Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 177 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
Psikanalizin kurucusu olarak kabul edilen Sigmund Freud, üç makaleden oluşan eserinde cinsellik üzerine görüşlerini kapsamlı bir şekilde ele alıyor. Freud’un, insan hayatında biyolojik ve psikolojik anlamda büyük bir yere sahip olan cinsellik olgusunu bilimsel çalışmaları ile destekleyen görüşleri, psikanalitik kuram için geçerliliğini hâlen sürdüren pek çok yaklaşım ortaya koymakta. Dürtülerin, psikonevrozların, insan anatomisinin ve özellikle de çocukluğa ilişkin tecrübelerincinselliğin tecrübe edilmesi ü
Mutlu Olma İhtimalimiz, insanın karanlığına ve gizemine korkusuzca yolculuk eden büyük bir düşünür ve biliminsanının tüm düşüncelerinden damıtılmış ve tüm eserlerinden seçilmiş en önemli görüş ve düşüncelerinin bir araya gelmiş halidir. Hayatın anlamı konusunda kendini sorguluyorsan, hastasın demektir. Tuhaf değil mi? İnsan kötü bir şey yapacağını hissettiği zaman, mutlaka vicdanını susturacak bir sebep bulur. Mutsuzluğu tatmadan, hep mutlu olmak istersin Oysa nelerin seni mutsuz ettiğini bilmeden, neler
Tükendi
Freud, henüz genç bir araştırmacıyken bile insan zihninin en karanlık koridorlarında geziniyordu. Sahip olduğu sonsuz merak, onu hep daha da derinlere inmeye teşvik etmişti. Dünya savaşının ortasındayken bile, tüm zorluklara rağmen araştırmalarına devam etmişti. Hatta o dönem ürettiği teoriler onu 20 yüzyılın en büyük dahilerinden birisi olmasını sağlamıştı. Freud'un hayatındaki belki en ilginç dönem, kendi psikanalizini yaptığı dönemdi. Hastaları gittikten sonra gördüğü rüyaların çıkarımlarını yapıyor, bil
Tükendi
Psikanalizin tarihçesinin işlendiği bu kitapta Sigmund Freud, yaşamına, özellikle eğitimine, çocuk cinselliğine ve rüyalara değinerek ilk dönemler yaşadığı tecridi çalışmalarıyla aşarken karşılaştığı engelleri anlatıyor. Konusunda bir başlangıç niteliğinde olan elinizdeki eserinde Freud, psikanalizin nasıl kendi yaşamının yegâne içeriği haline geldiğini ortaya koymakta. Psikanalizin içsel gelişimine ilişkin açıklamalarda bulunan Freud, fikirlerinin engele takılmalarının nedeni olarak rakiplerinin, psikanali
Tükendi
"Günlük Yaşamın Psikopatolojisi", ruhbilimin yaygınlık kazanmasında Freud´un tüm kitaplarından daha fazla katkıda bulunmuş bir yapıt. Freud, bu kitabı, yüzyılın başında, özellikle genel okurlar için yazdı. Yeni basımları çıktıkça, temel kuramlarını değiştirmeden yeni örnekler ve bölümler ekledi. Freud´un hiçbir yapıtı bu kitap kadar sık basılmamış ve böylesine yaygın bir okur kitlesi tarafından okunmamıştır. Elinizdeki çeviri, Freud´un bu tanınmış yapıtının en genişletilmiş ve eksiksiz olanıdır. Burada, ilg
Tükendi
Ruhçözümlemesine Giriş Konferansları Freud tarafından Birinci Dünya Savaşı sırasında Viyana Üniversitesi´nin değişik fakültelerinden seçilmiş dinleyicilere art arda iki kış yarıyılı süresince verilmiştir. Freud, Viyana Üniversitesi´ndeki otuz yıllık öğretim yaşantısı boyunca daha önce hiçbir şekilde kuramlarının ve gözlemlerinin tümünü, yayımlamak amacıyla konferanslarına dahil etmemiştir. Dolayısıyla, bu konferanslar, ruhçözümlemesinin, Adler ve Jung´un ayrılmasından sonraki durumunun bir bilançosunu oluş
Tükendi
 Sigmund Freud...  Kadın cinselliğinin ve hatta “kadın”ın tabu olduğu bir dönemde Freud, bu kitapta konuyu birçok açıdan irdeliyor. Bir Kadın Eşcinselliği Vakasının Oluşumu ve Gelişimi Üzerine, Bakirelik Tabusu ve Kadın Cinselliği Üzerine makalelerinden oluşan bu kitapta Freud, kadın cinselliğiyle ilgili kendi düşüncelerinin yanı sıra, karşı fikirlere de yer veriyor.  Kadının hem toplumdaki ve cinsler arasındaki yerini hem de bir insan olarak var olma mücadelesini sadece psikolojik açıdan ele almıyor Fre
Tükendi
Psikanalizin kurucusu, yazar Sigmund Freud (6 Mayıs 1856 - 23 Eylül 1939), Kadın Cinselliği Üzerine kitabında insan psikolojisinin temelinde cinsellik olduğunu belirtiyor. Kültürel ve toplumsal sorunlara ilişkin çözümlemelerinde cinselliğe çok önemli bir yer ayıran Avusturyalı nörolog ve psikiyatr Freud, meslektaşları Deutsch, Abraham, Fenichel ve Horney'in kadın cinselliği konusundaki görüşlerine de başvuruyor bu eserinde. "Kadınsı gelişimde bir evreden diğerine, erkeklerdekiyle benzer hiçbir noktanın bulu
Bu rüyalarda ortak olan şey oldukça açık. Çocukların gün içinde gerçekleştiremedikleri arzuları rüyalarında gerçek oluyordu Bu rüyalar adeta arzuların açık bir şekilde tatmin edilmesiydi. İlk bakışta anlaşılamayan aşağıdaki çocuk rüyası da, gerçekleştirilen bir arzudan başka bir şey değildir. Yaklaşık dört yaşında bir kız çocuğu, çocuk felcinden ötürü tedavi için köyünden kasabaya getirildi. Geceleri çocuğu olmayan bir teyze ile kaldılar. Evde çocuk yatağı olmadığı için doğal olarak, onun için çok büyük ola
Tükendi
KİTLE PSİKOLOJİSİ ve EGONUN ANALİZİ 6 Mayıs 1856'da Moravia'nın Freiberg kasabasında (bugün Çekoslovakya'da Prvibor) doğdu, 23 Eylül 1939'da Londra'da öldü. Orta halli Yahudi bir yün tüccarının oğluydu. 1860'ta ailesiyle birlikte Viyana'ya yerleşti. 1873'te Viyana Üniversitesi'nde tıp öğrenimine başladı. 1876'da öğreniminin yanı sıra Viyana Fizyoloji Enstitüsü'nde Ernst Brücke'nin yanında çalışmaya başladı. Altı yıl boyunca araştırmalarını sürdürdüğü bu enstitüde özellikle merkezi sinir sistemi üzerine ç
Tükendi
Daha önce anlattıklarımda eksik bir taraf kalmaması için şunu da ekleyeyim ki, tedavi çalışmalarımda daha baştan beri ipnotik telkinin yanı sıra bir başka çeşit ipnotizma uygulamasından yararlanıyordum. Bu da bana, hastadan, hastalık arazının oluşumuyla ilgili, çokluk onun ayık durumda hiç ya da gerektiği gibi anımsayamadığı bilgiler alma olanağını sağlıyordu. Uyguladığım ipnotizma tekniği, sadece hastaya yapması ya da yapmaması gereken bir şeyin telkininden daha etkili bir yol olmakla kalmayıp, hekimin bil
Tükendi
Dogma olarak bildiğimiz dinsel tasarımlar aslında yaşantıların verileri midir yoksa yanılsama mıdır? Çocukların cinsellik dışı varlıklar olduğuna ilişkin, ancak psikanalizin çürütebildiği inanç yanılsama diye nitelendirilebilir mi? İlk çocukluk döneminde dinsel dogmaların etkisini üzerlerinde hissetmemiş kuşaklarda usun içgüdüsel yaşamı güçlük çekmeden egemenlik altına alabileceğini düşünmek bir yanılsama mıdır? Bir Yanılsamanın Geleceği'nde Freud, tüm bu sorulara yanıt bulmasının yanı sıra din hakkındaki f
Tükendi
Totem ve Tabu, Freud'un klasik eserlerinden biridir. Freud bu kitabında "ilkel" olarak tanımlanan toplumları inceler ve günümüz toplumlarıyla kıyaslar. Totemler, ensest korkusu ve büyüye inanma konularında toplumların tarih içinde nasıl değiştiğini anlamak için, Totem ve Tabu birincil kaynaklardandır. Bu önemli eserin sadece psikoloji değil, sosyoloji ve antropolojiyle ilgilenenlere de yararlı olacağını düşünüyoruz. (Tanıtım Bülteninden)
Dört makaleden oluşan Aşkın Psikolojisi'nin ilk makalesinde Freud çocuğun cinselliğin ne olduğunu tam anlamasa da içinde bazı duyguların, özellikle erotik kökenli duyguların etkisini hissetmeye başladığını, özellikle erkek çocuğun annesine karşı olan aşırı sevgisi ve bağlılığının zaman içinde özellikle cinsel organını fark edince cinsel bir eğilime de dönüşebildiğini ve bunun sonucunda da babaya karşı düşmanca duyguların ortaya çıkabildiği söylüyor. İkinci makalede Freud, anneyle fahişe arasındaki bölümleme
Avusturyalı nörolog ve psikanalist Sigmund Freud (1856-1939); Viyana Üniversitesi'ndeki tıp öğreniminin ardından ruhsal kökenli hastalıklar, özellikle isteri üzerine araştırmalara yöneldi. Bir süre Viyanalı tıp doktoru Josef Breuer ile çalıştı. 1900'lerde psikanalit'ik kuramını geliştirdi ve nevrozların tedavisiyle uğraştı. 1902'de profesör oldu. 1908'de, sonraki yıllarda birçok ünlü psikanalist yetiştirecek olan Viyana Psikanaliz Enstitüsü'nü kurdu. Çözümlemelerinde cinselliğe belirleyici bir yer ayıran Fr
İnsan türünün kaderiyle ilişkili şu soruyu sormanın zamanı: Uygarlığın gelişimi, birlikte yaşamanın getirdiği saldırganlık ve kendini yok etme içgüdüsünün sebep olduğu huzursuzluğun üstesinden tamamen ya da en azından kısmen gelebilecek mi? Bu noktada, bugünkü çağ belki özel bir dikkat istiyor. Bugünkü insanlar doğa kuvvetlerini kontrol etmede o kadar ileri gittiler ki karşılıklı olarak birbirlerini tamamen yok etmeleri de kolaylaştı. Bunu gayet iyi biliyorlar ve şu anki huzursuzluklarının, moral bozuklukla
Psikanaliz kuramının kurucusu Freud, Psikanalize Giriş eserinin Rüya adlı bu ikinci bölümünde rüyaların açıklanmasının ve psikanalizde ele alınmasının zorluklarından başlayarak bu konudaki kuramları ve yorumlama tekniklerini, içeriklerini anlatmakla başlıyor. Rüyadaki gizli düşünceleri, simgeleri, eskil kalıntıları, yetişkin bebek sendromunu, çocuk rüyalarını, rüyaların gören kişilerce sansür edilmesini, rüya örneklerinin analizlerini, bunlarla ilgili belirsizlikleri ve eleştirileri ele alıyor.
Avusturyalı nörolog ve psikanalist Sigmund Freud (1856-1939); Viyana Üniversitesi'ndeki tıp öğreniminin ardından ruhsal kökenli hastalıklar, özellikle isteri üzerine araştırmalara yöneldi. Bir süre Viyanalı tıp doktoru Josef Breuer ile çalıştı. 1900'lerde psikanalitik kuramını geliştirdi ve nevrozların tedavisiyle uğraştı. 1902'de profesör oldu. 1908'de, sonraki yıllarda birçok ünlü psikanalist yetiştirecek olan Viyana Psikanaliz Enstitüsü'nü kurdu. Çözümlemelerinde cinselliğe belirleyici bir yer ayıran Fre
Tükendi
İnsanın gündelik hayatını anlamlandırma çabası, onu sıklıkla karşılaştığı durumların ardında daha farklı sebepler aramaya iter. Benzeri durumlarda akla ilk gelen metaforlardan biri buzdağıdır. Olaylar karşısında akıl edebildiklerimiz ve üzerine somut biçimde yorum yapabildiklerimiz buzdağının görünen kısmını oluştururken, görünenin ardında bizler için çok da açık olmayan bambaşka bir dünya söz konusudur. Freud da insanı ele alırken "ben"i açıklamak için buzdağı temsilini kullanır. Buzdağının görünen yüzü bi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 177 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3