Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 25 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
"Zeytin gövdesine dokunmanın bir efsun barındırdığını düşünüyorum (...). Sonuçta, bir gövdeye dokunuyorum ve yepyeni bir insan oluyorum. Yüklendiğim bu gizli enerjide yeni öyküler, yeni suretler, yeni sesler, yeni dizeler karşılıyor beni. Bir zeytine dokunmak eski bir kitabın ağır ve tozlu kapağını aralamaktan farklı değil. Sözcüklerin bittiği yerde aklın çizgiye teslim olmasını anlamak da mümkün. Akıl yol gösteriyor ve bellek biriktiriyor." Usta yazar Ahmet Önel yıllardır yaşadığı Ege'nin o güzel sahil ka
Tükendi
"Dünden beriyim böyle mutena, böyle dümensiz Aşk bir yangının soğutulmamış hali Her şey yıkılır evet, tarih örnekliyor Onca yalancıyla çıkılmıştır büyük geziye Dünden beriyim böyle ıslak, böyle müziksiz Hiç olmayan bir konaklamayım boşluğunda Sen bir sarı sarhoşluksun Dünden beriyim bu yüzden Böyle kararsız İhtiyatsız "
Tükendi
Usta elinden çıkma Çıplak Zebra, çizgileri olmayan bir zebranın kendini keşfetme yolculuğuna çıkışını, gerçek çıplaklığın ne olduğunu kavrayışını şenlikli ortamında, oldukça eğlenceli bir biçimde aktarıyor. Zebraları bilirsiniz, hani şu atların çizgili pijama giymiş olanları İşte kahramanımız Arbez de bir zebra ama onun çizgileri yok, bu nedenle kafası biraz karışık. Çıplaklığı konusunda yapılan şakalardan sıkıldıkça uzaklara gitmeyi düşlüyor, işin gerçeği merak da ediyor oraları. Ama içinde yaşadığı kocam
Gerçeğini aratmayan yüzlerce kedi, palyaço kılığına girip herkesi eğlendiren Kral Kişniş, hiçbir işe yaramıyorum diye üzülen Beyaz Kalem ve niceleri... Sizce de heyecan verici değil mi? Peki, çevresine küskün bir ağacın yepyeni yolculuğuna ya da uçan öykülere ne dersiniz? Gülistan Ülkesi'ni yok olmaktan kurtaran mızıkanın yaptıklarını söylemiyoruz bile. Usta yazar Ahmet Önel, çocuklar için yine birbirinden güzel masallar hazırladı, beybabanın ceplerine doldurdu ve çocuklarla buluşması için onu uğurladı. Anl
"Ahmet Önel Konumlandırmalar'da kısacık metinlerle bir başka deyişle kısa öykülerle (short short stories) gündelik sıkıntılara, sıradan yaşamlara ve özellikle kadın-erkek ilişkilerine mercek tutuyor. Her bir metin ele alındığında bu mercek güneş ışınlarını odaklayıp 'yakacak' yoğunlukta durmuyor, gösterip geçiyor. Ama anlatının bütününde okurun merceği giderek kendi üstünde hissetmesine neden oluyor. Gitmeler, gelmeler, beklemeler, meraklanmalar, cevapsızlıklar, sevmeler, nefret etmeler ve konuşmalar... Ne
Usta yazar Ahmet Önel, bu kitabında tatlı dilli, tonton bir beybabanın sesi oluyor. Oyun bahçelerinde neşeyle koşuşturuyor, salıncaklarda doyasıya sallanıyor, mutsuz korkuluklarla dertleşiyor, yalancı mantarları sobeliyor... Ceplerinde masal biriktiren beybabaları bilir misiniz? Masallarını ilk fırsatta ceplerinden çıkarıverir, anlattıklarıyla hem şaşırtır hem de güldürürler. Bizim beybabamız da böyle biri. Yerinde duramıyor. Masallarını fısıldamak için kitabın kapağını açmanızı bekliyor.
Tükendi
Usta yazar Ahmet Önel yeni romanı Oto/kopi'de gündelik yaşamın sorunları içinde bunalan insanın iç çatışmalarını, dış dünyayla ilişkisini, yalnızlığını, güvensizliğini, kendisini gerçekleştirme çabalarını çarpıcı bir biçimde ele alıyor. Hakikat insanların arasındaki uçurumu giderek büyütüyor ve bizler iki yakayı bir araya getirme telaşıyla yeni yeni kavramlar bulup çıkartıyoruz. Su gibi olanın, kendisi olarak kalanın tek istediği ülkeyse sessizlik. Susarak daha iyi anlaşabileceğimiz o beyaz sayfa bizi irki
1984 Yılı Sabahattin Ali Öykü Ödülü'yle taçlandırılan ?Matinede Mükremin" adlı kitabıyla edebiyat dünyasına merhaba diyen Ahmet Önel'in, piyasada mevcudu bulunmayan altı öykü kitabı var. ?Eğik Zaman", yazarımızın bu kitaplardan bizzat kendisinin yaptığı bir seçkiyi genç kuşak okurlarla buluşturmayı amaçlıyor. Düşsel olanın uçuculuğunu, hakikatin sert ve acımasız gövdesiyle buluşturan bu bir demet öykü, insanın farklı ve sevimli tarifleriyle de buluşturuyor okuru. Keyifli bir okuma vadeden ?Eğik Zaman" öyk
Tükendi
Önel'in sözcükleri daha fazla çocukla kol kola girmeli. Çünkü onun sunduğu dünya hep umut kokar, inceliklere alkış tutar, başka kapılar aralar. Varlığı bir çocuğa sunulmuş fıstıklı çikolata gibidir, sevinç uyandırır. İşte bu kitap, bizi sarıp sarmalamak için can atan kocaman bir fıstıklı çikolata! Üstelik üzerinde ağzımıza layık bir sos da var: coşkun bir hayal şelalesinden dökülen tatlı dilli satırlar... Susam, bir kediden daha hızlı büyüyen kentte, bahçeli bir evde yaşıyor. Şenlikli sakinleriyle göğe uza
Bu kitapta Nedimin başından geçen eğlenceli olayları okuyacaksınız. Elbette daha önce ailesini ve arkadaşlarını tanıyacaksınız. Sonra da gelsin birbirinden komik, birbirinden eğlenceli olaylar! Öyküleri okurken Nedimin yaşadığı olayların, sizin yaşadıklarınızdan çok farklı olmadığını da göreceksiniz. Öyle ya, siz de mahallede futbol takımı kurdunuz, okulda yarışmalara katıldınız Evet, bütün bunlar çok tanıdık olaylar.
Hayalhane sakinimiz Ahmet Önel iyi ki var! Birileri bize ağaçların hışırtılarını, sokağın sesini, suskun insanların müziğini hissettirmeli, öyle değil mi? Ne de olsa güzel bir ezgiye kimse kayıtsız kalamaz! Hele bu ezgi, usta ellerden süzülüyorsa... Esenlik Bey, canım çellosunu bir süreliğine Oğuzlara bırakır çünkü şehir dışına çıkmalıdır. Böylelikle konuşkan arkadaşı yalnız kalmayacaktır. Oğuz ve kedisi Kekik'in de onu yalnız bırakmaya pek niyetleri yoktur zaten. Yeni dostlarıyla bir ezgi bulmak için koll
Sevgili Günlüğüm, Bugün bir kitaba rastladım. İsmi Sevgili Günlük Öykü Anlatıyor. İçinde mutsuz bakkal amcaların sakladığı tonton sırlardan, saklambaç seven kocaman fillere, özgürlüğünü ilan eden kuşlara kadar pek çok şey anlatılıyormuş. Aslında bu anlatılanlar yaşıtlarımızın günlüklerinde geçiyormuş. Onların öyküleri, okuyanı yeni hayatlarla tanıştıracak, kalemlerinden damlayan sözcükler bizimle sohbete dalacakmış. Ben de ilk sayfalara şöyle bir göz attım. Bir yeteneği olsun isteyen Can'ın yazdıklarını gör
Hayalhane sakinimiz Ahmet Önelin kıymetli sözcükleri bu kez Yiğitin dünyasına sürüklüyor bizi. Hikâyemiz, eğlenmek için hayallere dalmanın yeterli olduğu zamanlarda, ahşap oyuncaklarla bezeli televizyonsuz evlerde geçiyor. Günle Yarışan Yarışçı, altı yaşındaki bir çocuğun aile, dostluk ve doğa üzerine düşünceleri eşliğinde, bisikletlerini güzel günlere doğru sürmenin tatlı telaşı içindekileri anlatan bir roman. Kuş kaçıranlar, çiçek yolanlar, ağaç sökenler Hepsi, hepsi rakiplerin senin! Rakip ne demek? diy
Uçan ilk insan olarak adını tarihe altın harflerle yazdıran cesur Hezarfen'in etkileyici hikâyesini usta yazar Ahmet Önel kaleminden okuyun. Yıllar yıllar önce, ülkeleri padişahların yönettiği dönemde, İstanbul'da Ahmet Çelebi adında genç bir adam yaşarmış. Hayaller kuran ve bilime de meraklı bu adamın lakabı "bin bilimli" anlamına gelen Hezarfen'miş. Hezarfen'in en büyük hayali uçmakmış. Kuşları izler, insanoğlu uçamaz mı diye düşünüp dururmuş. "Kuşların kanatları varsa insanoğlunun da aklı var" dermiş.
Çocuk oyunları ve romanlarıyla yakından tanıdığımız Ahmet Önelden, çocuklar kadar yetişkinlerin de okumaktan büyük zevk alacakları yepyeni bir roman! Rüyaların yapıldığı maddeden yapılmayız biz ve uykuyla çevrilidir küçücük hayatımız William Shakespeare Uyandığımızda yarım yamalak hatırlasak da yüzümüzü güldüren, şaşırtan, heyecanlandıran düşlerimizi yitirsek, hayat ne kadar tatsız olurdu değil mi? Tozlu şehrin sakinlerinin, yakın zamana kadar sıklıkla gördükleri güzelim düşlerinin yerinde yeller esiyo
Susam günümüzden bir çocuk. Yaşadığı kenti merak ediyor. Kentte yaşayan insanların öykülerini de. Susam, usanmaksızın soru soruyor. Aldığı yanıtlar ise hep şaşırtıyor onu. Bu yanıtları "sahi mi" diye karşılaması da bu yüzden. Dostları sevecen, sabırlı. Aşçılıktan vazgeçen Topaç Amca'ya da akıl erdiremiyor, orkestrasını yitiren Bay Minör'ün arayışlarına da. Evinde fil besleyen Ekvator da, teknesini yüzdürmek için büyük yağmuru bekleyen Nuh da onun için yalnızca ilginç birer öykü kahramanı. Ama dostları
Tükendi
Tongo, beceriksiz bir sihirbazdır! Yaptığı oyunları birbirine karıştırdığı için numaraları izleyenleri şaşırtmaktan çok güldürür. Tongo, günün birinde bir arkadaşının teknesiyle denize açılmaya karar verir. Ancak, beceriksiz olduğu kadar kötü bir kaptandır da. Yakalandığı fırtınada teknesi batar ve kendini yüzlerce, binlerce tavşanın yaşadığı bir adada bulur. Sonra ne oldu dersiniz? Sihirbazlıkta olmasa da bir başka konuda büyük bir becerisi vardır. Yaşadığı adayı mektuplarla öyle güzel anlatmaktadır ki!
Tükendi
Kedisini arayan küçük Erkan, gizemli bir yaratığın peşinde dolanan Pirinç ve hamak satmaya çalışan dalgacı bir Hamakçı. Yan yana geldiklerinde ise, her biri aslında aradığının bambaşka bir şey olduğunu fark ediyor. Aradıkları yeni bir arkadaşlık olmasın sakın? Hele ki bu arkadaşlık onlara o güne kadar hiç karşılaşmadıkları bambaşka güzellikler sunuyorsa!
Tükendi
Sevgili Günlüğü tanıyorsunuzdur! Çoğumuzun zaman zaman ara versek de günlük tuttuğu güzel bir defteri vardır. Kimi zaman yaşadığımız olayları, sevinç ve coşkularımızı bu günlüklerle paylaşırız. Peki yalnızca sevinç ve coşkularımız mı yer alır günlüklerimizde? Hayır! Can sıkıntılarımızın, üzüntülerimizin de ortağıdır onlar. Gerçek bir dost, ağzı sıkı bir sırdaştır "Sevgili Günlüklerimiz". "Sevgili Günlük" Ferit Avcı'nın çizgileriyle bütünleşerek, dokuz yaş ve üzeri çocuklar için hazırlanmış on değişik günl
Tükendi
Yüzleşme Oyunu, farklı perspektiften bakan iki insanın birbirini sorgulaması üzerine kurulu, hüzünlü bir yalnızlık öyküsü... Erteleme Oyunu, zamanın farkmdalığı, geçip gidenlere yazıklanmalar, yitirmeler, yeniden kazanmalar... Bireyin yaşama karşı olgunlaştırmaya çalıştığı belli belirsiz telaşlarının toplamı... Entelektüel bir hesaplaşmaya tanıklık çağrısı aynı zamanda. Kaçma Oyunu, bireyin yaşam boyunca içten içe yanı sıra gezdirdiği "kaçma" duygusunu alegorik bir öyküye yerleştirerek sorgulayan ve izle
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 25 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1