Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 10 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
"Delileri nerede bulacağımızı, onlar hakkında kimlerle (psikiyatrlar, genetikçiler, nörobiyologlar, psikanalistler, kimyagerler, antropologlar, tarihçiler vs.) konuşacağımızı biliyoruz. Fakat akıllıyı bulmak için nereye gidebiliriz? Hangi binalarda yaşarlar? Ne giyerler? Neye benzerler ve onları nasıl tanırız? Fark edilebilir özellikleri, ayrıştırılabilir işaretleri, ortak tavırları var mı? Akıllılar her kim ve her nerede olursa olsunlar hak ettikleri ilgi ya da alakayı hiç görmemişlerdir. Onları icat ettik
Tükendi
Psikanalistler genellikle deneme yazmazlar; daha çok ders, makale, kitap bölümü yazar ya da iyimser bir adlandırmayla bunlara katkıda bulunurlar. (...) Deneme yazmak ve bir biçim olarak edebi deneme, en azından bu psikanalitik bağlamda bir direniş, protesto ve birtakım kriterlere uymayı reddetmedir. (...) Psikanalizde deneme kelimesinin bir sanat terimi olarak görülüp göz ardı edilmesi sadece ve basitçe psikanalizin kendisini dürüst bir şekilde bilimin kültürel prestijli alanında tutma çabasının sonucu deği
Tükendi
"İki kişiden ancak arkadaş olur; çift üç kişiden oluşur." Edebiyatımızı, şarkılarımızı, felsefemizi ve hatta politik düşüncemizi belirleyen temel kavramların hepsi aslında tekeşlilik tarafından içeriliyor: Sevgi, ihanet, sadakat, saygı, kıskançlık, bağlılık, arzu, yalan, kural, ev, ceza, özgürlük, ahlak, merak, görev, suç, özgürlük. Phillips ciddi, psikanalitik bir yaklaşımla alaycı, denemeci bir yaklaşımı birleştiriyor tekeşliliğe bakarken. "Dışlama" üzerine kurulmuş gibi görünen bu yapının aslında daima k
Tükendi
Psikologlar ve psikanalistler genelde yasak hazlardan bahseder, onlar aracılığıyla insanın içdünyasını keşfetmeye çalışırlar. Yasaklar çoğunlukla arzuyu kamçıladığından, yasak hazlar hep öne çıkar, hep daha çok arzulanır. Peki ya yasak olmayan hazlar? Onların kıymetini biliyor muyuz, yoksa yasak olmadıkları için gözümüzdeki değerleri azalıyor mu? "Bu kitap, yasak olmayan hazların yasak olanlara nazaran haz konusunda bize anlatacak daha fazla şeyleri olup olmadığını konu alıyor," diyor Adam Phillips. "Bu do
Tükendi
Psikanalizin yanı sıra edebiyat ve yayıncılık alanındaki çalışmalarıyla tanınan Adam Phillips sıra dışı bir Freud biyografisi sunuyor okura. Kişinin hayat hikayesini temel alan bir tedavi yöntemi olan psikanalizin kurucusu olan Freud'un, doğumundan 50 yaşına kadarki hayat hikâyesi, Freud'un nasıl Freud olduğunun hikâyesi aynı zamanda. Böylece Freud'dan sonra onu kendi bakış açısından değerlendireceksek, onun ya da herhangi bir başkasının yaşamına dair bilgimize ?ve aslında onun yaşamını bilme arzumuza? bir
Adam Phillips, insan hayatının her zaman farklı bakış açılarından betimlenebileceğine ve psikanalizin de bu yollardan sadece biri olduğuna inanan mütevazı bir psikanalist. Ona göre psikanaliz, insanların kendilerini daha iyi hissetmelerini sağlayan bir hikâye anlatma tarzı. Bir tür sohbet. İnsanlar kendi yaşamları hakkında kendilerine anlattıkları hikâye tükendiği ya da aşırı sancılı bir hale geldiği için katılıyor bu sohbete. Öpüşme, Gıdıklanma ve Sıkılma Üzerine bizi, psikanaliz teorisinde ihmal edilmiş o
Tükendi
Dehşet daima dışarıda bırakılmanın dehşetiyse eğer, bizi dışarıda bırakan, bilgiyi kendi alanları içine hapseden uzmanların da aslında birer "dehşet uzmanı" olduklarını söyleyemez miyiz? Psikanalistler, bizi dehşetlerimizden kurtarmaya çalışırken, bir yandan da uzmanlıklarıyla o dehşetleri yeniden yaratmıyorlar mı? Adam Phillips, psikanalizi bir yandan kurumsal, toplumla uyum sağlamayı hedefleyen yönüyle, bir yandan da altüst edici, dönüştürücü kimliğiyle değerlendirerek, iki ayrı Freud sunuyor bize: Birinc
Tükendi
Edebiyatla psikanaliz arasındaki ilişkiye yoğunlaşan denemelerinde şu soruları soruyor Phillips: Psikanaliz ve edebiyat ne işe yarar? Ortak noktaları ve farkları nelerdir? Bu iki alana neden yöneliriz? Psikanaliz vaatlerini yerine getirebildi mi? Adam Phillips´i, psikanalizden hareketle edebi, kültürel ve siyasi analizler üreten çağdaşı pek çok yazardan ayrı ve özel kılan şey, meslekten psikoterapist olmasına rağmen, psikanalize yaklaşımındaki alçakgönüllük ve onu hayatı anlayıp anlatmanın olası yollarınd
Tükendi
Dünyaya ağlayarak geliriz. Büyümekse bir hayal kırıklığı sürecidir; yine de bir an önce büyümek isteriz. Büyüdükten sonra ise çocukluğumuzdaki yaşama sevincini özleriz...Çünkü çocuk soru soran, araştıran, merak eden, oyun oynayan, bir ´´haz yaratığı´´ dır; oysa büyüdükçe arzuları körelir, ilgileri azalır ve yetinmeyi bilen bir erişkine dönüşür. Çocuğun ilgi ve merakının özellikle cinsellikle ilgili olduğu, sorunlarından ve oyunlarından bellidir. Çocuk, cinselliği bilmek ister, büyüklerse başka bir şeyi, kül
Tükendi
Flört denince kimimizde belli belirsiz bir tebessüm, kimimizde ise hafif bir kızgınlık ifadesi belirir. Her iki durumda da esas olan, tepkimizdeki "hafiflik"tir; yani flört ya fazla ciddiye alınmayacak, gülünüp geçilecek harcıalem bir uğraştır ya da kaçınılması gereken, ama ciddi bir mevzi savaşını da gerektirmeyen, "hafif" bir tehlike. Doğru, hepimizin hayatında, bu arzu edilmeyen oyunun cazibesiyle baş edemeyip kendimizi kaptırdığımız dönemler olmuştur, olmaktadır. Doğru, flört deneyimlerini hep "asıl dur
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 10 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1