Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 17 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Nebil Özgentürk'ten Yeşilçam'ın unutulan "unutulmazları" için bir saygı duruşu Aliye Rona'dan Münir Özkul'a, Kemal Sunal'dan Erol Taş'a, Metin Akpınar'dan Arzu Okay'a Yeşilçam'ın unutulmaz isimleri daha önce hiç duymadığınız hikâyeleriyle bu kitapta bir araya geliyor. Onlar beyazperdenin kötü kadınları ve kötü adamları, iyilik timsalleri, saf ve temiz karakterleri ya da binbir fırıldak çevirenleri... Bugün hâlâ filmleriyle binlerce kişiyi televizyon karşısına çeken isimler özel hayatlarını Nebil Özgentürk'e
Tükendi
İnsanların müstakil hikâyeleri, insanlığın ortak yaşamından bağımsız değil. Zamanında, belki de hiç ilgilenmediğimiz bir topluluğun, bir şairin ya da bir fotoğrafçının gündemi olan şeyler, hepimizin geleceği olabilir. Nebil Özgentürk, Sessiz Gece Yazıları'nda, zamane olaylarının içindeki zamansız hikâyeleri buldu ve yeniden gün yüzüne çıkardı.
Tükendi
1905'ten bu yana yüzünü Batı'ya, hedefini zirveye kilitlemiş bir okulun, bir kulübün, bir cemiyetin adıdır Galatasaray...Osmanlı'nın zor zamanlarında da, işgalde de; kurtuluşta da, kuruluşta da Cumhuriyet'te de lisesiyle, futbolcusuyla, taraftarıyla bu topraklara gönlünü koyan... Çanakkale'de şehit veren, Kafkaslar'a, Yemen'e cepheye giden... İşgal İstanbulu'ndaKuva-yıMilliyeci, Cumhuriyet'in kuruluşunda coşku ve sevincin ortağı, Atası'nın neferi Galatasaray... Galatasaray demek, 1909'da ilk şampiyonluk ku
Tükendi
- Şıklığı ve Zarafetiyle Gazi Mustafa Kemal- Liderler, hem giyim kuşamları hem de hal ve davranışlarıyla, sözcüsü oldukları toplumun dış ilişkilerdeki temsilcisi, iç ilişkilerdeki rol modelleridirler. Giyimde ince bir zevk, duruşta göz ardı edilemez zarafet, düşünce ve eylemleri de bütünler, destekler, parlatır. Savaş koşullarında bile askerlerine derli toplu ve temiz giyimi emreden Gazi Mustafa Kemal, hedeflediği çağdaş Türkiye'yi önce kendi sırtında taşıyor; fraklardan golf pantolonlara, silindir şapkala
Tükendi
"Hayatın akışı içinde yaşayıp giden, değişik meslek ve kesimlerden cımbız cımbız seçilmiş bir ‘özel kimlikler' albümü... Saatli Maarif Takvimi'nin hem eğlenceli, hem ansiklopedilik repertuvarını hazırlamak için, altmış sekiz yıl boyunca Bâbıâli yokuşunu tırmanıp durmuş seksenlik MenijeHanım'ın portresi de orada; dünya klasiklerinden elli iki romanı Türkçe'ye aktardığı halde kimsenin kendisiyle ilgilenmemiş olduğu yetmiş beşlik Nesrin Altınova da, ünlü Rıfat Ilgaz da, tek kollu Profesör Agop Bey de.. Elbette
Tükendi
Tevazu sahibi, görmüş geçirmiş, derviş insanlara eski dilde "Babayani" derlermiş. Nebil Özgentürk de bu kitapta, çok sevdiği "babayani"leri anlatıyor. Ayrıca ilk defa bu kitapta kendi öyküsüne, ilk gençlik yıllarından ilginç anekdotlara, dikkate değer aile öykülerine, şaşırtıcı tanıklıklarına ve yaşarken ayakta kalmaya dair ipuçlarına yer veriyor. ___ "Nebil Özgentürk, Türkiye'nin ‘masumiyet çağı'nın belgeselcisidir. O, ‘kültür tarihimize kayıt düşen adam' olarak anılmayıçoktan hak etti." Zülfü Livaneli
Tükendi
Bu kitap, üç belgeselcinin kültür yolculuğudur. "Biz aşağıda imzası bulunanlar"ın gökkuşağı renginde, özgür, refah, sereserpe bir ülke düşüdür. Zülfü Livaneil "Karadeniz'in Cırpındığı yer"de, Livane Kalesi'nde Yaşar Kemal "Sözün bittiği yer"de Dengbej sohbetinde... Musa Eroğlu "Erenler diyarı"nda Hacıbektaş Dergâhı'nda... Ayşe Kulin & Suzan Kardeş "Suyun öte yanı"nda Balkan topraklarında... Fazıl Say "Adalar yalnızlığı"nda Burgazada'da... Ahmet Özhan "Son fasıl"da Dede Efendi'nin evinde... Ara Gürel
Tükendi
Ediboğlunun kitaba adını veren Beni de Alın Koynunuza Hatıralar güftesi ilk önce tango olarak bestelenir. Sonraları Selahattin Pınar eseri alaturka olarak yeniden besteler ve çok sevdiği bu sözlerin mezar taşına yazılmasını vasiyet eder. Dönemin sanat adamı, güftecisi ve şairi Baki Süha Ediboğlunun gölgede kalmış şiirlerini ve az sayıdaki etkili güftelerini sunuyoruz sizlere Baki Süha Ediboğlu bir kuşağın ve entelektüel sofraların sevilen şairi ve sesinin ulaştığı her yerde sanat köprüleri kuran değerli ra
Bu kitabı okuyunca inanın "hayatınız değişmeyecek." Bu kitapta akıl almaz cinayet öyküleri olmadığı için, ne yazık ki gerilmeyeceksiniz, uykularınız da kaçmayacak. Sayfalar arasında gezinirken erotik hikâyelere de rastlamayacak ve şehvetin doruğuna çıkıp, "şehvet kurbanı" olmayacaksınız. Ayrıca üzülerek söyleyelim ki, "duygu dolu cinsel anlar" da okumayacaksınız. Ve dahi "bir dönemin perde arkası" da olmayacak bu satırlar arasında, "Türkiye Cumhuriyeti´nde dönen entrikaları da görmeyeceksiniz" nitekim. Ama
Aslında hepsi de "Bizi unuttular," diyordu... Münir Özkul, Aliye Rona, Kadir Savun, Erol Taş, Hayati Hamzaoğlu, Sami Hazinses, Kenan Pars, Özcan Özgür ve Bilal İnci... Türk sinemasının yaşayan ama sanki yaşadığına pişman edilmiş "karakter"li oyuncularıydı onlar... Son yıllarda birer birer kaybetmişlerdi çalışma arkadaşlarını ve dostlarını... Ahmet Tarık, Suphi Kaner, Nubar ve Hulusi ağabeylerini, Cevat Kurtuluş´larını ve daha kimleri kimleri. Evet, yaşıyorlardı ama kendilerini "dostça" ziyaret eden bir genç
Yıllar ve Yüzler, bir heyecanın ürünü. İşini sevmenin, severek yapmanın ürünü. Her biri bir roman olacak bir yazılar birikimi. Eşyayı anlatmak kolay. Rengini, biçimini birkaç sözcükle çizersiniz. Ama ya bir insanın rengini çizmek? Heyecanını, hüznünü, yaşadıklarını, yaşamak istediklerini sözcüklere dökmek? Üstelik her zaman bir başka insanın? Bir başka hayatın? İşte zor olan da bu. Nebil Özgentürk bunu yapıyor, hem de başarıyla yapıyor. Yıllardır bu işini sürdürmesi başarısının bir kanıtı değil mi? Çünkü bi
"Sisli zamanlar"da, "sessiz geceler"de karalamaya koyulduğum bir yazılar demeti sunuyorum size... Bir ülkede ne yaşanıyorsa, tanıklık ettiğimce, gülümsediğimce, kalbim üşüdükçe, öfkelendikçe, kırıldıkça, kırdıkça, kahroldukça, "geçmiş baharlar"a özlem duydukça ve ağladıkça kayıt düştüğüm yazılar... Evet, tabii ki "sisli hatıralar" da var içinde, "yüksek volümlü sesler" de... Bir hoş sada niyetine... (Arka Kapak)
Sansürler, yasaklar, çiğnenen basın özgürlüğü Çarpıcı anekdotlar, kışkırtıcı anılar, tarihe düşülmesi gereken ilginç hikâyeler Basın şehitleri Uğur Mumcu, Abdi İpekçi, Hırant Dinkin ardından söylenenler Basında el değiştirmeler, medya patronları, 6-7 Eylül olaylarının manipülasyonu Ertuğrul Özkök, Dinç Bilgin, Zafer Mutlu ilk kez ve bu kadar uzun konuşuyor Cumhuriyetten günümüze basında etkin rol almış 37 değerli kalemle yapılan röportajlar ışığında Sadece Türk Basınının Tarihini değil, Türkiyenin ve T
Necdet Mahfi Ayral, Rasih Nuri İleri, Hıfzı Topuz, Memduh Ün, Yaşar Kemal, Ferruh Bozbeyli, Recep Bilginer, Tuncel Kurtiz, Recep Tayip Erdoğan, Mustafa Sarıgül... Onlar, bu ülkenin düşün dünyasına, sanat hayatına can katan isimler... Kimi sinemacı, kimi edebiyatçı , kimi felsefeci, kimi politikacı... Farklı coğrafyalardan, farklı amaçlarla İstanbul´a geldiler. Bir hayat kavgasının içine girdiler. Para kazanabilecekleri bir işe, kendilerine de vakit ayırabilecekleri bir mesai düzenine, ama daha da önemlisi
Yaşamların otobüslerdeki inişleri ve çıkışları, otobüs yolcularının, şoför ve mahallinin serüvenleri de hep ses bulacak, sinemaya taşınacaktır... Öyle ya, sinema pek çok zaman hayatın karşılığı olacaktır. İstanbul´un bütün sokaklarını dolaşan İETT otobüslerinin ve şoförlerinin heyecanları, coşkuları ya da sevdaları, beyazperdede kendini bulacaktır... Yeşilçam filmlerinde İstanbul sokakları da, İstanbul otobüsleri de birer sessiz kahramana dönüşecektir...
Bu kitabı okuyunca inanın "hayatınız değişmeyecek"...Bu kitapta akıl almaz cinayet öyküleri olmadığı için, ne yazık ki gerilmeyecek ve uykularınız kaçmayacak. Sayfalar arasında gezinirken erotik hikayelere rastlamayacak, şehvetin doruğuna çıkıp, "şehvet kurbanı" olmayacaksınız... Ayrıca üzülerek söyleyelim ki, "duygu dolu cinsel anılar" da okumayacaksınız... Ve dahi "bir dönemin perde arkası olmayacak bu satırlar arasında, "Türkiye Cumhuriyeti´nde dönen entrikaları da görmeyecekseniz" nete
Tükendi
"Yıllar ve Yüzler" bir heyecanın ürünü. İşini sevmenin, severek yapmanın ürünü. Herbiri bir roman olacak bir yazılar birikimi. Eşyayı anlatmak kolay. Rengini, biçimini birkaç sözcükle çizersiniz. Ama ya bir insanın rengini çizmek, heyecanını, hüznünü, yaşadıklarını, yaşamak istediklerini sözcüklere dökmek? Üstelik her zaman bir başka insanın? Bir başka hayatın? İşte zor olan da bu. Nebil Özgentürk bunu yapıyor, hem de başarıyla yapıyor. Yıllardır bu işini sürdürmesi başarısının bir kanıtı değil mi? Çünkü bi
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 17 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1