Kendimi ya da türümü tenkit ile başlayabilir miyim, Fakir Baykurt ve diyelim Kemal Tahir'i tenkit ediyorduk, yazdıklarında estetiği kıt buluyorduk. Güzel ve hâlâ oradayız, hâlâ kıt sayıyoruz ancak her ikisi de ellili ve altmışlı yıllarda ve yetmişli yılları da katabiliriz, Türkler'de kitap okumayı bir alışkanlık haline getirdiler. Eğer bu Türkler'in okumuşları otuz yıl boyunca evlerinde her akşam kitap okumuşlarsa, kitap okumayı bir yaşam biçimi yapmışlarsa, bunu öncelikle Tahir ve Fakir'e borçluyuz.
Avrup
Her büyük aşk, bir büyük seçimdir.
Her büyük aşk, her büyük bilim, her büyük devrim, bir büyük seçim'dir.
Benim aşka bakışım ihtilale bakışım gibidir.
Mapusluk da bir yaşamdır, eksikli yaşam. Ama yaşam. Yaşam, her yerde
güzeldir. Moral, yaşamın zemzem suyudur.
Yalçın Küçük
İki intikamımız var ve sevinçle haber ediyorum. Bu intikamı sık sık haber vermek istiyorum; "tekrar" benim biçemimdir ve bir öğretmen yoludur. Hiçbir "intikam" bu kadar zamanlı olamaz ve öyle sayıyorum. Cumhuriyet'e, dilimize, Kemalizm'e, aydınlığımıza en bilgisiz ve cüretkar, "ışid" misli küstah ve korkak bir saldırı zamanında, sanki içgüdüsel ve sanki kendiliğinden fırladılar. İntikamımızdır.
Birisi benim, "Atamanoğlu" tarihimdir ve adı "Osman" değil Ataman'dır bu isim, Türkler'de ve Moğollar'da varlar.
İkinci Murat, yerine çıkarılan oğlu İkinci Mehmet'i ve İkinci Mehmet, her zaman tahtını tehdit eden İkinci Murat'ı keman kirişi ile ortadan kaldırmadıysa, bu, hayatta sadece ikisinin kalmasındandır. Mehmet ve Murat'tan birisi katledilirse, taht vâristen yoksun kalıyordu ki, bu yasa'ya mugayirdir.
İkinci Mehmet, tahta hazırladığı pek donanımlı şehzadesinin, attan düşerek ya da hamamda terleyip soğuk alarak öldüğü haberi geldiğinde, o saat öldürüldüğünü biliyordu. Çünkü on bir yaşından itibaren bir partiler
Fitne'yi kim telif etmiş, ne önemi var, ancak son zamanlarda benim en çok okuduğum kitaptır. Fitne, düşünmeye başlarken elimde, yazmaya oturduğumda masamdadır. Hep bakarım, hep şaşarım. Yaratmanın ve olmanın eşiğinde, yalnızca şaşma var.
Sanki gizlidir. Ama zindana girişi serbesttir. Ranzamda hep Fitne buluyorum. Aslında ranzanın soğuk duvarından, sanki korkunun ikizleri, ya Kadın ya da Allah görünürler, bir tür ihtiyaçtırlar ve bende sadece Fitne olarak çıkıyorlar. Dokunmadan, okuyarak kurtuluyorum.
Peki k
Yalçın Küçük, Silivri'den çıktı. Çıkış'ı yazdı. Bir ansiklopedidir, bir programdır.
Çıkış anlatıyor; ideolojik planda Kemalizm'i, akıl planında laisizmi, düzen olarak cumhuriyeti hedef aldılar. Alabilmek için bu ülkenin rektörlerini, askerlerini, gazetecilerini, öğrencilerini, çuval çuval cezaevlerine attılar. Tutamadılar. Cumhuriyete saldıranlar çok zayıf çıktılar. Güçlü çıkan cumhuriyettir.
Yobazlar da, cumhuriyetin çöküşünden yobazlarla birlikte heyecanlanan Kürtler de kaybettiler.
Türkiye'de cumhuriyet
Sovyetler Birliğinde Sosyalizmin Kuruluşu
1972: sovyetoloji'ye giriş eşitsiz gelişme
EŞİTSİZ GELİŞME yasası üzerine
Lenin'den kopuşlar
Yusif visaryonoviç stalin
Veya tek ülkede sosyalizm
Robespıerre ve stalin
Pratik ve teori
İktisatçılar ve tasfiyeler
Yasalar ve son yazılar
Devrim eşiğinde teknolojik yapı
Ölçek ve yoğunluk
Devrim eşiğinde ekonomik çerçeve
Zaman boyutu
İçilişki düzeyi ve pazar
Uzmanlaşma
Tek ülkede sosyalizm
Günlük çalışma süresi ve vardiya
İşgücü ve mekanizasyon
Mekanizas
Cumhuriyete ve sol düşünceye küfrün bir tarihi var m? Cumhuriyete Karşı Küfür Romanları bu soruya bir yant niteli¤indedir.
Yalçın Küçük'ün bu son kitabı, 1960'lardan bugüne, ilerlemeye açlan tüm yollara düşman küfürbazların edebi bir tarihidir. Tam da bu yüzden Milan Kundera, Kemal Tahir, İdris
Küçükömer, Ahmet Altan ve Orhan Pamuk kitabımızın baş aktörlerindendir. Rolleri ve replikleri kitaptadır; öyleyse, politika ve edebiyatın içiçeliğinde, küfrü yaşayan ve çoğaltanlar Cumhuriyete Karşı Küfrü Romanlarını
Geniş halk kitlelerinin edilgenleştirildiği, aydınların toptan kırımdan geçirildiği, aydınlanma doktrininin yerini post-modernizm ile dinsel gericiliğin aldığı bir dönemde Aydın Üzerine Tezler büyük bir boşluğu doldurmayı amaçlıyor. Türk aydınını, eyleminin ürünü olarak ele alan Tezler, aydını aklıyla ve inatla mücadele eden kimse olarak tarif ediyor. Bu ciltte YalçınKüçük, Mithat Paşanın Taidte boğdurulmasını
aydın tarihimiz bakımından bir dönüm noktası olarak
değerlendiriyor; o zamana kadar iktidarda olan
Sovyetler Birliği'nde Sosyalizmin Çözülüşünün yirmi yıl aradan sonra genişletilerek yeniden yayımlanıyor. Yeni giriş yazısında Sovyetler Birliği'nin çözülüşünün mimarı Mihail Garbaçov'un komünizm konusundaki cehaleti ile yeni CHP'nin genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlunun kemalizm konusundaki bilgisizliğini karşılaştıran Yalçın Küçük, 12 Eylül referandumu üzerine yazmış oldu¤u tezleri ilk kez bu kitapta yayımlıyor.
Geniş halk kitlelerinin edilgenleştirildiği, aydınların toptan kırımdan geçirildiği, aydınlanma doktrininin yerini post-modernizm ile dinsel gericiliğin aldığı bir dönemde Aydın Üzerine Tezler büyük bir boşluğu doldurmayı amaçlıyor. Türk aydınını, eyleminin ürünü olarak ele alan Tezler, aydını aklıyla ve inatla mücadele eden kimse olarak tarif ediyor.
Türkiyedeki ilk tarihsel-ilerici açılım olan Nizam-ı Ceditin yeni ordu-eski ordu kavgasından çıktığını savunan Yalçın Küçük, 18061826 tarihlerini bir iç sava
Cumhuriyet yazıları
Sosyalistler ve Kürtler
1992 öncesi: Emperyalist Türkiye Kürt kalkışması
Kemalist iktidarın sonu: 1999
Ergenekonda menü
Asalanın hedefi İbrani asıllılar
Saralı Cumhuriyet
Mehmet Yaşar Büyükkanıt
Saralı Cumhuriyet
Kırk yıl için mini tarih DYP ve ANAP: 1999 sivil toplum örgütüdürler
Kırk yıl için mini tarih
Feriköyde iki mezar
1977: Devalüasyon ve cinayet
Yalçın Küçük uzun bir aradan sonra Çöküş kitabıyla okuyucularının karşısına çıkıyor. Çöküş'te İstiklal Marşı'nın yazımından Koçgiri İsyanı'na, Tekke ve Dergâh'lardaki judaik damarlardan Musul'un kaybedilmesine kadar birçok konuda özgün fikirler bulacaksınız. Cumhuriyetin çöküşünü anlayabilmek için kuruluşundaki dinamikleri tahlil etmek gerektiğini iddia eden Küçük, yalnızca tarih yazmakla kalmıyor; bugünün temel sorunlarına da bilimsel açıklamalar getiriyor. Tek bir cümleyle özetleyecek olursak, Cumhuriyet'
Bilim bir silah oluyorsa tarih, kavram atmak için bir mancınık'tır. Düşünmek, aklı durdurmamak'tır. Düşünmek sonu olmayan bir çizgi'dir.- Y. K.
Türkiye'nin en güçlü kalemlerinden biri olan Yalçın Küçük, yıllardır Türkiye'de olup bitenlerin derinlerine girip, görülmeyeni ortaya çıkarmak için korkmadan, yılmadan çalışmıştır. Siyasi, ekonomik ve toplumsal konularda ezber bozan, tabuları yıkan bir çizgiye sahip olan Küçük, "aforizmalar"ıyla da hayatın temel sorunlarını irdeliyor.
Aşk, Hapis, İnsan, Bilim, Sav
Bilim bir silah oluyorsa tarih, kavram atmak için bir mancınık'tır.
Düşünmek, aklı durdurmamak'tır. Düşünmek sonu olmayan bir çizgi'dir.- Y. K.
Türkiye'nin en güçlü kalemlerinden biri olan Yalçın Küçük, yıllardır Türkiye'de olup bitenlerin derinlerine girip, görülmeyeni ortaya çıkarmak için korkmadan, yılmadan çalışmıştır. Siyasi, ekonomik ve toplumsal konularda ezber bozan, tabuları yıkan bir çizgiye sahip olan Küçük, "aforizmalar"ıyla da hayatın temel sorunlarını irdeliyor.
Aşk, Hapis, İnsan, Bilim,
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.