konularından biri olan, genç karısı yüzünden hayatı kendisine zehir eden yaşlı adamın başına gelenleri İspanyol geleneğinden beslenerek keyifli bir şekilde anlatır. Bay Cristóbal ile Bayan Rosita'nın Acıklı Güldürüsü yasak aşk ile zorla evlendirme arasında yaşanan eğlenceli olayları Endülüs gelenekleriyle birleştirerek anlatan Lorca'nın güçlü kalemini yansıtmaktadır. Gerçeküstücü bir oyun olan Beş Yıl Böyle Geçer ise Lorca'nın dostlarından biri ola
Bay Perlimplín ile Belisa'nın Bahçede Aşkı'nda Lorca genç bir kadınla evlenen yaşlı bir erkeğe dair eski ve bilindik bir konuyu, İspanya'nın geleneksel ve katı tutumlarına karşı geliştirdiği kendine özgü bir mizahla harmanlayarak anlatıyor. Evlenme vaadiyle aldatılıp bir çıkmazın içine terk edilmiş genç bir kadının trajik yazgısını anlattığı Kızkurusu Bayan Rosita ya da Çiçeklerin Söyledikleri ise İspanyol halk geleneğiyle modern dramatik teknikleri birleştirmekte Lorca'nın sergilediği inanılmaz yaratıcı g
Lorca, gerektiği gibi denetlenmeyen ozan duyarlığının oyun yazarına ne oyunlar edebileceğini kendi deneylerinden bildiği için olsa gerek, son oyunu Bernarda Alba'nın Evi'ni yazarken ozanlığından adeta kaçmış, baştan aşağı düzyazıdan oluşan bir oyun ortaya koymak istemiştir. Gerçi kuruluş ve gerilim bakımından, Lorca'nın belki de en başarılı oyunudur Bernarda Alba'nın Evi, ama bu başarı düzeyini tuttururken, öbür oyunlarındaki şiirsel zenginliği bu oyununa ne ölçüde kattığı ayrıca tartışılabilir. Gerçek bir
Tükendi
Bir çocuk sahibi olmak, bir demet güle sahip olmak gibi bir şey değildir. Onların büyüdüğünü görebilmek için acı çekmek durumundayız. Çocukların damarlarımızdaki kanın yarısını alıp götürdüğü düşüncesindeyim. Fakat bu iyi, sağlıklı ve çok güzel bir şey. Her kadın, dört beş çocuğa yetecek kadar kana sahiptir ve o çocuklara sahip olmadıkça, bu kan zehre dönüşür. Bana olacak olan da bu. Lorca farklı kültürel kaynakları birbiri içinde ustaca eriten bir yazardır. Yerel ile evrenseli, soyutla somutu bağdaştırır.
Tükendi
Ailesi çiftçi olduğu için İspanya kırsalını iyi tanıyan Lorca dadısından dinlediği geleneksel baladlar, masallar ve çingene hikâyeleriyle büyümüş, eğitim yıllarında İspanyol folklorunu araştırmış ve tüm bunları eserlerinde işlemiştir. Önce şiirleri, ardından tiyatro eserleri müthiş ilgi uyandırmıştır. 1929 yılında New York'a davet edilmiş, bu deneyim onu derinden etkilemiştir. İspanya İç Savaşı sürerken 19 Ağustos 1936'da falanjistler tarafından kurşuna dizilerek bir zeytinlikteki toplu mezara gömülmüştür.
Geceleyin bahçede altı Çingene dans ediyor ak giysiler içinde. Geceleyin bahçede kâğıt güllerden ve yaseminlerden taçlar kafalarında. Geceleyin bahçede sedeften dişleri yazıyor yanık karanlığı. Geceleyin bahçede uzuyor gölgeleri ve mora çalıyor gökyüzüne doğru.
Tükendi
İspanyol edebiyatının büyük ozanı Federico García Lorca'nın Beş Yıl Geçince oyunu bir zaman oyunudur. Aslında zamanla yarış çoktan kaybedilmiştir. Aslında zamanla yarış baştan kaybedilmiştir. Beş Yıl Geçince bir geç kalmışlık oyunudur. Geç kalınmış, hep geç kalınmış; geç kalmışlık sonradan anlaşılmıştır. Beş Yıl Geçince bir ölüm oyunudur. Ölü bir çocukla ölü bir kedinin konuştuğu bir oyun. Ölümün ve ölümden sonrasının sahneye getirildiği bir oyun. Beş Yıl Geçince unutmanın, hatırlamanın, hatırlatmanın oyunu
Tükendi
Ailesi çiftçi olduğu için İspanya kırsalını iyi tanıyan Lorca dadısından dinlediği geleneksel baladlar, masallar ve çingene hikâyeleriyle büyümüş, eğitim yıllarında İspanyol folklorunu araştırmış ve tüm bunları eserlerinde işlemiştir. Önce şiirleri, ardından tiyatro eserleri müthiş ilgi uyandırmıştır. 1929 yılında New York'a davet edilmiş, bu deneyim onu derinden etkilemiştir. İspanya İç Savaşı sürerken 19 Ağustos 1936'da falanjistler tarafından kurşuna dizilerek bir zeytinlikteki toplu mezara gömülmüştür.
Sadece İspanyol edebiyatının değil, çağının en büyük şair ve oyun yazarı olarak kabul edilen Lorca'nın ilk oyunu Kelebeğin Kötü Büyüsü ilk kez Türkçede. Lorca'nın 1919'da yazdığı, ilk defa 1920'de sahnelenen Kelebeğin Kötü Büyüsü farklı sanat formlarını kucaklayan bir tiyatro metni. Oyunda, Lorca'nın şairliği ve oyun yazarlığıyla birlikte, resim sanatına duyduğu büyük tutkunun izleri de gizli. Müzikle yaşadığı büyük aşkın izleri de. Kelebeğin Kötü Büyüsü'nde şafak var, gün ışığı var, ağır ağır inen ka
Tükendi
Yirminci yüzyılın en büyük şairlerinden Federico García Lorca, hukuk öğrenimini edebiyat, resim ve müzik uğruna yarıda bırakmıştı. Daha gençliğinde usta bir besteci, yetkin bir yorumcuydu. Arkadaşları arasında “müzisyen” olarak tanınıyordu. Madrid’de ressam Salvador Dali, sinema yönetmeni Luis Buñuel, şair Rafael Alberti gibi kendi kuşağından sanatçılarla dostluklar kuracak, şair Juan Ramón Jiménez gibi kendinden daha yaşlı ünlülerle tanışacaktı. O yıllarda şiirleri daha yayınlanmadan İspanya´daki tüm edebi
Tükendi
İstemiyor gelmeyi gece, ne sen gelesin ne de ben gidebileyim diye. Ama ben gideceğim şakaklarımı parçalasalar da akrepten güneşler. Ama sen geleceksin tuz yağmurlarında yanmış dilinle. İstemiyor gelmeyi gün, ne sen gelesin ne de ben gideyim diye. Ama ben gideceğim örselenmiş karanfilimi kurbağalara bırakıp. Ama sen geleceksin karanlığın kokuşmuş pisliklerinden. Ama istemiyor gelmeyi ne gece ne de gündüz; çünkü yanmamı istiyor senin sevdandan, senin de benim sevdamdan.
Federico Garcia Lorca'nın şiirsel kaleminden, bir düğünün orta yerine düşen iki cenazeye, geride bıraktıkları yüreklerine ateş düşmüşlere bir ağıt... Belli başlı dillere çevrilmiş, defalarca sahnelenmiş, sinemaya aktarılmış bu klâsik, A. Turan Oflazoğlu'nun Türkçesiyle İz Yayıncılık'ta...
Tükendi
Şiirde, politikada ve ahlak anlayışında modernliğin savunuculuğunu yapmış olan Federico Garcia Lorca (1898-1936) eserlerindeki lirik ve coşkulu anlatımıyla tanınır. Kukla tiyatrosu formunda yazdığı Don Cristobita ile Dona Rosita'nın Acıklı Güldürüsü, üç Genç aşığın Dona Rosita'yla evlenme yarışına girmelerini anlatıyor. Üç genç âşık ile Rosita'nın yolu aynı yerde kesişir; ancak olaylar giderek içinden çıkılmaz bir hal alır. İlk oyunu olan Mariana Pineda ise, 1830'ların İspanya'sında krallığa karşı, "özgürlü
Tükendi
Lorca’nın şiir, tiyatro, resim, müzik, dans, halk şarkıları,ninniler hakkındaki konuşmaları...Lorca 1922-35 arasında İspanya’nın ve Amerika’nınçeşitli şehirlerinde, İspanyol sanatının kültüreldeğerlerini yeniden canlandırmak ve yaymak; şiirlerindeve tiyatro eserlerinin temelinde yatan estetik fikirleriifade etmek; sanatsal yaratma sürecini açıklamak içinkonferanslar verdi.Lorca bu konuşmalarda, aralarında dostlarının dabulunduğu Picasso, Dalí, Miró, Chirico, Severini, Kandinsky,Picabia, Gris, Braque gibi bü
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 21 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1