Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 19 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Zaman, günlük yaşantımızın temelini oluşturan en önemli kavram… Bütün kaynakların en değerlisi zamandır. Buna rağmen en az anlaşılanı, en yanlış yönetileni, en fazla boşa harcananı da zamandır. Çoğunlukla yeterli olmadığından şikâyetçi olduğumuz, her zaman tasarruf etmeye çalıştığımız, çoğunlukla kaybettiğimiz şey yine zamandır. Parayı zamana göre daha hesaplı ve sayarak harcarız. Ne yazık ki zaman konusunda aynı hassasiyeti göstermeyiz. Üstüne üstlük sanki para gibi geri kazanma şansına sahipmişiz g
Günler nasıl da akıp gidiyor değil mi? Sabah oldu derken bakıyoruz akşam olmuş, hafta başı geldi derken hafta sonu... Ay bitmiş, yıl bitmiş ve yeni bir yılın, yeni bir günü başlamış. Yılın fark etmeden bitiverdiğini takvimden öğreniyoruz. Zaman bir daha asla geri dönmeyecek biçimde yaşamımıza giriyor ve çıkıyor. Ve zaman hiç kimseyi beklemiyor. Zamana inat, hayatın küçük adımlarla ilerlemesi ise ne garip! Hayatımızın gidişatı böyleyse, son istasyona vardığımızda, "Ben aslında mutluluğu arıyordum." dememek i
"Öznem, nesnem, yüklemim belli değil. Ders kitaplarına girecek sağlam bir cümle olacağıma, tamamlanmış bir söz olarak yağacağıma, kendime, rüyalarıma sarkan bir bulut Yağamıyorum, ama daha gürleyemiyorum." Yapı Kredi Yayınları edebiyat dizisinden çıkan yeni öykü kitabı Gömleği Yalnız'da Mustafa Şahin, aşınmış duygularını, bozulmuş rüyalarını gözden geçiren bireyin kederini öyküleştiriyor. Hiçbir Nisan, Kapandım, Refüj, Gömleği Yalnız, Kördüğüm, Önce Söz Yandı, Sayın Efendim, Emret Toprak, Düzelü, Benzinsiz,
Yaşamak, güzel şey doğrusu. Hele sevdiğin insan yanındaysa... Sevgi, güzel şey doğrusu. Hele ki; dilde değil, yürekteyse... Sevgiye susayan yürek, Sevgilisini arayan sevda, Ve sana dair güzel her ne varsa, Hepsinin yuvası yürek değil midir? Daracık ise yüreğin, Ne insanlık sığar, ne de sevgi... Sen gönlümün yüküsün, Omzumun değil... Sen canıma yarasın, tenime değil... Şimdi söyle bana; Yürekte taşınan sırta ağır gelir mi? BANA YÜREĞİNLE GEL!  
Hava ısınmamış,her şeyi pembeye boyayan şafağın gücü sabah ayazını kırmaya yetmemişti daha. Meydana vardığında kendinden önce gelen kadınların kaygılı yüzleriyle karşılaştı. İç sıkıntısı büyürken, karın boşluğunda ekşimsi bir yanma peyda oldu. Bir kenara çekildi. Islık çalıp esen, çivi gibi delici, jilet gibi keskin soğuk rüzgârın sesi, her gelenle birlikte dağ gibi büyüyen sessizliği parçalamaya yetmiyordu. Kaygılı insanlar sanki birbirleriyle konnuşmamak için önceden sözleşmişti. İkinci Dünya Savaşı yıll
Tükendi
14. yüzyılda İlhanlı idaresi altında bulunan İran topraklarında karmaşa hakimdi. Moğol istilâsı sonucunda da harap olan köyler ve şehirlerdeki fakirleştirilmiş insanlar uzun müddet bu coğrafyada zulüm altında hayatta kalma mücadelesi verdiler. İlhanlı hükümdarı Sultan Ebû Sa‘îd Bahadır Han'ın ölümüyle ortaya çıkan boşlukta emîrler birbirleriyle ihtiraslı bir mücadeleye giriştiler. Emirlerin uyguladıkları politikalar, halkı memnun etmek bir yana devlete karşı içten içe nefret tohumlarını atmıştı. "Böyle aşa
Tükendi
Geçmişten günümüze yaşamış çeşitli şahsiyetler, unutulmayan nükteleri ile tarihimizin hazine sandığını doldurmuşlardır. Padişahlar, devlet adamları, filozoflar, edebi, siyasi ve dini şahsiyetler, kuyumcu titizliğinde işledikleri hikmetli sözleri, kulaklarımıza küpe yapmışlardır. Kulaklara küpe olacak ibretli ve hikmetli sözler söylemek, keskin zekânın ürünüdür. Ancak güldürürken düşündürmek, aynı zamanda ilmi ve irfanı gerektirir. İlim ve irfanla yoğrulan keskin zekâlar, kulaklara küpe olacak altın değerind
Tükendi
Kasaba ne kadar kendi yalnızlığına gömülmüş olsa da hayat bir kırkayak gibi ilerliyor, sabah güneşinin yakıcı ışınları dürtüklüyordu onları. Haz, arzu ve tutkular kıvıl kıvıl ilerliyordu damarlarda. Şehvet, kin ve intikam bir örümcek gibi özenle ve sinsice geriyordu her gün ağını... Hayatın yaşamak istemediği bir hayat olduğunun farkına varan bir roman kahramanın trajedesi bu. Tüm ara renkler kaybolmuş, geriye sadece siyah ve beyaz kalmıştır onun için. Gece ile gündüz gibi. Pişmanlıklar büyüdükçe öfke a
Tükendi
"Bir kervanın gece nöbetçisi uyuyakalır. Eşkıyalar gelir, kervanda ne var ne yok alıp götürürler. Sabahleyin kervandakiler, uyandıklarında bakarlar ki develerinin yerinde yeller esiyor. Hemen nöbetçinin başına üşüşürler. "Mallarımız, develerimiz nerede? Söyle bakalım, hesap ver!" Nöbetçi, çaresiz bir şekilde: "Gece hırsızlar geldi, ne var ne yok her şeyi alıp götürdüler." der. "Bre boynu kopasıca! Sen ne yaptın, peki?" Nöbetçi: "Ben ne yapabilirim? Bir tek kişiyim, onlar bir alay silahlı adamdı." diye
Tükendi
Türk mizahının atası Nasreddin Hoca; her yaştan, her milletten insanın adı üstünde "Hoca"sı ve gönüllü eğitimcisidir. Hikmetli bir gönül ehli, bir bilgi ve nükte dehasıdır. Eşeğiyle, kürküyle, kavuğuyla, cübbesiyle medeniyetimizin "gül(dür)en yüzü"dür. Güldürürken düşündüren halk bilgesidir. Her bir nüktesi bir hikmet numunesi olan Nasreddin Hoca, güldürürken düşündürmek gayesinde olmuş, asla gülünç olmamıştır. Çünkü o "Hoca"dır, öğreticidir. Amacı, güldürü içinde eğitmek ve öğretmektir. Mevlânâ'nın tasav
Tükendi
"Bir kervanın gece nöbetçisi uyuyakalır. Eşkıyalar gelir, kervanda ne var ne yok alıp götürürler. Sabahleyin kervandakiler, uyandıklarında bakarlar ki develerinin yerinde yeller esiyor. Hemen nöbetçinin başına üşüşürler. "Mallarımız, develerimiz nerede? Söyle bakalım, hesap ver!" Nöbetçi, çaresiz bir şekilde: "Gece hırsızlar geldi, ne var ne yok her şeyi alıp götürdüler." der. "Bre boynu kopasıca! Sen ne yaptın, peki?" Nöbetçi: "Ben ne yapabilirim? Bir tek kişiyim, onlar bir alay silahlı adamdı." diye
Tarih: 30 Mart 1432 Pazar Yer: Edirne, Saray-ı Âmire Sarayın koridorları, seher vaktinde tatlı bir telaş yaşıyor Asırlar öncesinden Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.)in müjdelediği müstakbel komutan, İstanbul Fatihi Şehzade Mehmed, dünyaya teşrif etmişti. Kim bilir bu doğuma İstanbul, II. Murad ve Hüma Hatundan daha çok sevinmişti? Ama vuslat için 21 yıl daha beklemesi gerekecekti. Hz. Muhammed (s.a.v.)in; Konstantiniyye elbette feth olunacaktır. Onu fetheden komutan, ne güzel komutan, onun askeri ne güzel aske
Tükendi
Devletleri kahramanlar kurar, kahramanlar milletleri ayakta tutar. Türk tarihi, devleti ayakta tutan sayısız, isimsiz kahramanlarla doludur. Şanlı tarihimiz; din için, devlet ve millet için, ilay-ı kelimetullah için kanını, canını feda eden eşsiz kahramanlarla müstesna bir yere sahiptir. Her türlü özgürlüğümüzü borçlu olduğumuz bu kahramanların isimlerini ve anılarını yaşatmak, hikâyelerini gelecek nesillere aktarmak, tarihe ışık tutmak, hem bu toprakları kanlarıyla var eden kahramanlarımıza, hem de gelecek
Tükendi
Bu kitapta yazanlar bir film senaryosu değil de gerçekse Bizler vatandaş rolünde figüranları oynuyoruz. Bu kitapta yazanlar gerçekten senaryo ise biz niye bu filmi sinemalarda değil de ana haber bültenlerinde izliyoruz. Kitap bu açmazı hemen çözüyor, cevabı veriyor ve sizi yakaladığı gibi her sorunuzun cevap bulduğu bir paralel evrene götürüyor. Müthiş bir yolculuk yapıyor, zehir zemberek bir zeka sayesinde her şeyin aslını anlıyorsunuz ama ne fayda... Odada kocaman bir yılan var! Panzehir de kitapta, say
Tükendi
Zaman, bütün kaynakların en değerlisi olmasına rağmen en az anlaşılanı, en yanlış yönetileni, en çok boşa harcananıdır... Çoğunlukla yeterli olmadığından şikâyetçi olduğumuz, her zaman tasarruf etmeye çalıştığımız, çoğunlukla kaybettiğimiz şey, yine zamandır. Zamanı yenilemek mümkün olmadığından bütün kaynakların en değerli olanıdır. Zamanı, amaçlarımızı gerçekleştirmek için israf etmeden etkin bir şekilde kullanmalıyız. Parayı, zamana göre daha hesaplı ve idareli harcarız. Oysa zaman konusunda aynı hassasi
Tükendi
Kartal, kuş türleri içinde en uzun yaşayan kuşlardandır.70 yıla kadar yaşayabilen kartallar vardır. Ancak bu yaşa ulaşmak için, 40 yaşındayken çok ciddi ve zor bir karar vermek zorundadırlar. Kartalın yaşı 40a vardığında pençeleri sertleşir, esnekliğini yitirir. Bu nedenle de beslenmesini sağladığı avlarını kavrayıp tutamaz hale gelir. Gagası uzar ve göğsüne doğru kıvrılır. Kanatları yaşlanır ve ağırlaşır. Tüyleri kartlaşır ve kalınlaşır. Artık kartalın uçması iyice zorlaşmıştır. Dolayısıyla kartal, burada
Dinmedi fırtınan, içimde durur Bazen beni oradan oraya savurur İster heyecan de, istersen gurur Seni sevdiğimi söyleyemedim
Tükendi
Kitapta Self-determinasyon kavramı, AB ve dış politikası, AB'nin dış politikasında Self-Determinasyon politikaları ile örnek olaylar sonucunda politikasının şekillenmesinin ortaya çıkarılması konuları detaylı olarak işlenmiştir.
Tükendi
Mustafa Rahmi Balaban, Bergama´nın Balaban Köyü´nde doğmuş başarıları nedeniyle isviçre´ye pedagoji öğrenimine gönderilmiş, Avrupa Öğrenci Müfettişliği yapmış. Profesör Ciaparede´nin asistanlığını üstlenmiştir. Birinci Dünya Savaşı´nda maddî yetersizlikler nedeniyle devlet burslarını kesip yurda dönmelerini isteyince, çalışarak para kazanmış ve yedi yıllık öğrenimini zorluklar içinde tama m lam iştir. Fransızca, Almanca, İngilizce, italyanca, Arapça ve Farsça bilen Balaban, yurda dönüşünde Milli Eğitim B
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 19 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1