Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 19 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Devrimci anı yazımı yaygınlaştıkça Anadolu’nun dört bir tarafında yürütülen sosyalist mücadelenin sayısız adsız neferleriyle tanışıyoruz. Bazı yayınevlerinin konuyla ilgili gösterdiği yakın ilgi ve özen sayesinde hatırı sayılır bir külliyat oluşmaya başladı. Okunanları zihninizde harmanladığınızda sınıf çalışmasında, anti-faşist mücadelede, kadın çalışmasında, kent yoksulları içerisinde, gençlikte, yoksul köylülük içinde sayısız devrimci neferin ayak izlerini, dokunuşlarını görürsünüz. Bir işçiyi sosyalizml
Tükendi
Burjuva iktisatçıların ve politikacıların iddialarına karşın, ne ülkeleri refaha kavuşturma, ne de ekonomik krizleri ortadan kaldırma iddiasını gerçekleştirebilen neoliberalizm, hâkim sınıfların iktidarını pekiştirmeye ve emekçileri daha beter bir sefalete sürükleme pahasına zenginleri daha da zengin etmeye yarayan bir programdan ibaret. Gelişmiş ülkelerin yeni bir emperyalizm tarzı olarak diğer ülkelere neoliberalizmi ihraç etmesinin faturasını ise tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de emekçi sınıflar ve
Günümüzün en etkili Marksist kuramcılarından David Harvey, Yeni Emperyalizm'de, ABD'nin Afganistan ve Irak işgalleriyle giriştiği emperyalist saldırganlığı temel alarak, aşırı birikim krizinin tetiklediği dönüşümle hasıl olan "yeni emperyalizme" dair kuramsal bir çerçeve sunuyor. Harvey, enerji kaynaklarının kontrolünden sermaye hareketlerine, neoliberal saldırganlıktan mülksüzleştirme yoluyla birikime, iç politik krizlerin savaş yoluyla ihraç edilmesinden sermaye-devlet ilişkisine, kapitalist emperyaliz
Yayınlanışının üzerinden 150 yıl geçen Marx'ın Kapital'inden, hâlâ bir türlü alaşağıedilemeyen kapitalizmin nüvesini oluşturan sermayeye giden uzun yolda, David Harveysermayenin işleyiş mantığını çözümlerken bir metafora başvuruyor: onu doğadaki sudöngüsüyle eşleştiriyor. Böylece gündelik hayatın en ince detayına dek işlemiş, fakatkorkunç boyutlardaki yabancılaşma yüzünden varlığının farkına varılamayan sermayeyielle tutulur ve gözle görülür hale getiriyor. Sürekli dolaşım halindeki sermayenin nüvesini o
Tükendi
David Harvey'in dersleri devam ediyor: Şimdi Marx'ın Kapital'inin ikinci cildine eğiliyoruz. Kapital'in ilk cildi üretime odaklanırken, ikinci cilt malların alınıp satılmasıyla değerin nasıl ortaya çıktığını anlatıyor. Harvey ayrıca Kapital'in üçüncü cildinden de kredi, finans ve bankacılıkla ilgili bazı bölümleri buraya dahil ederek, günümüzün krizlerine ışık tutuyor ve Marx'ın analizlerini hayatlarımızın ortasına yerleştiriyor: "Portakal marmeladıyla ilgili görünürde çok önemsiz olan bu öyküyü anlattıysa
Tükendi
Kapitalizm bir krizden ötekine tökezleyerek ilerlemeye devam mı edecek, yoksa yıkıcı dinamikler barındıran çelişkiler yüzünden sona mı erecek? Bu soru her geçen gün daha da yakıcı bir hal alıyor. Dünyanın adil, akılcı ve sürdürülebilir bir medeniyete dönüştürülmesini sağlamak için bizi klasik anlatıların ötesine taşıyacak analizlere ihtiyacımız var. David Harvey, On Yedi Çelişki ve Kapitalizmin Sonu'nda işte bu ihtiyaca cevap veriyor. İçinde yaşadığımız sistem ne salt emek-sermaye çelişkisi üzerinden, ne
Çağımızın en önemli Marksist düşünürlerinden David Harvey'nin elli yıla yayılan entelektüel yolculuğunun bir dökümü niteliğindeki Dünyanın Halleri'nde siyaset, kültür, iktisat ve sosyal adalet gibi konularda kaleme aldığı en etkili makaleleri bir araya getiriliyor. Dünyanın Halleri, küresel çevresel yıkımdan postmodernizm çağına, kent ve doğa arasındaki ilişkiden finans piyasalarının krizine, emperyalizmin yeni mekanizmalarından toplumsal dönüşüme pek çok konuda ufuk açıcı perspektifler
Şehir en üstün insani başarıların da, en utanç verici insanlık hallerinin de sergilendiği, dolayısıyla kapitalizmin iç çelişkilerinin en çarpıcı şekilde göründüğü yer olmuştur. Ama kent ve deneyim söz konusuysa, Brecht'in "Okumuş Bir İşçi Soruyor" şiirinin başındaki gibi, "Yedi kapılı Teb şehrini kuran kim" diye soran eleştirel bir gelenek de hep var olagelmiştir. Bu geleneğin günümüzdeki en saygın temsilcilerinden David Harvey Kent Deneyimi'nde bu tersten okuma çalışmasına dair kendi analitik zenginliği
Sosyal bilimlerin gelişimde öyle bazı dönemler vardır ki mevcut bakış açılarını derinden sarsan, dönüştüren kitaplar çıkar ortaya. Sosyal Adalet ve Şehir bunlardan biri. Mekân çalışmalarında klasikleşmiş bir yapıt. Kentsellikle ilgili kapitalist ve sosyalist formülasyonların ayrı bölümler halinde eleştirel bir incelemesini yapan Harvey, bir anlamda tarihsel maddeciliğin mekân çalışmalarına uygulanmasının ilk örneğini vermiş, sosyal adaletsizliğin mekân üzerindeki bölünme ve farklılaşmalarla nasıl örtüştüğün
Tükendi
Hürriyet ve özgürlük, siyasi eylemi meşru kılmak için sık sık başvurulan kavramlardır. Woodrow Wilson, Franklin Delano Roosevelt, John F. Kennedy, Ronald Reagan, ve George W. Bush gibi farklı başkanlar bu yüce değerlerin biçimleri üzerinden siyaset inşa etmişlerdir. Ne var ki, idealist gündemler belli koşullarla karşılaştıklarında geçerliliklerini yitirirler. Ebu Gureyb ve Guantanamo Kampı'nda yaşanan olaylar göstermiştir ki, hürriyet ve özgürlük arayışları şiddet ve baskıya yol açarak liberalizmin, neolibe
Tükendi
Ütopyacı hareketler yüzlerce yıldır adil bir toplum ve daha iyi bir yaşam için mücadele veriyorlar. Harvey bu eserinde tarihsel ve coğrafi bir bakış açısıyla bu hareketlerin başarısızlıklarının altında yatan sebepleri ve ütopyaları ortaya çıkaran fikirlerin geçerliliğini sorguluyor - başka bir ifadeyle, fikirlerin neden ütopik kaldığını, hayallerin neden gerçekleşmediğini. ABD´deki Baltimore şehrini model olarak aldığı mevcut kentsel ortamın çarpıcı bir betimlemesini sunarken, "alternatif yok" diyenlere kar
Tükendi
Bugünün dünyasında Marx'ın Kapital'i her zamankinden daha güncel. David Harvey uzun yıllardır sürdürdüğü Kapital derslerinden hareketle ve öğrencilerinden gelen soru ve tepkileri göz önünde bulundurarak bu kılavuz kitabı hazırladı: "Her şeyin her şeyle nasıl ilişkilendiğini daha iyi anlamak ve böylece kendi tikel çıkarlarını ve pratik siyasi çalışmalarını daha iyi konumlandırıp bağlama oturtmak için sağlam bir teorik zemin arayan pek çok öğrenci ve aktivist var. Marksist teorinin temellerine dair bu sunumun
Tükendi
David Harvey son dönemin en çok referans verilen, en etkileyici teorisyenlerinden biri. Aktivist kimliği ve antikapitalist hareketler üzerine yazdıklarıyla da bilinen Harvey'in ünü ve etkisi, bakış açısını değiştirdiği coğrafya biliminin yanı sıra sosyoloji, siyasal iktisat, mimari, edebiyat incelemeleri ve kent çalışmalarına kadar uzanıyor. Bu kitap 30 yılı aşkın bir süre zarfında yazdığı makaleleri ilk kez bir araya getirerek Harvey'in eleştirel coğrafya teorisinin gelişimine ve düşüncesinin yapıtaşların
ABD'de 2001'den beri spekülatif bir biçimde şişirilmekte olan gayrimenkul ve ona bağlı finans sektöründe 2008'de iktisadi bir kriz patlak verdi ve kısa sürede tüm Avrupa'yı girdabına aldı. Asi Şehirler, neoliberal iktisat tarafından kurgulanan kriz anlatısı ile krizin kendi üzerlerinden telafi edildiği kitlelerin konumu arasındaki makasın giderek açıldığı bu zaman kesitini tahlil ediyor. Bir ayağı sokakta olan kitap, doğrudan eylem lehine uzun vadeli bir kavramsal analiz de sunuyor. Harvey, 1980'lerin ikinc
Tükendi
Son yıllarda günümüz dünyasını betimlemede kullanılan "postmodern durum" üzerine, postmodern kültür, mimari, sanat ve toplum üzerine pek çok şey yazıldı. David Harvey, Postmodernliğin Durumu´nda başlangıç olarak terimin farklı anlamlarını inceliyor ve modernizm sonrası toplumsal yaşantıyı anlamakta bu kavramlaştırmayı kullanmanın ne ölçüde uygun ve yararlı olduğunu tartışıyor. Ancak Postmodernliğin Durumu, bir kitap olarak bundan çok daha fazlasını vaat ediyor. Yazar, Aydınlanma´dan günümüze uzanan d
Tükendi
"Büyüyüp dünyaya başkent olsan bile hiçbir zaman yurttaşların olmayacak senin," diyor Jules Ferry geçmişe özlemle. Modern hayatın karşısında başı dönen Baudelaire şehri, "hastane, hapishane, kerhane, araf, cehennem" diye tanımlıyor ve ekliyor; "Seviyorum seni, rezil başkent." David Harvey Paris, Modernitenin Başkenti'nde, Balzac, Baudelaire, Flaubert, Zola gibi edebiyatçıların tasvirleri ve gelecek vizyonları, Daumier'in karikatürleri ve Marville'in fotoğrafları eşliğinde Haussmann'ın kenti "zorla modernliğ
Marka Bilmecesi, iş geliştirme, pazarlama ve yenilik yaratma konularındaki geleneksel, yorgun yaklaşımlara güçlü bir panzehir oluşturuyor. Ana tema olarak örgütlerin başarısında markaların artan rolünü işleyen bu çalışma, çoğu zaman bir köşede saklı kalmış veya unutulmuş daha derin başarı dürtülerini ortaya çıkararak, markayı bir işletme varlığına dönüştürebilecek bir yaklaşımı ortaya koyuyor. Markaları parçalarına ayırarak yeniden kurgulama doğrultusunda, başarısı kanıtlanmış bir yöntem öneren yazarlar, ma
Tükendi
Harvey`nin bu yapıtında gazete klişeleri yok, gerçekler ve kapsamlı fikirler var. Yeni Emperyalizm, mevcut iktidar kurumlarımızla ilgili şaşırtıcı iddialarda bulunurken bir yandan da bu kurumların nasıl değiştirilebileceğine ilişkin umut verici öngörüler sunuyor. RICHARD SENNETT Sosyoloji Profesörü, London School of Economics Olan biten her şey petrol için miydi? Eğer öyle değilse ne içindi? Çatırdayan bir ekonominin, ABD`nin uluslararası maceracılığa sürüklenmesindeki rolü ne? Neoliberallerin değil de
Tükendi
Beden için kan dolaşımı neyse, günümüz toplumunun "politik bedeni" için sermaye akışı da odur. Bu akış yavaşladığında, kesintiye uğradığında ya da durduğunda gündelik hayat da duruyor. Ancak kapitalizmde krizler yalnızca kaçınılmaz değil, aynı zamanda 'gerekli'. Dolayısıyla her an patlak vermeye hazır olsalar da, ekonomi politikalarına yön verenler tarafından nedense asla 'öngörülemiyorlar'. Sermaye akışının nasıl sürdüğü ve neden kesintiye uğradığı ise kavrayış yoksunu burjuva iktisatçıların makaleleri, ra
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 19 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1